Yargıtay Başkanlığı, Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve Kalkınma ve İşbirliği Ajansı'nın (UNDP) ortaklaşa düzenledikleri "Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi" Çırağan Sarayı'nda başladı.
Açılış konuşmalarının ardından verilen arada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçekler, referandum sonucuna ve HSYK seçimi sonuçlarına herkesin saygı duyması gerektiğini söyledi. Yargının bağımsızlığı için çalıştıklarını ifade eden Gerçeker, "Her ülkede yargı reformu gündemde. Herkes daha iyiyi, daha güzeli yakalamak için bir çaba içerisinde. Ama bunun uluslararası platformlarda tartışılıp değerlendirilmesi yargı bağımsızlığı konusunda çok büyük katkılar sağlayacaktır." şeklinde konuştu. Gerçeker, "Artık bağımsız, modern sistemlerde, yargının kuvvetler ayrılığı ilkesi paralelinde yasama yürütme ve yargı eklerinin tamamen bir birilerinden bağımsız olması gerekiyor. Bu bağımsız olmak bir birileri ile çatışma halinde olmak anlamında değil birbirleri ile düzeyli bir şekilde dengeli bir işbirliği içinde olması gerekiyor. Bizim de bütün çabamız bu. Bunu sağlamak için çalışıyoruz. Bizim hukukçular olarak başka hiçbir kaygımız düşüncemiz olamaz." ifadelerini kullandı.
Referandum ve HSYK seçimleri sonuçları ile ilgili hukukun siyasallaştırıldığı eleştirileri hatırlatılan Gerçeker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu hep söylüyoruz. Demokrasiye gönülden inanmış insanlarız. Demokrasiye inanmak dışında başka bir düşüncemiz de olamaz. Yasallaşmış halkın oyuna sunulmuş referandum sonucu kabul edilmiş. Bundan sonra yapılacak şey yapılanları daha ileriye götürmek. Bunun için çalışmak. Geçmişe dönük birtakım eleştirilerde bulunmanın bir anlamı yok. Her şeyi ortaya koyarsınız, eleştirilerini ortaya koyar, diğer tarafta eleştirilerini ortaya koyar. Sonuçta bir şey kabul edilir. Bunun iyi mi, kötü mü olduğu uygulama ile ortaya çıkar. İleride göreceğiz. Bu durumda yanlış şeyler ortaya çıkarsa o zaman biz eleştirilerimizi yapacağız. Söylenecek bir şey yok. Milletin idaresi ile kabul edilmiş bir şey bu. Demokratik bir sistemde, meclisten geçti. Anayasa mahkemesinden geçti. Eleştirilerimizi ortaya koyduk. Kamuoyu ile düşüncelerimizi paylaştık. Halkta kabul etti. Bundan sonra söyleyecek birşey yok. Saygı duymak gerekir. Avrupa'da da bazı referandumlar yapılıyor. Orada da bazı şeyler kabul ediliyor. Siz beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama kabul etmek zorundasınız. Saygı duymak zorundasınız halkın iradesine. Oraya seçilen insanlarda bizim meslektaşlarımız. Şu aşamada bir şey söyleme durumumuz yok."