İran'a uygulanan yaptırımlar konusunda geçen hafta Türkiye ve Azerbaycan'da temaslarda bulunan Levey, Amerika'nın Sesi Farsça Yayın Bölümü'nün sorularını yanıtladı.
Amerika'nın Sesi Türkçe servisinin internet sitesinde yer alan habere göre, Levey, "Türkiye'nin de İran'ın nükleer silah edinmesine karşı olduğunu" belirtti.
Türkiye'nin İran'ın nükleer programı konusundaki soruna barışçı ve diplomatik çözüm bulma çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz" diyen Levey, Türkiye ve Azerbaycan ziyaretlerinden edindiği izlenimlere dair şunları kaydetti:
"Bu iki ülke İran'ın komşusu. Bu nedenle bu ülkelerin özel hassasiyetleri var. Ancak bu hassasiyetler iki taraflı. Bir tarafta, bu ülkeler sınır ticareti ve ulaştırmayı muhafaza etmek istiyorlar. Öte yandan, bu meselenin nasıl sonuçlanacağından en çok komşu ülkelerin etkilenme riski var. Hem Türkiye hem Azerbaycan İran'ın nükleer programı konusundaki soruna barışçı ve diplomatik bir çözüm bulunmasını istiyorlar. Bunu her iki ülkeye yaptığım seyahatte de gördüm".
"Türkiye dahil hiçbir ülkenin İran'ın nükleer silah edinmesine razı olmadığını" vurgulayan Levey, BM Güvenlik Konseyi'nin İran'a yönelik yaptırımlarının uygulanmasında son derece başarılı olduklarını da kaydetti.
Levey, sözlerine şöyle devam etti:
"Benim hem Türkiye hem Azerbaycan'da edindiğim izlenim şu; İki ülke de nükleer silahlara sahip bir İran görmek istemiyor, kimse nükleer silahlara sahip bir İran görmek istemiyor. Diplomasinin başarıya ulaşmasını istiyorlar. Ve bu ülkeler BM Güvenlik Konseyi nezdindeki sorumluluklarını ciddiye alıyor ve Güvenlik Konseyi kararlarını uyguluyorlar. Belki de hükümetlerin bize söyledikleri şeylerden daha önemli olan, özel sektörlerinin ne söylediği. Türkiye'deki özel sektör İran ile iş yaparken yasa dışı faaliyetlere sürüklenmekten kaygı duyuyor, itibarlarına önem veriyorlar. Finans kurumları küresel düzeyde çalışmak istiyor. Bu şirketlerin dış yatırımcıları var. Bu şirketler küresel standartlara ayak uydurmak istiyor. Tüm dünyadaki finans kurumları böyle düşünüyor. İşte bu nedenle uygulamada bu kadar etkiliyiz".
Levey, "sadece devletlerin BM Güvenlik Konseyi kararlarını uygulamakla kalmadığını, özel sektörün de devletlerin attığı adımların etkisini genişlettiğini" sözlerine ekledi.