Dolar

34,9530

Euro

36,7083

Altın

2.995,63

Bist

10.041,24

Cumhuriyetçiler zafer Türkiye'yi zorlar!

Temsilciler Meclisi'nin kontrolü Cumhuriyetçi Parti'ye geçerse Amerikan Kongresi'nin Türkiye'ye yönelik tutumunu belirleyen önemli oyuncular ve bazı dengeler değişecek.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-02 21:00:14

Cumhuriyetçiler zafer Türkiye'yi zorlar!
ABD siyasetine yön verecek ara seçimler bugün yapılıyor. Temsilciler Meclisi'nin tamamı ile Senato'nun üçte birinin yenileneceği seçimlerde, Temsilciler Meclisi'nin kontrolü Cumhuriyetçi Parti'ye geçerse Amerikan Kongresi'nin Türkiye'ye yönelik tutumunu belirleyen önemli oyuncular ve bazı dengeler değişecek. Kongre'nin, Türkiye'ye yönelik politikası, özellikle silah satışları, ABD büyükelçiliğine atama ve Ermeni meselesi gibi konularda takınacağı tavır merak ediliyor.

ABD'de bugün yapılacak ara seçimlerde Temsilciler Meclisi'nin kontrolü beklendiği gibi Cumhuriyetçi Parti'ye geçerse –ki buna neredeyse kesin gözüyle bakılıyor- Amerikan Kongresi'nin Türkiye'ye yönelik tutumunu belirleyen önemli oyuncular ve bazı dengeler değişecek.

Her şeyden evvel Beyaz Saray'da Demokratların, Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçilerin hakim olması, yürütme ile yasama kanadının dış politikada eşgüdüm kabiliyetini azaltacak. Mesela Obama yönetimi Kongre'de Türkiye aleyhindeki bir girişimi durdurmak isterse, artık muhalefet partisinden siyasetçileri ikna etmek durumunda kalacak.

 

Ankara'nın İran'a sempatik, İsrail'e antipatik politikalarından dolayı Amerikan Kongresi'nde Türkiye'ye eleştirel hava artmış durumda. Bu durumun yeni dönemde lehine dönme ihtimali yüksek görünmüyor. Çünkü Ermeni ve Yunan Amerikalıların kaygılarını ön planda tutan Kongre üyeleri yeni dönemde de bulunacak. Türkiye'ye kızgın olan ve Kongre'deki Türkiye aleyhtarı hamlelerin bir kısmının arkasında bulunduğu tahmin edilen İsrail lobisinin ise Cumhuriyetçi Parti'nin özellikle daha muhafazakâr kanadında etkili olduğu biliniyor. Ayrıca Cumhuriyetçilerin dış politikada genel olarak daha milliyetçi, savaşa yatkın, uluslararası meşruiyet kaygısını nispeten az gözeten bir ideolojik çizgisi var.

Cumhuriyetçiler, Ankara'nın angajman politikası güttüğü İran'a karşı Demokratlardan daha şahin politika yanlısı. Bu durum, Türkiye'nin barışçı ve uluslararası oydaşmacı tavrıyla çelişiyor. Diğer yandan, Pentagon'un kaygılarını genelde önemseyen Cumhuriyetçilerin oradan gelecek telkinlere açık olması beklenebilir. Türkiye ile askerî işbirliğine ve Genelkurmay'ın küstürülmemesine önem veren Pentagon, Kongre'de Türkiye lehine lobi yapma kabiliyeti en yüksek yürütme birimlerinden biri olabilir.

Ermeni tasarısı konusunda yeni Temsilciler Meclisi'nde takip edilmesi gereken önemli oyuncuların başında Meclis Başkanı, Çoğunluk Grubu lideri ve Dışişleri Komitesi başkanı geliyor. Ermeni lobisinin gözdelerinden Kaliforniya milletvekili Nancy Pelosi, büyük ihtimalle yerini Ohio'dan Cumhuriyetçi John Boehner'a bırakacak. Boehner'ın seçim bölgesinde Kaliforniya'daki gibi etkili ve yoğun bir Ermeni nüfusu yok. Boehner, 2007'deki oylamada ulusal çıkar gerekçesiyle Ermeni tasarısına karşı çıkmıştı. Genel olarak uluslararası ilişkilere fazla ilgi duymayan, yabancı büyükelçilerle pek görüşmeyen Kongre liderleri arasında. Pelosi'nin aksine, Ermeni tasarısına özel bir ilgisi ise bulunmuyor.

Seçim sonrasında, Ermeni çizgisine yakın duran Demokrat Çoğunluk Grubu lideri Steny Hoyer devre dışı kalmış olacak. Cumhuriyetçi Çoğunluk Grubu'nun lideri olması beklenen Virginia milletvekili Eric Cantor ise İsrail lobisine yakın isimlerden.

İsrail ve Ermeni lobilerine yakınlığıyla bilinen Kaliforniya milletvekili Howard Berman, Dışişleri Komitesi'ndeki başkanlık görevini kaybedecek. Geçen mart ayındaki nefes kesen oylamada Ermeni tasarısının 22'ye karşı 23 oyla Komite'den geçmesinde Berman'ın şahsi gayretleri büyük rol oynamıştı. Yerine gelmesi beklenen Cumhuriyetçi Florida milletvekili Ileana Ros-Lehtinen ise Türkler dahil tüm gruplarla arasını iyi tutmaya çalışan pragmatik bir siyasetçi. Hispanik asıllı Ros-Lehtinen'in ailesinin bir kolu Osmanlı coğrafyasından Yeni Dünya'ya göç eden Sefardi Musevilerinden. Ermeni tasarısı aleyhine oy veren Ros-Lehtinen, Kıbrıs ve Yunanistan konusundaki karar tasarılarına ise destek veriyor.

Sonuç olarak, özellikle Demokrat Kaliforniyalıların devreden çıkmasıyla yeni dönem Temsilciler Meclisi liderlik kadrosunda Ermeni tasarısını aktivist gibi takip edecek liderler azalmış olacak. Ancak Amerikan Kongresi, Türkiye'nin canını acıtmak istediği ve bunu göze aldığı anda, tasarının yeniden canlandırılması mümkün. ABD'nin özellikle Irak ve Afganistan'daki operasyonlarında dolaylı ya da doğrudan Amerikan askeri üzerindeki riskleri azaltan faaliyetler yapan Türkiye lehine Amerikan Kongresi'nde 'ulusal çıkar' argümanı yapmak hâlâ mümkün.

Kongre'de Türkiye'yi yakından ilgilendiren bir başka konu ise ABD'den bazı silah alımlarına onay meselesi. Obama yönetimi, Kongre'deki olumsuz havadan dolayı reddedileceği kaygısıyla şu sıralar silah satış kararlarını Kongre'ye götürmüyor. Yeni Amerikan Kongresi'nde ilgili komisyonların nasıl tutum takınacağını zaman gösterecek. Bu noktada, silah lobisine daha yakın olan Cumhuriyetçilerin komisyon başkanlıklarını yürütecek olması nispi bir ferahlama sağlayabilir. Türkiye'nin ABD'nin bazı hayati politikalarına ters düşmeye devam etmesi halinde –mesela füze kalkanına NATO'da hayır demesi durumunda- ulusal güvenlik kaygıları ön planda olan milliyetçi Cumhuriyetçilerin sessiz kalmasını beklemek gerçekçi olmaz. Obama yönetiminin ataması Senato'ya takılan yeni Ankara Büyükelçisi Francis J. Ricciardone için seçimden sonra gayretlerini artırması bekleniyor.

2010 seçimleri, Amerikan tarihinde en çok harcama yapılan ara seçim olma özelliği taşıyor. Bağımsız araştırma kuruluşu Sorumlu Siyaset Merkezi'nce (CRP) yapılan tahminlere göre bu yılki ara seçim kampanyalarının toplam maliyeti 4 milyar doları bulacak. 2006 ara seçimlerine 2,85 milyar dolar harcanmıştı. Harcamaların önemli bir bölümü TV reklamlarına gidiyor. Seçim piyasasına giren paranın miktarı kadar kaynağı da önemli. Zira parayı veren, icraat aşamasında düdüğü çalan olabiliyor. Birçok çıkar grubu ya da ferdi vatandaşlar seçimlerde arzu ettikleri tablonun ortaya çıkması için para akıtıyor. Seçime dışarıdan para akıtan en büyük grup, 88 milyon dolar ile kamu sektöründeki AFSCME adlı sendika. Kamu sektörü sendikaları genelde Demokratik Parti çizgisinde hareket ediyor. Anayasa Mahkemesi geçen ocak ayında büyük şirketlerin ve işçi sendikalarının seçimde destekledikleri adaylar lehinde reklam harcamalarının engellenmesinin ifade özgürlüğüne aykırı olduğuna hükmetmişti. İş dünyasıyla daha yakın bağları olan Cumhuriyetçi Parti'nin daha çok işine gelen karara Başkan Obama sert tepki göstermişti.

LİDERLER NE DEDİ?

Barack Obama:
Seçimden önceki son hafta sonunu, 2008 başkanlık seçimlerinde kazandığı Pennsylvania, Connecticut, Illinois ve Ohio eyaletlerindeki destekçilerini sandığa gitmeye teşvikle geçiren Başkan Obama, iki yıldır Beyaz Saray'dan yaptığı icraatların Cumhuriyetçilerle 'geri döndürülebileceğini' söyledi. Obama, ülkeyi ekonomik krize sokmakla suçladığı Cumhuriyetçiler için "Hafıza kaybı içindeler." dedi.

John Boehner:
Yeni Temsilciler Meclisi başkanı olacağına neredeyse kesin gözüyle bakılan Cumhuriyetçi Ohio Milletvekili John Boehner, "Bu, Washington'da henüz denenmemiş ileriye doğru yeni bir rotadır. Başkan Obama'nın ülkemizi götürdüğü istikametten ayrılıştır. Ve açık söylemek gerekirse, Amerikalılar bize son olarak hükümetin yetkilerini verdiğinde Cumhuriyetçilerin yöneldiği istikametten de ayrılıştır." dedi.

 


Amerikan ara seçimlerinin üç ayağı

SENATO: Toplam 100 sandalyenin bulunduğu Senato'nun her iki yılda bir üçte biri yenileniyor. Bu yıl altı yıllığına sahipleri belirlenecek 37 senatör koltuğunun halihazırda 19'u Demokratlar, 18'i Cumhuriyetçilerin elinde. Senato'da 57 Demokrat, 41 Cumhuriyetçi ve Demokratlarla kulis yapan 2 bağımsız bulunuyor. Salt çoğunluğu kazanan parti tüm komisyonların hakimiyetini ele geçiriyor. Demokrat Çoğunluk Grubu lideri Senatör Harry Reid'i Nevada'da çok zorlu bir yarış bekliyor. Cumhuriyetçiler Senato'yu ele geçirirse, başına şu anki Azınlık Grubu lideri Kentucky Cumhuriyetçi Senatörü Mitch McConnell geçecek. Cumhuriyetçilerin Senato'da çoğunluğu ele geçirmesine pek yüksek ihtimal verilmiyor.

TEMSİLCİLER MECLİSİ: 435 üyeli Temsilciler Meclisi'nde üyelerin tamamı her iki yılda bir seçiliyor. 218 koltuğu bulan parti, çoğunluğu, dolayısıyla Meclis ve komisyon başkanlıklarını elde ediyor. Şu anda Meclis'te 255 Demokrat, 178 Cumhuriyetçi var. 2 koltuk ise sahipsiz. Cumhuriyetçilerin çoğunluğa ulaşması için en az 39 koltuk daha kazanması gerekiyor. Cook Political Report Editörü Charlie Cook, Demokratların sandalye kaybının 48-60, hatta daha fazla olabileceğini bildirdi. Cumhuriyetçilerin teslim almasına neredeyse kesin gözüyle bakılan Temsilciler Meclisi'nde o durumda başkan Nancy Pelosi makamını Ohio'dan Cumhuriyetçi John Boehner'a bırakacak.

VALİLER: Amerika'daki 50 eyaletten 37'sinde valilik makamının sahibini belirlemek için sandığa gidilecek. Seçim yapılan eyaletlerde valilerin 19'u Demokrat, 18'i Cumhuriyetçi. Ülkedeki toplam Demokrat vali sayısı 26 iken, 24 Cumhuriyetçi vali bulunuyor. Bazı eyaletlerde genel nüfus sayımından sonra seçim bölgesi haritalarının yeniden çiziliyor olması, bu yılki vali seçimini her zamankinden önemli kılıyor. Çünkü bu yıl Amerika'da nüfus sayımı yapıldı. Bu sene valilik seçimlerinin yapıldığı çekişmeli eyaletler arasında başkanlık seçimlerinde kritik rol oynayan Florida ve Ohio da yer alıyor.

ZAMAN

Haber Ara