Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada ilk kez CHP'deki krizle ilgili göndermede bulundu. Erdoğan "Referandum bitti, muhalefet yine Ankara'ya kapandı. Hatta bir tanesi kendi partisinin içine kapandı. Umarım onlar da bir gün Anadolu'ya açılırlar. Oraları görürler. Yurdışında konuştuğumuz insanlar 'Allah herkese böyle muhalefet versin' diyorlar" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda özetle şöyle konuştu:
-MUHALEFETE VİZYON KAZANDIRAMADIK-
Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle: ” 25 yıl önce temeli atılıp bırakılmış projeleri biz tamamlıyoruz. Rafları temizliyoruz. Ama bunun yanında sıfırdan başladıklarımız da var. Biz bir konuda başarısız olduk. Muhalefete tüm çabalarımıza rağmen, büyük Türkiye vizyonunu kazandıramadık. Sekiz yıldır ısrarla bıkmadan usanmadan muhalefetin Sivas’ın ötesine geçmesini istedim. Liderlerin, Ankara’dan dışarıya çıkmalarını istedik. Diyeceksiniz ki halk oylaması öncesinde çıktılar. Mesele o günlerde gezmek değil, her an Türkiye’yi dolaşmak.
PARTİLERİNİN İÇİNE KAPANDILAR
Parlamentoda ülkemiz için attığımız adımlarda hiçbir zaman yanımızda olmadılar. Her zaman köstek oldular. Nasıl olurda bunun önünü keserizi düşündüler. Desteği hiçbir zaman vermediler. Biz dünyayı da biraz tanıyoruz. Dünyada hiçbir zaman muhalefet bu anlayışla hareket etmez. Eğer ülkesinin çıkarı varsa gelir desteği verir. Halk oylaması bitti, muhalefet Ankara’ya kapandı. Hatta birileri de partilerinin içine kapandı. İnşallah bir gün Iğdır’ın, Hatay’ın Edirne’nin ötesine gidenler. İnşallah Türkiye’nin içerden ve dışarıdan görme imkânına kavuşurlar.
Her zaman yine bir şey söylüyorum. Bu millet çok hayal kırıklığı yaşadı. İşte biz bunları yaşatmayacağız. Eğer yanlış yaparsak, emaneti gerektiği gibi korumazsak sadece Mardin, sadece Trabzon, Mersin, Erzurum, Tekirdağ değil, Şam’da hayal kırıklığı yaşar, Beyrut’ta, Üsküp’te Prizren, Saraybosna onlarda hayal kırıklığı yaşar. Eğer hedeflerden saparsak, kibire, gurura prim verirsek, biliniz ki sadece Bitlis’in Şırnak’ın Edirne’nin çocuklarının değil, Kabil’in Mamuşa’nın Beyrut’un çocuklarının da gözlerindeki umut ışığı eksilir.
Çünkü tarih bizi bu coğrafyada birbirimize kardeş eyledi. Kaderimiz ortak çizildi. Biz birlikte üzüldük, birlikte sevindik. İşte bugünde birlikteyiz. Biriz ve beraberiz. Sırbistan’la da Bosna Hersek’le de Kosova’yla da aynı anda görüşüyor. AB ile müzakereler sürerken, Kafkaslarla Balkanlarla Ortadoğu’yla diyalog kuruyor. Biz diyoruz ki gelin Türkiye’nin imkanlarını kullanın. Huzur için barış için Türkiye’nin dış politikasından yararlanın.
VİZYON SAHİBİ OLMAYANLARA SESLENİYORUM
Vizyon sahibi olmayan, iç politikada Türkiye’yi hedef alanlara sesleniyorum. Kendilerine de halklarına da ülkelerinin geleceğine de haksızlık ediyorlar. Avrupalı bazı liderlere hatırlatmak istiyorum. Güçlü bir Türkiye, içerde kardeşliğini pekiştirmiş bir Türkiye, Avrupa içinde, Ortadoğu içinde bir istikrar unsurudur.
BAHÇELİ'YE SERT YANIT
Üzüldüğüm bir konu var. Sorumluluk noktasındayız. MHP lideri çıkıyor, ''Taksim’deki canlı bomba neyse açılımda aynısıdır'' diyor. İşte kalkıp oralara, o illere gitmezseniz, oraları görmezseniz, GAP’ın bölge için ne mana ifade ettiğini hissetmezseniz, böyle hezeyan cümleleri sarf edersiniz. Bu zat parlamentoda bizimle beraber. Bu ülkede bu kadar yapılanlar var. Sen nasıl olurda milli birlik kardeşlik projesini, kalkarsın bu olayla özdeş hale getirirsin. Ben MHP’ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Bu hezeyanları iyi değerlendirin. Bu ülkeye hizmetkar olan bu anlayışla, bu tür bir teröristle aynı kefeye koyan anlayışa sizlerde gerekli dersi verin diyorum.
AMAÇ AÇILIMI SABOTE ETMEK
Taksim’de insanlığa kast eden canlı bombanın ve onun arkasındaki zihniyetin tek bir hedefi var. Açılımı sabote etmek, kardeşliği sabote etmek. Doğuda güneydoğu’da güvenlik güçlerimize, sivillere, çocuklara kast eden terörün tek bir hedefi var. Milli birliğimizi ve kardeşliğimizi çökertmek. Demokratikleşmeyi sabote etmek, huzuru sabote etmek.
Eğer çıkarda bu açılımın bir neticesidir derseniz, çok büyük yanlış yaparsınız. 12 Eylül referandumu terörün yanında duranlar, sonrasında da hizayı bozmadıklarını görüyoruz. Aynı hizadalar. Onlar bu anayasa değişikliği paketine birlikte hayır demediler mi? Dediler. Hala aynı yerdeler.
CHP Genel başkanı’nın, MHP genel başkanının, BDP’nin sözcülerinin hırçın dillerinin Türkiye’nin hayrına olmadığını hatırlatmak istiyoruz. Terörle topyekün mücadele edilir, partilerle, STK’larla, medyasıyla, hep birlikte ortak bir tavırla teröre karşı konulur. Birileri bomba patlatırken, birilerinin de milletin düşüncelerini bombalaması en hafif ifadesiyle fırsatçılıktır.
Türkiye artık oynanan oyunları görüyor ve terörün sinsi tuzağına düşmüyor. Ben darısı muhalefet partilerinin yönetimine diyorum. Muhalefetin milletin sabır ve nezaketinden nasiplenmesini rabbimden diliyorum.
SEÇİMLER 12 HAZİRAN'DA
Genel seçimlerin ne zaman yapılacağı konusunda ciddi değerlendirmeler yaptık ve partimizin içinde MYK’da şu anda oluşan hava 12 Haziran’da yapılması noktasında bir görüş birliği var. O tarihin her açıdan uygun olduğu, zira okulların tatile gireceği ve son imtihanların yapılacağı bir ay olması nedeniyle, temmuz olursa tatilin başlamış olmasından dolayı tekrar illere dönüşün sıkıntı yaratacağı düşünülerek, böyle bir kanaate varıldı. Seçime 7 aylık bir dönem kaldı. Artık kendi hazırlıklarımızın startını verdik.”
Kaynak: Radikal