Dolar

34,8712

Euro

36,6800

Altın

3.050,85

Bist

10.058,47

NATO Füze Kalkanı Türkiye’ye kurulamaz!

NATO Füze Kalkanı Türkiye’ye kurulamaz, çünkü füze kalkanı bir ABD projesidir.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-27 02:35:28

NATO Füze Kalkanı Türkiye’ye kurulamaz!
ANALİZ: Aydın Bolat
(Stratejik Düşünce Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi)


Füze kalkanı, radar ve füze bataryaları olmak üzere iki ana bölümünden oluşan orta ve uzun menzilli balistik ve nükleer başlıklı füze saldırılarına karşı 4.000-5.000 km. çaplı bir sahada havadan savunma sağlayan modern teknolojik bir füze savunma sistemidir. ABD tarafından geliştirilen SM-3 füze savunma sistemi; X-Band radar izleme kapasitesi ile 5.000 km. uzaklıktaki tenis topu büyüklüğündeki bir hedefi tespit ederek füze bataryalarına koordinatlarını bildirebilme yeteneğindedir. Başkan Bush döneminde Avrupa’nın güvenliği için Polonya ve Çek Cumhuriyeti’ne konuşlandırılmak istenen ve ABD’nin Orta Asya politikaları içinde kullanılması düşünülen füze kalkanına Rusya çok büyük tepki gösterdi. Bush füze kalkanını başaramadı. Barış politikalarıyla iktidara gelen Obama da bu projeyi askıya aldı ve yerini değiştirmek için Romanya, Bulgaristan, Türkiye ile yoğun ve detaylı görüşmeler yapıldı. Hem Rusya’yı hem de Türkiye’yi ikna etmek için NATO kılıfı giydirilen proje, İran ve Kuzey Kore’nin balistik füze saldırılarından NATO ülkelerini korumak için zirve öncesi gündeme getirildi. 19-20 Kasım 2010 tarihinde Lizbon’da yapılacak olan NATO zirvesinde karara bağlanması istenen ‘NATO Füze Savunma Sistemi’nin Türkiye’de Doğu, Güneydoğu, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerine konuşlandırılması tasarlanmaktadır. Füze kalkanının kurulacağı yer Türkiye, hedefi İran balistik füzeleri. Ancak tehdit algılanan ülke İran ve hedefi NATO ülkeleri olarak sunulan gerekçe Türkiye’yi ikna edemiyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: “Türkiye komşularından tehdit algılamıyor NATO’da bölgeden tehdit algılamıyor” diyerek ABD ve NATO yetkililerinin tehdit ve hedef algılarıyla Türkiye’nin çeliştiğini açıkça ifade ediyor.

Hedef sadece İran değil İslâm Coğrafyası

ABD’nin öncülük ettiği ‘NATO Füze Kalkanı’ projesi söylenen açık gerekçelerinin ötesinde Türkiye, İsrail, İran ve bölge ülkeleri için çok özel stratejik amaçlar taşımaktadır. Hedef sadece İran değil tüm İslâm dünyası. Türkiye’nin Ortadoğu açılımları, komşularla sıfır sorun, Suriye, İran, Irak’la yapılan stratejik işbirliği anlaşmaları, hem bu ülkelerle hem de bölge ülkeleriyle yapılan ticari, ekonomik, siyasi anlaşmalar ve entegrasyon çabaları, sorun çözücü barış temelli proaktif girişimlerle son yıllarda ortaya konan Yeni Türkiye Vizyonu, alışılmadık üzere Batı’dan bağımsız politikalar geliştirmektedir. Bundan pek hoşlanmayan derin ABD, neo-con’lar, bazı Avrupa siyasi merkezleri ve onlarla ortak çalışan içimizdeki yabancılar Türkiye’nin ekseninin kaydığını, batıdan koptuğunu iddia etmeye başladılar. ABD askerlerinin Türkiye üzerinden Irak’a giriş tezkeresinin Türkiye parlamentosunda reddedilmesi ile başlayan değişim yakın zamanlarda somut bazı olaylarla devam etti. İran nükleer programına karşı BM yaptırımlarına ‘hayır’ demek, Mavi Marmara krizi ile İsrail’e yönelik çatışma, Suriye ve Hamas’la yakın ilişkiler, İsrail’in askeri tatbikatlardan dışlanması, Çin’le yapılan ortak askeri tatbikat. Bütün bunlar Türkiye üzerinde bazı kuşkular ve kaygılar yarattı, hatta Türkiye’nin batıyla çatıştığını ileri sürenler oldu. İşte tam da bu konjonktürde, ABD’deki ara seçimler öncesinde, 2011 baharında Türkiye’de yapılacak genel seçimler arefesinde füze kalkanı konuşlandırılması için ‘evet’ mi ‘hayır’ mı bir karar vermesi için Türkiye sıkıştırılıyor.

Amaç İsrail’in Güvenliğini Sağlamak, Türkiye’yi Test Etmek


NATO Füze Kalkanı Projesi’nin, söylenenlerin dışında İran’a karşı İsrail’in güvenliğini sağlamak için, İran’ı caydırmak ve vurmak için, Türkiye’nin ABD’ye ve batı ittifakına bağlılığını göstermesini test etmek için, Kasım ayındaki seçimlerde Yahudi lobisi ve neo-con’lar karşısında Obama’nın elini güçlendirmek için, Türkiye’nin dış politika açılımlarını, yeni vizyonunu ve bağımsız stratejik hamlelerini durdurmak için ABD tarafından NATO üzerinden Türkiye’nin bölgesel ve küresel rollerini engellemek için psikolojik bir baskı operasyonu olarak kullanılmak istenildiği anlaşılıyor. İsrail için misilleme yaparcasına aylardır büyükelçisini bile Türkiye’ye göndermeyen ABD, Türkiye üzerinde bir sıkıştırma stratejisi uygulamaktadır. Füze kalkanına ya evet ya da hayır. Ya bizdensin ya değilsin dayatması. Türkiye’yi bıçak sırtında bırakmak ve bir yol ayırımına zorlamak. Yeni Türkiye vizyonunu sil, füze kalkanını kabul et, yeniden ABD’nin NATO’nun dümen suyuna gir, yoksa batının ortak savunma politikasından koparsın, batıdan uzaklaşırsın; bununda bedeli ağır olur gibi tehditler…

NATO Sorgulanmalıdır


Kuzey Irak Kandil kaynaklı PKK terörü ile mücadelede ABD; ortak düşman, istihbarat paylaşımı palavralarının dışında Türkiye’nin bu yakıcı güvenlik ihtiyacı için ne yaptı? Peki NATO bu konuyla hiç ilgilendi mi? NATO ülkeleri özgürlük savaşçıları dediği PKK unsurlarını besleyerek, himaye ederek, para kaynaklarını koruyarak ve siyasi haklar vererek desteklemediler mi? Açık denizde T.C. vatandaşlarına alçakça bir saldırı ile Mavi Marmara krizine yol açan İsrail devlet terörüne karşı BM’de ABD ve NATO ülkeleri İsrail’i suçlayan İnsan Hakları Konseyi kararına neden olumlu oy vermediler? Bu asgari dayanışmayı bir NATO müttefiki olan Türkiye’den neden esirgediler? 1952 yılından beri NATO ittifakı adına Türkiye’ye yapılanlar ve yapılmayanlar için Türkiye artık NATO’yu sorgulama dönemine girmiştir.

AB Türkiye’yi tam üye alıyormuş gibi, ABD Türkiye’ye stratejik ortakmış gibi, NATO’da Türkiye’ye müttefikmiş gibi davranıyorsa, Türkiye’nin de AB’ye girecekmiş gibi ABD’ye model ortakmış, müttefikmiş gibi, NATO’ya ortak savunma ittifakıymış gibi bakmasını yadırgamamak gerekir.

NATO Füze Kalkanı Türkiye’ye kurulamaz

Kendilerine yönelen terör saldırıları bahanesiyle milyonlarca insanı katledenler, Afganistan’ı, Irak’ı cehenneme çevirenler Türkiye’ye yönelik PKK terörüne, İsrail devlet terörüne karşı kıllarını kıpırdatmıyorlarsa, Kandil Dağına bir ABD F-16’sı gönderemiyor, İsrail’in bir NATO ülkesinin sivil de olsa gemisine hukuksuzca ve hunharca saldırısını kınayamıyorsa neyin müttefikiyiz, hangi ittifakın içindeyiz sorgulamayalım mı? Çekiç güç, İncirlik üssü, Pirinçlik üssü ve Türkiye’nin her köşesindeki NATO-ABD atom bombaları yıllardır kime kalkan oldu, kimi kimden korudu? Türkiye’nin barışına, güvenliğine, iç istikrarına ne kazandırdı ki füze kalkanı Türkiye’ye stratejik değer yüklesin, savunmamıza katkı sağlasın. Türkiye’nin neresine kuracaksınız, tetiği kimde olacak, kimleri hedef alacak, kimleri tehdit edecek, kimi caydıracak bunlara Türkiye’yi bu saatten sonra ikna etmeniz hiç kolay değildir. Füze kalkanının tüm NATO ülkelerini kapsaması, tüm Türkiye topraklarını içine alması, komşularımızın isimleri yazılarak açık hedef olmamaları da ‘evet’ demek için Türkiye’yi ikna edemez.

Yeni Türkiye Gerçeği


Sonuç olarak bu ‘NATO Füze Kalkanı’ Türkiye’ye kurulamaz. Ne dünya eski dünya, ne Türkiye eski Türkiye. Küresel güç dengeleri değişirken, Türkiye’de değişiyor. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Tarih yeniden yazılıyor. Büyüyen ekonomik kapasitesiyle, etkinliği artan bölgesel gücüyle, çevresine, bölgesine ve dünyaya açılan yumuşak gücüyle Türkiye, yeni bir dönemin kapısını açıyor. Çok yönlü, çok boyutlu dış politika stratejisiyle Türkiye dünyaya açılıyor. Türkiye’nin ekseni kaymıyor, milli çıkarlarını koruyor o kadar… Türkiye şimdi bir blok baskısıyla bağımlı politikalar yerine kendi çıkarları gerektirdiğinde ABD, NATO, AB politikalarından bağımsız duruşlar sergiliyor. Bunu dost düşman anlayacak ve alışacaklar. Bunun bedellerine razı, bunun risklerini alabilen, bunun stratejilerini ve siyasetini kurabilen bir Türkiye var artık. İşte yeni Türkiye bu.


Kaynak : www.sde.org.tr
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara