CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum 2011'de yapılacak genel seçimlerin ardından CHP'nin daha demokratik bir tüzüğe kavuşturulacağını belirtti.
CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum CHP ve DSP'de görev yapmış 78 eski milletvekili, Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ederek kendisine ve yeni yönetime desteklerini açıkladığı toplantının ardından yaptığı açıklamada, 2011'de yapılacak genel seçimlerin ardından CHP'nin daha demokratik bir tüzüğe kavuşturulacağını belirterek, şu an gündemlerinden bir seçimli kurultay olmadığını söyledi.
Toplantıda grup adına konuşan 20. Dönem Adıyaman Milletvekili Celal Topkan, AK Parti hükümetini eleştirerek, değişimci ve dönüşümcü bir söylemle yola çıkan Kılıçdaroğlu'nun yanında olduklarını söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da eski milletvekillerine desteklerinden dolayı teşekkür etti.
''Yola çıktık. Halka doğru gidiyoruz, halka doğru gideceğiz'' diyen Kılıçdaroğlu, bu yolculukta herkesin desteğini istedi.
Tüm Türkiye'ye ulaşmayı hedeflediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Dün Sayın Başbakan yaptığı bir konuşmada diyor ki; 'Sivas'ın ötesine geçemiyorlar'. Herhalde bizim gittiğimiz yerleri görmüyor veya görmek istemiyor. Eğer Sivas'ın ötesinde bir sorun varsa dönüp Sayın Başbakan'ın kendisine bir bakması lazım. Kendisi yönetmiyor mu bu ülkeyi? Acaba bir sorun varsa o sorunu ortadan kaldırmak onun görevi değil mi? Demokrasiyi köklüleştirmek, sağlamlaştırmak onun görevi değil mi? Ama o ne derse desin biz yolumuza devam edeceğiz. Kararlılıkla, istikrarlı, güven vererek, kırıp dökmeden yolumuza devam edeceğiz.
Kendi içimizde geçmişte yaşanan kırgınlıklar olabilir. Onları da bir tarafa bırakacağız. Tek yürek, kararlı yola çıkan bir grup olacağız. Eğer bunu yaparsak iktidar olmamamız için hiçbir neden yok.''
Bugün Türk-İş'i ziyaret ettiğini ve Genel Başkan Mustafa Kumlu'nun yaşanan ekonomik sorunları kendisine aktardığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu sözlere kendisinin de katıldığını vurguladı.
CHP'nin her zaman haksızlıklara uğrayanların yanında olacağını dile getiren CHP lideri, sorunlara çözüm üreteceklerini belirtti. Sosyal devleti yeniden egemen kılacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Kimsesizlerin kimsesi olacağız. Eğer bunu yaparsak iktidar kapımızdadır'' dedi.
"Çalışan örgüt başımızın üstünde"
Geçmişteki kırgınlıkları bırakarak yola devam edeceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Size söz veriyorum çok çalışacağım, üreteceğim. Pazar günleri de çalışacağım. Öyle birileri gibi dinlenmeyeceğiz. Sürekli çalışacağız ama isteğim sizler de çalışın, örgütlerimiz de çalışacak. Çalışan örgüt başımızın üstünde'' diye konuştu.
Türkiye'nin karanlık bir sürecin içine girdiğini ileri süren CHP lideri, medya üzerinde yoğun baskı olduğunu, iktidarı eleştirmenin neredeyse suç haline geldiğini savundu.
''Eğer Sayın Başbakan'a karşı birileri kalkıp bir şey söylerse ağızları kapatılıp, dışarı çıkarılıp nezarete alınıyor'' diyen Kılıçdaroğlu, ''Demokrasiyi Türkiye'ye yeniden getireceklerini'' ifade etti.
Eleştiriye de saygılı olacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin CHP iktidarına ihtiyacı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Raydan çıkan Türkiye'nin tekrar rayına oturması için CHP'ye ihtiyacı var'' dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, önümüzdeki 25 yıl içerisinde Türkiye'yi dünyanın sayılı çağdaş ülkelerinden biri haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Türk-İş Genel Merkezi'ne ziyaret
Öte yandan Türk-İş Genel Merkezi'ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu'nu, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu kapıda karşıladı. Kılıçdaroğlu ve Kumlu, yaptıkları görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi.
Sendikaların, demokrasinin olduğu kadar sosyal devletin de vazgeçilmez unsuru olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sendikanın olmadığı bir yerde sosyal devletten söz edilemeyeceğini söyledi.
Örgütlenmenin olmadığı, emeğin birleşmediği, emeği ile geçinenlerin, yoksulların, ezilmişlerin, haklarının savunulmadığı bir yerde sosyal devletin olamayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, taşeronluğun günümüzde sosyal devlet için en ciddi tehlike olduğunu dile getirdi.
"Eğer ülkede hak arama olgusu yıkılmak isteniyorsa işçiyi sendikasızlaştıracaksınız, taşeronlaştıracaksınız" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"İşçi hak aramayacak. İş yasalarının dışında olacak, kıdem tazminatı hakkı olmayacak, sadece ve sadece buyruklarla hareket eden bir robota dönüşecek. O nedenle CHP olarak biz taşeronlaşmaya şiddetle karşıyız ve bunu kaldıracağız. İnsan onuruyla bağdaşmayan bu yapıya son vereceğiz. Eğer devletin işçiye ihtiyacı varsa iş yasasına göre istihdam eder. Ne demek taşeron işçisi? Üzülerek söylüyorum gittikçe yaygınlaşıyor. Türkiye'de sigortalı çalışanlardan çok daha fazla kayıt dışı, sigortasız çalışan var. Sık sık türbanı siyasal olarak kullanan iktidarın unutmaması gereken bir gerçek var. Madem ki siz türbanlı genç kızlarımızı seviyorsunuz, onların haklarına sahip çıkıyorsunuz, İstanbul'un merdiven altı atölyelerinde on binlerce türbanlı genç kız sigortasız çalışırken ey hükümet sen neredesin? Onların sigortasız çalışmalarının dışında toplu sözleşme hakları yok, kıdem tazminatı hakları yok, izin hakları yok. Köle düzeninde çalışan bunlara acaba AKP sahip çıkıyor mu?"
İşçi, işveren ve devletin bir araya geldiği, Türkiye'nin temel sorunlarının tartışıldığı Ekonomik Sosyal Konsey'in 3 ayda bir toplanması gerektiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Başkanı, Sayın Başbakan. Bırakın 3 ayı, 3 yıl geçti toplanmadı. Krizlerin, işsizliğin pik yaptığı dönemde duymamazlıktan gelindi. Niye biz Ekonomik Sosyal Konsey yasasını çıkardık? Ekonomik Sosyal Konsey'in yasalarda öngörülen sürelerde toplanmaması, hükümetin parlamentonun iradesini gasbetmesi anlamına gelir" dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu
Türkiye'de her alanda insanı temel alan ekonomik ve sosyal politikalara ihtiyaç olduğunu belirten Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, şöyle devam etti:
''Bir ekonominin insanları işsiz ve güvencesiz bırakması kadar başarısız bir sonuç düşünülemez. İçinde siyasi yelpazenin her rengini taşıyan Türk-İş topluluğu çok duyarlı bir topluluktur. Tabanımız, hükümetlerin ve muhalefet partilerinin attığı her adımı dikkatle takip eder. Gerektiğinde tepkisini eylemleriyle de gösteren Türk-İş topluluğunun kendisini ifade ettiği bir alan daha vardır ki, o da seçim sandığıdır. Belki sendikalı işçi sayısı bugün olması gereken düzeyin çok altındadır. Ama Türk-İş topluluğu, aileleriyle ve etkilediği doğal çevresiyle birlikte seçim sandığında ciddi bir yüzdeye sahiptir. Eğer bugün bir dönemin en yüksek oyu alan siyasi partileri siyaset sahnesinden silindiyse, bunda Türk-İş topluluğunun rolü büyüktür. Kurumsal olarak Türk-İş bu güne kadar hiçbir genel seçimde, herhangi bir siyasi partiden yana tavır koymamıştır. Ama üyelerimiz, kendi sağduyulu muhasebesiyle her zaman gereğini yapmıştır.''
Kılıçdaroğlu'na seslenen Kumlu, ''Sayın Genel Başkan, CHP Genel başkanlığına seçildiğiniz günden bu yana dile getirdiğiniz ve çalışanların, işsizlerin, emeklilerin, kayıt dışı çalışanların, taşeron işçilerin ve diğer kesimlerin sorunlarına işaret ettiğiniz söylemler, Türk-İş topluluğunda heyecan yaratmıştır. Ortaya koyduğunuz ve koyacağınız projeleri dikkatle takip ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz.''