Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İsrailli yazarın ilginç Türkiye izlenimleri

İsrail'de yerleşmeye başlayan Türkiye imajının yersiz olduğunu belirten Benn, iki ülke ilişkilerinin düzeltilmesi için bir çözüm yolu önerdi. İşte Benn'in İstanbul izlenimleri:

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-28 07:00:00

İsrailli yazarın ilginç Türkiye izlenimleri

İstanbul’a gideceğimi söylediğimde ailem ve arkadaşlarım endişelendi: “İstanbul mu? Bu aralar tehlikeli değil mi?” Ancak seyahat uyarılarının gerçekle pek ilgisi yok. Filo krizi ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İsrail’i hedef alan eleştirilerine karşın, İsraillerin Türkiye’de sorun yaşandığına dair herhangi bir kayıt yok.

 Atatürk Havalimanı’ndaki pasaport görevlileri ABD’deki herhangi bir havaalanına kıyasla çok daha rahat ilerledi. Sokakta, restoranlarda ya da kaldığım otelde hiç kimse İsrail’den geldiğimizi duyduğunda ya da halk arasında İbranice konuştuğumuzu duyduğunda bir tepki göstermedi.

 Boğaziçi Üniversitesi ve Ticaret Odaları Birliği’nin düzenlediği, İsrail-Türkiye ilişkileri konulu bir konferans için Türkiye’deydim. Konferansımızın ev sahipleri hükümetin çok güçlü destekçileri olmamakla birlikte İsrail konusunda da eleştirel bir yaklaşıma sahipti.

 İLİŞKİLER 2008'DE GERİLDİ

Ev sahiplerimizin gözünde, ilişkiler 2008 yılının sonunda Ehud Olmert’in Türkiye ziyaretinden hemen sonra İsrail’in Gazze’ye Dökme Kurşun Operasyonu’nu düzenlemesiyle kötüleşmeye başladı. Olmert-Erdoğan görüşmesinde iki lider İsrail’in Suriye’yle ilişkilerinin düzeltilmesi yönünde bir yol arayışı içindeydi. Olmert yaklaşan savaşla ilgili en ufak bir ipucu bile vermediği için Erdoğan operasyon başladığında kendisini ağır hakarete uğramış gibi hissetmişti.

 Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Profesörü Refik Erzan, “Türkiye’de çölün ortasında bir cennet inşa eden İsrail’e karşı her zaman bir hayranlık vardı. Ancak bugün Filistinliler için kaygı duyuluyor” dedi.

 “İsraillilere ve Yahudilere karşı duyduğum bütün sempatiye karşın ben de Gazze’de zirveye ulaşan Filistinliler’in aşağılanması konusunda öfke duyuyorum. Kurumların, okulların ve hastanelerin yıkımı, insanları hayvanlara dönüştürüyor” diyen Erzan, İsrail’in Gazze’deki insani koşulları düzeltmesini, en azından ciddi niyetleri olduğunu göstermesini istedi.

 "HAKSIZ ELEŞTİRİ"

Geçtiğimiz 10 yılda Türkiye-İsrail dostluğunun inşasında önemli rol oynayan Türkiye’nin eski Tel Aviv Büyükelçisi Volkan Vural, 31 Mayıs’ta Gazze’ye giden yardım konvoyunun liderliğini bir Türk gemisinin yapmasından memnun olmadığını, ancak İsrail’in de Mavi Marmara’da ölen siviller için özür dilemeyi neden reddettiğini anlayamadığını belirtti. Vural İsrail’de yerleşmekte olan Türkiye’nin yeni İran olduğu fikrine de karşı çıktı.

 “Erdoğan hükümeti bu eleştiriyi hak etmiyor” diyen Vural, partinin siyasal İslam’dan muhafazakar demokrasiye dönüştüğünü ve kültürel kimlik boyutunun tehlikeli bir noktaya ulaşmadığını belirtti.

 FRANSA MODELİ

İsrail-Türkiye ilişkilerini düzeltmek için Fransa modeline bakmalıyız. Fransa bir zamanlar İsrail’in stratejik ortağıydı. Ancak Charles de Gaulle’ün başa geçişiyle İsrail’den uzaklaşarak Arap dünyasına yakınlaştı. Altı Gün Savaşı de Gaulle için filo krizinin yaptığı etkiyi yaptı: İsrail’le ilişkileri koparmak ve silah ambargosu koymak için bir fırsat. İsraillilerin gözünde bu kabul edilemez bir ihanetti. Fransızlar içinse İsrail, ambargoya Cherbourg teknelerini kaçırarak cevap veren düşman bir ülkeydi.

 O gün bugündür, Sarkozy dönemi dahil, resmi ilişkiler hiç düzelmedi. Ancak bu durum gelişmekte olan ticarete, kitle turizmine ve akademik ilişkilere etki yapmadı. Aynı şeyin Türkiye’yle de yaşanması gerekiyor. Hükümetlerin bozduğunu elitler yeniden kurabilir.

 Dahası iki ülkenin laik elitlerini bir araya getirme umudu bir fırsata dönüşebilir. Bu basit bir süreç değil. Bizi ağırlayan profesörlerden biri, “Fikriniz çok güzel. Ancak bizim için İsrail’e vize almak, hatta konsolosluğa ya da büyükelçiliğe yaklaşmak bile çok zor” dedi.

 Yakın zamanda bir şeylerin değişeceğine inanmak güç. Yine de Vural’ın da dediği gibi, “Krizin üstesinden gelip, yeni bağlar kuracak bir yol bulunmalı. Belki geçmişte olduğu kadar yakın değil, ancak uygun ilişkiler. Bu hem iki ülkenin, hem bölgenin hem de Türkiye’nin Batılılaşma sürecine katkıda bulunacaktır.”

Kaynak: Hürriyet
 

SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara