Askerlere fuhuş şantajı operasyonunda devletin güvenliğine ilişkin gizli belgelerin ele geçirilmesiyle başlatılan 'şantaj ve askerî casusluk soruşturması'nda şebekenin terör örgütü PKK ile bağlantıları olduğu ileri sürüldü. TÜBİTAK'ta görevli emekli Yarbay Yücel Çipli ile çetenin köprü elemanı olduğu iddia edilen Deniz Kuvvetleri'nde görevli Üsteğmen Emrah Küçükakça arasında excel belgesi alışverişinde ilginç bağlantılar tespit edildiği belirtiliyor. 6 proje isminin yer aldığı belgede devlet güvenliği için çok önemli projeleri ele geçiren şebeke elemanlarının proje isimlerinin karşısına "Dağ kadrosu için tehlikeli. Hava yer haberleşmesi kriptolu olacak. Durduralım. Hiç olmazsa yavaşlatalım. Kripto kodlarını mutlaka ele geçirelim." ve "Kesinlikle sekteye uğratılmalı. Geçişler sekteye uğrayabilir. Trafik ve taşımacılığa dikkat. Dağ kadrosu sert çıkıyor." şeklinde notlar yazılmış. Edinilen bilgilere göre, belgeler Üsteğmen Emrah Küçükkaya'nın bilgisayarında bulundu. MİT'in 2007'de kaydettiği ve kamuoyunun 'ihanet konuşmaları' olarak hafızasına kazınan 'Heronları düşürelim' ses kaydı Selçuk Çakmaklı'ya aitti. Soruşturma kapsamında şimdi Selçuk Çakmaklı ile casusluk çetesi arasındaki bağlantı araştırılıyor.
Türkiye'nin gündemini uzun bir süre meşgul eden Heron görüntüleri ve ihanet konuşmaları ile ilgili Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ uzun süre sessiz kalmıştı. Heronlarla ilgili telefonda konuşan ve K1 olarak belirtilen bir subay, "Problem şu, araç biliyorsunuz Batman'da konuşlandırıldı. Oradan o bölgeyi tarıyor ancak görüntü ve bilgiler çok net. Önce mümkünse kullanım dışı bırakmalıyız. Değilse, görüntü, bilgi koordinat vesair surette müdahale edilmeli anlaşıldı mı?.. Geçen olayda zayiat verilmiş, bundan dolayı ciddi bir baskı aldım. Sen bunu ilgilisi ile görüş ve konuştuğumuz çerçevede olsun tamam mı?" diyordu.
Casusluk soruşturmasıyla ilgili Kanal D haberde önemli ayrıntılar yayınladı. İddiaya göre, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca talimatıyla İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen fuhuş ve casusluk şebekesine yönelik soruşturmada ortaya çıkan belgelerde "Uydu Haberleşmesi durdurulmalı" deniyor. Ordunun haberleşmesi ve gözetleme uydusu sinyallerinin korunması için geliştirilen proje de şebekenin bilgisayarında çıktı. Projenin hemen yanına da şebeke not düşmüş: "Projenin durdurulması gerekiyor." "Askerin Hava Ve Yer Haberleşmesinde Güvenli Veri Ve Görüntü İletimi Projesi"nin karşısında ise "Durdurulması gerekiyor" notu yer alıyor.
Excel dosyasının üçüncü bölümünde Türk kamuoyunun yakından bildiği insansız hava araçları ile ilgili bilgiler de var. Dosyada PKK'nın en çok korktuğu ithal uçaklara ASELSAN'ın gece görüşü sistemi entegre edileceği yazıyor. Çete bu projenin karşısına "yavaşlatılması talimatı var" notu düşmüş. Şebekeye bu talimatı kimin verdiği ise araştırılıyor. yavaşlatalım. Kripto kodlarını mutlaka ele geçirelim." deniliyor. Proje ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin telsiz haberleşmesinin güvenliği sağlanacak, özel kripto yöntemi ile kimse dinleyemeyecekti. Belgedeki beşinci proje ise ihanetin belgesi niteliğini taşıyor. "Sınır Gözetleme Ve Kontrol Sistemi" isimli projeyle PKK'nın Kuzey Iraktan yaptığı sınır geçişlerine engel olunacaktı. Belgede bu proje için "Kesinlikle sekteye uğratılmalı. Geçişler sekteye uğrayabilir. Trafik ve taşımacılığa dikkat. Dağ kadrosu sert çıkıyor." notu düşülmüş. Casusluk şebekesinde bulunan belgedeki son projede ise tüm vatandaşların bilgilerinin bulunacağı e-Devlet projesi için "Kesinlikle içinde olmalıyız." deniliyor. Deniz Kuvvetleri'nde yuvalanan şebekeye düzenlenen operasyonlarda bugüne kadar 16 kişi tutuklandı. Aralarında muvazzaf subaylar ve TÜBİTAK uzmanlarının olduğu şahısların evlerinde ve iş yerlerinde yapılan aramalarda çok sayıda gizli belge bulunmuştu. Bu aramalar sırasında ele geçirilen bazı bilgisayar, harddisk ve flash bellek gibi digital verilerin incelenmesi devam ediyordu. Bu incelemeler sırasında şebekenin özel şifreleme yöntemi ile verileri şifrelediği belirlenmişti. Dağlıca'da Heronlara rağmen 16 asker şehit olmuştu
Taraf gazetesi baskının Jandarma İstihbaratı tarafından, dokuz gün önce Genelkurmay'a ve diğer ilgili birimlere bildirildiğini ortaya çıkarmıştı. 12 Ekim 2007 tarihli, 'ivedi' damgalı Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı raporda, baskının yeri ve zamanı ayrıntılı olarak yer aldı. İhmallerle ilgili açılan soruşturmanın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen hangi aşamada olduğu bilinmiyor.