Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Cumhuriyet’i kurma fikri kime aitti?

Türkiye Büyük Millet Meclisi arşivindeki bir belge resmi tarihin kabullerini altüst ediyor.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-30 17:23:46

Cumhuriyet’i kurma fikri kime aitti?

Kemal ÖZER / TİMETURK

Resmi tarih öğretisinde ‘Cumhuriyet fikri’nin Mustafa Kemal'in gizli fikri olduğunu anlatır. Yine resmi öğreti de, Mustafa Kemal’in bu niyetini yakın arkadaşlarına da açıkladığı iddia edilir. Hatta Mustafa Kemal Paşa’nın, Cumhuriyet’in ilanından bir gün öncesindeki bir yemekte, ‘yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz’ dediği bile belirtilir. Oysa ulaştığımız bir resmi belge, bu iddiaları altüst ediyor.

RESMİ BELGE, RESMİ İDDİAYI YALANLIYOR

Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti’nden önce ‘Kars İslam Cumhuriyeti’, ‘Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’ gibi cumhuriyetler kurulmuştu. Dönemim aktörlerinden Said-i Nursi de saltanata karşı Cumhuriyet fikrine daha yakın durmakta idi. Ama daha sonra “tek adam” olarak anılacak olan Mustafa Kemal’in Cumhuriyet getirmekten söz ederken tek parti diktatörlüğüne dönüşmesinden endişe duydukları için Mustafa Kemal’in bu girişimine karşı çıktıkları anlatılırdı.

TBMM arşivlerindeki 1-2 Kasım 1922 tarihli resmi belge, Cumhuriyet’in temelleri hakkında çok ciddi bir delil niteliğinde. Bu belgede, Mustafa Kemal’in imzası 80. sırada yer alıyor. Bu belgeye göre önergenin sahibi Mustafa Kemal Paşa değil. Önergenin sahibi olsaydı ilk imzayı atması gerekirdi. Oysa Mustafa Kemal Paşa'nın imzasından önce tam 79 imza var. Cumhuriyet fikrinin ve önerisinin sahibi Mustafa Kemal ise, neden ilk imzayı atmadı? TBMM Başkanı Mustafa Paşa’nın imzası, neden 80. sırada? Yoksa Paşa Cumhuriyet fikrine sonradan mı ikna edildi? Ya da imza sayısının çokluğu nedeniyle Paşa bu fikre istemeden mi geldi? Aslında Mustafa Kemal'in kafasında Cumhuriyet dışında seçenek ya da seçenekler mi vardı? Mezkur belge bu sorular gibi birçok soruyu gündeme getirdi. Bundan sonrası tarihçilerin işi.

PEKİ CUMHURİYET KİMİN FİKRİYDİ?

Metinden, Cumhuriyet fikrinin ve padişahlık merfu olup yerine Türkiye Büyük Millet Meclisi kaim olmuştur" ifadelerinin Cumhuriyet düşmanı ilan edilen Rauf Orbay'a ait olduğu anlaşılıyor. Belgelere düşülen notta göre "padişahlık merfudur/kaldırılmıştır" ifadelerinin de Orbay'a ait olduğu anlaşılıyor. Belgenin ortaya koyduğu bir başka gerçek ise Rauf Orbay'ın Meclis ve Cumhuriyet muhalifi olduğu iddilarınında gerçeği yansıtmadığı anlaşılıyor.

Belge Cumhuriyet'in kuruluş kararının 1/2 Teşrinisani 1338 - 1/2 Kasım 1922'de olduğunu da gösteriyor.

İşte Timeturk’den Kemal Özer’in ulaştığı belgenin Osmanlıca metni ve Türkçe’ye çevrilmiş metinleri

Bir kaç asırdır Saray ve Babıâlinin cehalet ve sefaheti yüzünden Devlet azîm felâketler içinde müthiş bir surette çalkandıktan sonra nihayet tarihe in­tikal etmiş bulunduğu bir anda Osmanlı İmparatorlusunun müessis ve sahibi ha­kikisi olan Türk milleti Anadolu 'da hem haricî düşmanlarına karşı kıyam et­miş, hem de o düşmanlarla birleşip millet aleyhine hani kete gelmiş olan Saray ve Babıâli aleyhine mücahedeye atılarak Türkiye'de Büyük Millet Meclisi ve onun Hükümeti ve ordularını bitteşkil haricî düşmanlar, Saray ve Babıâli ile fiilen ve müsellehan ve malûm müşkülâtı şedide ve mahrumiyeti elime içinde ci­dale girişmiş,  bugünkü halâs gününe vasıl olmuştur. 

Türk milleti Saray ve Babıâlinin hıyanetini gördüğü zaman. Teşkilâtı Esa­siye kanununu ısdar ederek onun birinci maddesiyle hâkimiyeti Padişah'tan alıp bizzat millete ve ikinci maddesiyle icraî ve teşriî kuvvetleri onun yedi kud­retine vermiştir. Yedinci madde ile de harp ilânı, sulh akdi gibi bütün hukuku hükümraniyi milletin nefsinde cemeylemistir.

Binaenaleyh; o zamandan beri eski Osmanlı İmparatorluğu tarihe intikal edip yerine yeni ve millî bir Türkiye Devleti, yine o zamandan beri Padişahlık merfu olup yerine Türkiye Büyük Millet Meclisi kaim olmuştur. Yani bugün İstanbul'da bulunan heyet mevcudiyetini usulen himaye edecek hiç bir meşru ve gayri ecnebi kuvvete ve müzahereti milliyeyi malik olmayıp bir zilli zail halin­dedir. Millet şahsi hükümranlık ve saray halkı ve etrafının sefahati esası üze­rine müessis bir Saltanat yerine asıl halk kütlesinin ve köylünün hukukunu himaye ve sadedini tekeffül eden bir halk hükümeti idaresi tesis ve vazetmiştir.

Hal böyle iken İstanbul'da' düşmanlarla teşriki mesai etmiş olanların elân hukuku Hilâfet ve Saltanat ve hukuku Hanedandan bahseylemelerini görmekle müstağrakı hayret bulunuyoruz. Tevfik Paşan’ın telgrafı kadar garip ve acip ve hilafı mevâka bir vesika tarihte nadir görülmüştür. Binaenaleyh Türkiye Büyük Millet Meclisi berveçhiati mevaddı neşir ve ilâna karar vermiştir:

1- Teşkilâtı Esasiye kanuniyle Türkiye halkı, hukuku hâkimiyet ve hükümran isiniri mümessili hakikisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin şahsiye­ti mâneviyesinde gayrikabili terk ve tecezzi, ve ferağ olmak üzere temsile ve bil­fiil istimale ye iradei milliyeye istinat etmiyen hiç bir kuvvet ve heyeti tanı­mamağa, karar verdiği cihetle misakı millî hudutları dahilinde Türkiye Büyük Milîet Meclîsi Hükümetinden başka şekli Hükümeti tanıma'/. Binaenaleyh Tür­kiye halkı hâkimiyeti şahsiyeye müstenit olan İstanbul Maki şekli Hükümeti 16 mart 1336 dan  itibaren  ve ebediyen tarihe müntakil adtieylemistir. 

2. Hilâfet, Hanedanı Âli Osmana aiaît olup Halifeliğe Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bu Hanedanın ilmen ve ahlâkan erşet ve eslâh olanı inti­hap olunur.

Türkiye Devteti Makamı Hilâfetin istinatgâhıdır  
(Cilt: H - Sayfa: 328). 1/2 teşrinisani 1338 

 

İŞTE RESMİ BELGELER






SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara