Başbakan Erdoğan, Elazığ'ın Kovancılar ilçe merkezinde 8 Mart'ta meydana gelen depremde evleri hasar gören vatandaşlara TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar teslim törenine katıldı. Konuşmasına depremde hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyerek başlayan Başbakan Erdoğan, felaketin yaşandığı ilk günden itibaren devletin tüm imkanlarını seferber ederek yaraların sarılmasına çalıştıklarını kaydetti. Kovancılar depreminde 42 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 137 vatandaşın da yaralandığını anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarıma Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine başsağlığı temennilerimi iletiyorum. Elbette gidenleri geri getirmek mümkün değil. Ama yıkılanı yeniden yapmak. Hem de depreme dayanıklı yapmak mümkündü. İşte biz bunu gerçekleştirdik. TOKİ Başkanı'na konutların inşasının başlatılması talimatını verdim. Nisan'da başladı, 7 ayda tamamlandı. Hukuki prosödür zamanında bitirilmiş olsaydı belki bu inşaatların tamamı bitirilmiş olacaktı. Kış bastırmadan konutların büyük kısmını bitirdik. Toplamda bin 830 afet konutun inşaatına başlamıştık. Bugün bin 474 konutu tamamlayarak hak sahiplerine teslim ediyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."
Afetlerde can kaybı yaşanmasını plansız, programsız sorumsuzca yapılan inşaatlara bağlayan Erdoğan, "Yüzyıllara dayanan çarpık yapılaşma, sorumsuzca yapılan inşaatlar. Ne yazık ki sorunlu alanlarda yapılan inşaatlar. Sağlıksız kentleşme, plansız, programsız inşaat ve imar faaliyetleri bunu mümkün kılmıyor. Bizim tüm hassasiyetimize, tedbirlerimize, kentsel dönüşüm faaliyetlerimize rağmen yüz yılların ihmali bir anda giderilmiyor." dedi.
Afetlerin önüne tedbirler alınarak geçilebileceğini anlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti: "Afetlerin önüne geçilemez. Ama tahribatın, can ve mal kaybının önlenmesi konusunda tedbirler alarak olumlu neticeler alabiliriz. Bu, tek başına hükümet icraatları ve kamunun faaliyetleri ile başarılması mümkün değildir. Tek tek her bir vatandaşım bu noktada tedbir alacak. Onun gücünün yetmediği yerde devlet devreye girecek. Biz bu noktada bir zihniyet devrimi gerçekleştirdi. Afetlerde can ve mal kaybının önüne geçmek için çalışmalarımızı karalılıkla yürütüyoruz. Önceki hafta bakan arkadaşlarımla, ilgili bürokratlarımızla İstanbul merkezli afet hazırlıkları çalışması toplantısı yaptık. Başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye'de risk altındaki bölgelerde yürüttüğümüz çalışmaları daha da hızlandırıyoruz. Gerekli yasal düzenlemelerle risk haritalarının çıkarılmasına ivme kazandırıyoruz."