Demir fiyatlarındaki yükseliş de devam ediyor. Demir, 2010 yılının başından bu yana yüzde 60 oranında artarak, tonu 750'den 1120 TL'ye çıktı.
Türkiye Müteahhitler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya İnşaat Müteahhitler Derneği Başkanı Deniz Karataş, demir-çelik ve beton fiyatlarındaki bu artışın sektörü zor durumda bıraktığını söyledi. Özellikle betonun, son üç ayda aşırı bir yükseliş içerisine girdiğine dikkat çeken Karataş, beton firmalarının fırsatçılık yaptığını ileri sürdü.
Referandum sonrası oluşan iyi havanın ve birbiri ardına başlayan dev projelerin inşaat sektörünü hareketlendirdiğini dile getiren Karataş, "Bu canlanmayı betoncular tek taraflı kullanmak istiyor. Demirdeki yükseliş uluslararası piyasalardan kaynaklanıyor. Ama betonda böyle bir durum söz konusu değil. İnşaattaki gelişme, 300'e yakın sektörü doğrudan veya dolaylı olarak etkiliyor. Sektördeki gelişmeleri fırsata dönüştürmek yanlış. Artışlar makul oranda yansıtılsın ki bu olumlu gelişmelerden herkes faydalansın." diye konuştu.
Karataş'ın verdiği bilgilere göre, Türkiye, tüketilen demirin iki katı üretim kapasitesine sahip. Buna rağmen demir fiyatları yüksek seyrini sürdürüyor. Demir ve betondaki yükseliş konut maliyetini yüzde 25 artırıyor. Betonarmenin daha çok kullanıldığı sanayi tipi binalar, okul ve hastane gibi inşaatlara yansıması ise yüzde 30'u geçiyor. Bu durum, ödenek karşılığı kamu işi yapan müteahhitleri de zarara uğratıyor. Devlet müteahhitlere enflasyona göre fark ödüyor. Ancak demir ve beton fiyatıyla enflasyon arasında bir uçurum oluştu. Bu nedenle inşaat sektörünün pahalı girdileri olan demir, çimento, beton ve petrol gibi ürünlerin enflasyonun dışında hesaplanarak müteahhide ödemesi gerekir.
Karataş, tedbir ve teşvik uygulamalarına geçilmesi halinde hem millet, hem devlet hem de müteahhidin kazanacağını belirtti. "Gıda için buğday ne ise, inşaatçı için de demir-çelik ve beton o." diyen Karataş, artışları tüketiciye yansıtmaktan başka çıkar yol kalmadığını dile getirdi.
