Rum eski dışişleri bakanlarından Nikos Rolandis, son 30 yıldır "çok akıllı" Rum siyasilerin Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin bütün inisiyatifleri reddettiğini, Kıbrıs sorununun çözülmemesini var oluş sebepleri olarak gördüklerini belirtti. Rolandis ayrıca kendisinin bu yüzden dışişleri bakanlığından istifa ettiğini kaydetti.
Rolandis, Alithia gazetesinde yayınlanan makalesinde, Kıbrıs müzakerelerinin en düğüm noktasında bulunduğunu, 1960'lardan beri çözüm inisiyatiflerini peş peşe reddettiklerini ve böylece Türkiye'nin uluslararası camianın gözünde "suçlanan" olmaktan "suçlayan" olduğu noktaya ulaşıldığına dikkat çekti. Makalesinde Yunanların ve Rumların gerek Türkiye'de gerek Kıbrıs'taki sorumluluklarını kabul etmediklerini vurgulayan Rolandis, "Çoğu Kıbrıslı Rum'un kafasında; biz günahsız, temiz ve hatasızız. Bütün kötülükleri yalnız yabancılar, sadece Türkler, sadece üçüncü taraflar yapmıştır. Bizim hiçbir sorumluluğumuz yoktur. Bu nedenle bütün haklarımızın eksiksiz teslimini talep ederiz. Sürekli aynı saçmalıkları tekrarlayan bazı yetersiz siyasi liderlerimizin peşinden sürüklenerek şu tehlikeli Armageddona ulaştık: ya taksim yahut vatanımızın tamamen imha olması." yorumunda bulundu.
Dışarıdan gelen uyarılara dikkat etmediklerine de dikkat çeken Rolandis, "Biz Kıbrıslılar zaman zaman Yorgos Papandreu, Konstantinos Karamanlis ve neredeyse bütün Yunan liderlerin son 70 yıldır yaptıkları uyarıları reddettik. BM Genel Sekreterleri, onların Kıbrıs'taki temsilcileri ve büyük ölçüde Kıbrıs'taki uluslararası ve Avrupa temsilcilerinin tamamı haindir, halkımızın düşmanıdır. Bu nedenle sürekli küfrettik. Müzakerelerin Kıbrıs aidiyetini tabela yaptık ve tanrının doğru düşünme yeteneğini sadece onlara bahşettiği bazı Kıbrıslı siyasilerin sözlerinin doğruluğuna inandık." dedi.
Kuzey Kıbrıs'ın uluslararası arenada artık suçlayan pozisyona geldiğine de dikkat çeken Rolandis, makalesinde Rumların sürekli inisiyatif almaktan kaçındığına dikkat çekti. Rolandis özetle, "Öteki toplumla müzakereler artık en düğüm noktasında bulunuyor. Son 60 yıldır inisiyatifleri birbiri ardına reddederek. Türkiye'nin uluslararası camianın gözünde suçlanan olmaktan çıkıp suçlayan haline geldiği noktaya vardık." değerlendirmesinde bulundu.
Rumların siyasilerin inisiyatifsiz davranmasından dolayı her geçen gün Rum tezlerinin çürüdüğüne dikkat çeken Rolandis, "Kıbrıs sorununun asla bizim istediğimiz şekilde çözülmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Mesela son 36 yıldır Kıbrıslı Türklerin, bütün göçmenlerin, özellikle de Kuzey'deki yoğun yerleşimlerin bulunduğu yerlere geri dönmesini kesinlikle izin vermelerinin söz konusu olmadığı ortadadır, 1977 Denktaş-Makarios Anlaşması'nda da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin son kararlarında da bu yansıtılıyor. İstiladan sonraki ilk yıllarda daha çok göçmen geri dönebilirdi. Bugün daha az, sonunda belki hiçbiri dönemeyecek." ifadesini kullandı.