Londra'daki ofisinde Cihan'a konuşan Mavi Marmara'daki eylemcilerden Sarah Colbourne, İngiltere'nin İsrailli yetkililerin İngiltere'ye girişinde sıkıntı yaşamamaları için yasa değişikliğine gitme çabaları eleştirdi. Bunun insan haklarıyla bağdaşmadığı söyleyen Colbourne, "İsrail sadece kendi yasalarını değiştirerek Filistinlilere daha çok ayrımcılık yapmaya çalışmıyor, aynı zamanda uluslararası yasaları da değiştirerek konjonktürü kendi lehine değiştirmeye çalışıyor." dedi.
Savaş suçu işlemiş bir ülkenin başka bir ülkedeki yasayı değiştirmeye çalışmasının kabul edilebilir bir yanı olmadığını söyleyen Colbourne, İngiltere'nin bu yönde İsrail'e söz vermesine sadece insan hakları gruplarının değil hukukçular, milletvekilleri ve kamuoyunun da tepkili olduğunu ifade etti. Colbourne, yakalama emri çıkartılmasıyla ilgili ise şunları söyledi: "Bir mahkemeden yakalama emri çıkartmak öyle bilindiği gibi hemen olmuyor ve kolay da değil. Eğer buraya seyahat etmeyi planlayan bir İsrailli varsa ve hakkında savaş suçu işlediğine dair güçlü deliller varsa bu deliller mahkemeye iletilir önceden. Bu kararın çıkarılması da zaman alıyor. Hükümetten bu kişiler hakkında savaş suçu işlediklerine dair deliller istediğimiz zamanlar oldu ancak hükümet hiç bir zaman bize yardımcı olmadı."
İsrail saldırısının zaten BM tarafından soruşturulduğuna işaret eden Colbourne, İsrail'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne şikayet edilmesini ise kendi hükümetlerinden talep ettiklerini söyledi. Kendilerinin İngiliz vatandaşı olarak mağdur duruma düştüklerini söyleyen Colbourne, "Biz Mavi Marmara gemisinde mağdur duruma düşen İngiliz vatandaşları olarak, İsrail'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne şikayet edilmesini kendi hükümetimizden istiyoruz ve bunun için baskılarımızı sürdürüyoruz." diye konuştu.
Türkiye'ye de teşekkür eden İngiliz aktivist, İngiltere'nin de Türkiye'nin uluslararası alanda izlediği tavrın benzerini takınmasını istediklerini belirtti.