Dolar

34,8680

Euro

36,7266

Altın

3.036,48

Bist

10.058,47

İngiliz basınından özetler(01.11.2010)

İngiltere'deki gazetelerin manşetlerinde, Yemen'den Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere'ye kargo uçaklarıyla gönderilen ve Cuma günü bulunan bombalarla ilgili gelişmeler var.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-11-01 08:24:37

İngiliz basınından özetler(01.11.2010)

İngiltere'deki gazetelerin manşetlerinde, Yemen'den Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere'ye kargo uçaklarıyla gönderilen ve Cuma günü bulunan bombalarla ilgili gelişmeler var.

Guardian olayın ardından başlayan uluslararası çaptaki insan avında dikkatlerin Suudi Arabistan doğumlu İbrahim Hassan El Asiri üzerinde yoğunlaştığını yazıyor. Yemen'deki El Kaide örgütlenmesinin kilit isimlerinden olduğu belirtilen El Asiri'nin geçen yıl Noel gününde bir Amerikan yolcu uçağını düşürmeye yönelik girişimin de mimarı olmakla suçlandığı belirtilmiş.

Financial Times ise güvenlik zaafıyla ilgili kaygıların dünkü gelişmelerle birden bire kargo uçuşlarından yolcu uçaklarına yöneldiğinin altını çiziyor.

Haberde Qatar Airways'in, ABD'ye gönderilen ancak Dubai'de aktarma sırasında bulunan bombanın kendilerine ait bir yolcu uçağıyla taşındığını açıkladığı belirtiliyor.

Gazete bu gelişmeyle yolcu uçaklarındaki güvenlik uygulamalarının yeniden mercek altına alınacağı tahmininde bulunuyor. Ayrıca havayolu yetkilileri ve uzmanların, uzun süredir yolcu uçaklarının kargo bölümlerinin oluşturduğu güvenlik zaafına dikkat çektiğinin altı çizilmiş.

Söz konusu bombalar, Cuma günü İngiltere ve Dubai'de Suudi Arabistan'ın sağladığı istihbarat sayesinde bulunmuştu. Times ve Daily Telegraph gazeteleri de bu noktanın altını çiziyor bugünkü başyazılarında.

Vardıkları ortak sonuç, uluslararası terör tehdidinin ciddiyetini koruduğu ve istihbarat servislerinin elinin kolunun bağlanmaması gerektiği. Daily Telegraph bu ifadeyle, İngiliz istihbarat birimlerinin konu olduğu işkence soruşturmalarını kastettiğini belirtiyor.

Independent da istihbaratın, özellikle Suudi Arabistan'dan gelen istihbaratın önemine dikkat çekmiş.

Gazete başyazısında bu olayın Suudi Arabistan ile istihbarat paylaşımının önemini bir kez daha gösterdiğini de belirtmiş. Ancak Batı'nın, Suudi Arabistan'a siyasi reform yolunda baskı yapmaktan da vazgeçmemesi gerektiğinin altı çiziliyor.

Independent'ın asıl uyarısı ise, bombalı paketlerin postalandığı ülke Yemen ile ilgili.

Beyaz Saray'ın bu gelişmeler üzerine bu ülkedeki insansız uçak saldırılarını arttırma baskısıyla karşılaşacağını, ancak bu baskıya boyun eğmenin hata olacağını vurguluyor gazete. Ağır sivil kayıplarına neden olan bu tür saldırıların bölgedeki militanlara desteğin artmasından başka bir işe yaramadığı belirtiliyor.

Independent'a göre yapılması gereken, Yemen hükümetinin güçlendirilmesi ve yüzde 35'e varan işsizlik ile mücadelesine yardımcı olunması.

Obama'nın seçim sınavı

İngiltere basınında en çok yer bulan ikinci konu ABD'de yarın yapılacak Kongre seçimleri. Demokrat Parti'nin Cumhuriyetçilerin 10 puan gerisine düştüğünün altını çizen Guardian, "Obama uçurumun kenarında" diyor.

Gazetenin aktardığı anketlere göre seçmendeki soğumanın iki sebebi var: Ekonomideki kötü gidiş ve Obama'nın fazla entellektüel kaçtığı, halkla artık bağ kuramadığı algısı.

Independent ekonomi meselesine biraz daha yakından bakıyor ve şu teşhisi koyuyor: "Demokratlar ekonomiyi canlandırmayı amaçlayan ama halkın faydasını hissetmediği paketin bedelini ödüyor." Şöyle devam ediyor gazete:

"ABD'de 18 ay süren 'Büyük Resesyon' Haziran 2009'da resmi olarak sona erdi. Ancak etkileri hala devam ediyor."

"Sorun büyümenin olumlu etkilerinin hissedilmesinin zaman alması değil sadece. Milyonlarca insan için işler her geçen gün kötüye gidiyor. İşsiz kalan çok sayıda vasıflı insan var ve sınırlı sayıda iş için rekabet halindeler."

"İstihdam artışını ateşleyememenin açıklamasını, 'Attığımız adımlar olmasaydı durum daha kötü olurdu' sözleriyle yapıyor Demokratlar. Bu savunma doğru olsa da artık halkı tatmin etmiyor."

Hariri'nin U dönüşü
 

Lübnan Başbakanı Saad Hariri ile bir mülakat yapan Times, Hariri'nin, babasını öldürmekle suçlanan Suriye'yi akladığını duyuruyor.

Eski başbakan Refik Hariri bundan beş yıl önce bir bombalı saldırıda öldürülmüş, oğlununki dahil bir çok parmak Şam yönetimini işaret etmişti.

Saad Hariri'nin bir süredir bu konudaki tavrını değiştirdiğini hatırlatan Times, bu mülakatında da bunu ilk kez açıkça ifade ettiğini belirtiyor. Sebebini ise şöyle yorumluyor gazete:

"Hariri'nin bu sözleri Şam'da memnuniyet yaratırken ülkesi Lübnan'da tartışma yaratacaktır. Ancak bu sözler Başbakan'ın üzerindeki baskının ifadesi."

"Refik Hariri suikastına ilişkin uluslararası soruşturmanın sonuçları yakında açıklanacak ve Lübnan'daki militan Hizbullah unsurlarının suçlanması bekleniyor. Bu da ülkesinin daha da siyasi krize batması anlamına gelir."

"Saad Hariri bir ikilemde. Eğer babasının öldürülmesine ilişkin soruşturmaya destek vermeyi sürdürürse, hükümetinin düşmesine neden olabilir. Ayrıca Şii Hizbullah ile Hariri'nin Sünni taraftarları arasında şiddet olayları baş gösterebilir. Yok eğer soruşturmayı reddederse bu sefer de taraftarlarının güvenini yitirir ve Lübnan uluslararası arenadan dışlanır."

Kaynak: BBC Türkçe Servisi

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara