Dolar

34,8934

Euro

36,7717

Altın

3.006,65

Bist

10.058,63

Bağış: 13 rapor arasında en olumlusu

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği'nin (AB) 2010 ilerleme raporunun, bu zamana kadar yayımlanan 13 rapor arasında en olumlu ve teşvik edici rapor olduğunu söyledi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-09 22:55:25

Bağış: 13 rapor arasında en olumlusu
Bağış, AB'nin 2010 Yılı Türkiye İlerleme Raporu ve Genişleme Strateji Belgesini değerlendirmek üzere Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinde basın toplantısı düzenledi.

Raporda yer alan eksikliklerin önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalar açısından kendilerine yol gösterici olacağını dile getiren Bağış, "İlerleme raporlarının bizim için özeleştiri yapma fırsatı sağladığı da aşikardır. Ama şunu açık ve net söylememiz gerekir, bu metinler ilahi metinler değildir. Bunlar da sonuçta farklı uzmanların farklı yorumlarla hazırladığı raporlardır, farklı metinlerdir. Komisyon tarafından tarafsız, adil ve dengeli bir zeminde hazırlandığına inandığımız bu raporların, söz konusu ülkeleri AB üyeliğine hazırlayıp daha demokratik, daha çağdaş, daha müreffeh bir noktaya ulaştırmaktan başka bir amacı da yoktur, olmamalıdır" dedi.

Raporda kendileri tarafından sürpriz olarak algılanabilecek bir hususun şu an itibariyle görülmediğini kaydeden Bağış, Türkiye'nin farklı alanlarında bir resminin çekildiğini ve bazı eleştirilerin olmasının da doğal olduğunu belirtti.

İlerleme raporunun herhangi bir AB üyesi için de yayınlansa demokratikleşme, haklar ve özgürlüklerden, müktesebata uyuma kadar farklı alanlarda eleştiri getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Bağış, "Rapordaki görüşlere katılmadığımız alanlarda, AB Genel Sekreterliği koordinasyonunda ilgili tüm kurumlarımızın katkısıyla bir değerlendirme çalışması yapılarak, görüşlerimiz komisyonun ve kamuoyunun dikkatine getirilecektir" diye konuştu.

Geçen yıl 2009 ilerleme raporunu değerlendirirken, "2009 ilerleme raporu bu zamana kadarki en olumlu ilerleme raporudur" dediğini hatırlatan Bağış, 2010 raporuyla ilgili de aynı cümleleri söyleyebilmekten mutluluk duyduğunu dile getirdi.

"Artık burnumuza AB üyeliği kokuları gelmeye başlamıştır" diye konuşan Bağış, bütün fasıllarda ilerleme kaydedildiğinin AB Komisyonu tarafından kabul edilmesinin güzel günlerin habercisi olduğunu kaydetti.


MÜZAKERELERİN DURDURULMASINA YÖNELİK BİR İMA YOK

Tüm uyarılarına rağmen raporda Ege ve Kıbrıs konularında "Siyasi Kriterler başlığı" altında birtakım değerlendirmelerin gözlerine battığını belirten Bağış, Kıbrıs konusunda Türkiye'nin adadaki müzakere sürecine verdiği desteğin altının çizildiğini, Ek Protokol konusunda daha önce dile getirilen "Türkiye'nin Ek Protokolü ayırım gözetmeden uygulaması" talebinin yinelendiği "rapordaki ifadenin durum tespitinden ibaret olup, müzakerelerin dondurulmasına yönelik herhangi bir ima veya tavsiyenin söz konusu olmadığını vurgulamak gerektiğini" kaydetti.

"Son İlerleme Raporu'ndan bu yana fasıllar itibarıyla kaydedilen gelişmeler genel olarak değerlendirildiğinde 33 müzakere faslının 23'ünde ilerleme ya da iyi düzeyde ilerleme olduğu değerlendirilmektedir" diyen Bağış, diğer taraftan 7 fasılda çok sınırlı ilerleme kaydedildiğinin belirtildiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Dikkati çeken bir diğer husus ise geçen yılın aksine 2010 yılında 'hiçbir ilerleme' kaydedilmediği belirtilen fasıl bulunmamaktadır. Yani bu sene 33 faslın 33'ünde de ilerleme kaydedildiği, bu konuda Türkiye'nin azminin çok net bir şekilde görüldüğü komisyon tarafından belirtilmiştir. Bu 2010 yılı başında uygulamaya konan AB stratejimizin tüm kurumlarımızın desteği ve çabasıyla işlediğini göstermektedir. Bu vesileyle bu sürece katkıda bulunan tüm kurumlarımıza ve tüm vatandaşlarımıza teşekkür etmek isterim. Daha önce de söylediğim gibi, biz üyelik müzakere sürecimizi Brüksel ile beraber ilerletmek istiyoruz. Ama bu sürecin, birkaç siyasi liderin sağduyusuz tutumuyla engellenmesinin sürmesi durumunda, biz AB yolumuza Ankara'da Sayın Başbakanımızın da söylediği gibi gerekirse Ankara kriterleri diyerek devam ederiz. bizim için önemli olan Türk insanının yaşam standartlarının yükselmesidir."

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Egemen Bağış, bir soru üzerine, raporda Kıbrıs ile ilgili olarak Ek Protokol'ün uygulanması konusundaki ifadenin, geçen seneki raporda yer alan ifadenin aynısı olduğunu söyledi.

Bağış, 1987 yılına kadar Türkiye limanlarının Kıbrıs Rum kesiminden gemilere açık olduğunu anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün limanlarımızın yeniden açılabilmesi için AB'nin kendi sözünü tutması gerekmektedir. 26 Nisan 2004 tarihli AB Konsey kararı uygulanırsa, yani Kıbrıs'a uygulanan izolasyonlar son bulursa, açık söyleyeyim AB ülkelerinin havayolları Ercan Havalimanına tarifeli seferler başlatılırsa, Türkiye havalimanlarını da deniz limanlarını da Rum kesiminin gemilerine ve uçaklarına yeniden açar. Bunu her vesileyle dile getirdik."

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara