Yayın kuruluşlarındaki yabancı sermaye oranını yüzde 25'ten yüzde 50'ye yükselten Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanun Tasarısı TBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul edildi.
Tasarı; radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesi, ifade ve haber özgürlüğünün sağlanması, medya hizmet sağlayıcılarının idari, mali, teknik yapıları ve yükümlülükleri ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) kuruluşu, teşkilatı, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları belirliyor.
Düzenlemenin görüşüldüğü toplantıda, MHP'nin tasarıda yüzde 50 olarak yer alan yabancı sermaye oranını yüzde 49'a düşüren önergesi tartışıldı. MHP'li Faruk Bal, yüzde 50 pay ortaklığında bir ihtilaf ortaya çıkması durumunda faaliyetlerin amacına uygun olarak gerçekleşmemesi sorununun yaşanabileceğini söyledi.
Yabancının Türk kültürünü, kamuoyunun hafızasını yabancılaştırabileceği değerlendirmesinde de bulunan Bal, MHP olarak yabancı sermayeye karşı olmadıklarını ancak bu konuyu çok önemsediklerini kaydetti.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, milli-gayri milli medya şirketi ayrımı yapılmaması gerektiğini belirterek, "Yüzde 50'lik bandı gerçekçi buluyoruz. Yüzde 50'yi yüzde 49'a düşüren bir anlayışı kabul edemeyeceğimizi ifade temek istiyorum; bu sistematiği bozmamak lazım" dedi. Arınç, düzenleme ile eşitliği, özendirmeyi teşvik etmek istediklerini de kaydetti.
YÜZDE 50'Yİ GEÇEMEYECEK
Yabancı sermayeye ilişkin olarak tasarıda yer alan düzenleme şöyle: "Bir medya hizmet sağlayıcı kuruluşta doğrudan toplam yabancı sermaye payı, ödenmiş sermayenin yüzde 50'sini geçemez. Yabancı bir gerçek veya tüzel kişi en fazla iki medya hizmet sağlayıcı kuruluşa doğrudan ortak olabilir. Medya hizmet sağlayıcı kuruluşların ortağı olan şirketlere yabancı gerçek veya tüzel kişilerin iştirak ederek yayın kuruluşlarına dolaylı ortak olmaları halinde, yayıncı kuruluşların yönetim kurulu başkanı, başkan vekili ile yönetim kurulu çoğunluğu ve genel müdürünün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması ve ayrıca yayıncı kuruluş genel kurullarında oy çoğunluğunun Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetine haiz gerçek veya tüzel kişilerde bulunması zorunludur. Şirket ana sözleşmelerinde bu hususları sağlayan düzenlemeler açıkça belirtilir. Yerli veya yabancı hissedarlar hiçbir şekilde imtiyazlı hisse senedine sahip olamaz."
Yayın hizmeti sunmak üzere kurulan şirketlerin sahip olması gereken özel koşulları da düzenleyen tasarıya göre yayın lisansı; münhasıran radyo, televizyon, isteğe bağlı yayın hizmeti sunmak amacıyla Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş anonim şirketlere verilecek.
Bir gerçek veya tüzel kişi doğrudan veya dolaylı olarak en fazla dört karasal yayın lisansına sahip medya hizmet sağlayıcı kuruluşa ortak olabilecek; ancak birden çok medya hizmet sağlayıcıya ortaklıkta bir gerçek veya tüzel kişinin doğrudan veya dolaylı hisse sahibi olduğu medya hizmet sağlayıcı kuruluşların yıllık toplam ticari iletişim geliri, sektörün toplam ticari iletişim gelirinin yüzde 30'unu geçemeyecek. Tasarının ilk halinde bu oran yüzde 25 olarak yer almıştı.
Toplam ticari iletişim geliri bu oranı aşan gerçek veya tüzel kişiler, üst kurul tarafından verilen 90 günlük süre içinde bu oranın altına inecek şekilde medya hizmet sağlayıcı kuruluşlardaki hisselerini devredecekler.