33 ülkeden 125 ülkeye
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, vekâletle ilk kurban kestikleri 1993 yılından bugüne kurban öyküsünü anlattı.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-10-27 01:30:34
Milli Gazete muhabiri Cihat Arpacık’ın İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım ile yaptığı röportaj şu şekilde:
İHH ismini kurban yardımlarıyla duyuran bir kuruluş. Bu çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Biz 1993'den beri kurban çalışması yapıyoruz. Bunu Türkiye'de başlatan ilk kuruluştur İHH. "Vekâleten kurban kesiyoruz. Bizlere kurban bağışında bulunun" dediğimiz zaman kendimizi "vekâleten kurban kesilir mi, kesilmez mi" tartışmasının içinde bulduk. Bu konuda âlimlerden görüş aldık. Bazı âlimler önce "olmaz" dedi sonra onlar da kabul etti. Nitekim ümmetin âlimlerinin genel kanaati "vekâletle kurban kesilir" olarak çıktı. İslami ilimlerde uzman olan herkesin kabul ettiği bir görüştür bu. Bizler de bu vesileyle dünyanın çeşitli yerlerinde kurban organizasyonları gerçekleştiriyoruz. İlk yıl 33 ülke ve bölgede kurban kesimi yaptık. İlk sloganımız da "Yeniden Ümmet Seferi"ydi. Buradaki hedefimiz unutulmuş bölgelere gitmek ve topluluklar arasındaki bağları tekrar güçlendirmekti.
KURBAN BİZİM İÇİN BURAKTIR
Bu yılki sloganınızı ne olarak belirlediniz?
Bu yılki sloganımız "Kurban İbadet, Paylaşmak Berekettir." Bunun birçok boyutu var. Hem Müslümanlara yardım götürmek, aralardaki bağı kuvvetlendirmek. Ama bizim için asıl önemlisi ne biliyor musunuz? Biz kurbanı bir Burak olarak gördük. Uzak coğrafyalara gidebilmek, oralardaki kardeşlerimizle hemhal olabilmek için. Hem de Kurban ibadeti Hac döneminde yapıldığı için aynı zamanda bir "kongrenin" alt komisyon çalışmasıdır. Düşünün bu yıl 125 ülke ve bölgeye gidiyoruz. Bütün kriz ve savaş bölgelerine gidiyoruz. Sömürülen, emperyalistler tarafından halkları gasp edilen bütün topraklara ulaşıyoruz. Gittiğimiz yerlerde Müslümanların neye ihtiyacı olduğunu anlıyoruz, tabiri yerindeyse bir kongre gerçekleştiriyoruz. Bunun sonucunda da İslam birliğinin temelleri için büyük gayretler ortaya koyuyoruz. Sonuçta kurban bizim en önemli çalışmalarımızdan biri. Misyonerlerin önüne geçebilmek için de çok önemli. Artık bütün dünyadaki topluluklar bizi bekliyor, bir alışkanlık oldu. 19 yıldır kurban organizasyonları düzenliyoruz. Bu çok büyük bir tecrübedir. Bu tecrübeyle artık organizasyon masraflarını da azalttık. Böylece bu yıl da kurbanın hayırla sonuçlanacağına inanıyoruz.
KURBAN BEDELİ 300 TL
Bir vatandaşımız İHH'ya vekâlet yoluyla kurban vermek istiyorsa ne yapmalı?
Telefon açabilir, vakfımıza gelebilir. www.ihh.org.tr adresinden ulaşabilir. Banka hesaplarıyla kurban bağışı yapabilir. Bizim de bir takım şartlarımız var. Diyoruz ki sizin adınıza istediğiniz bölgede 300 TL'ye kurban kesiyoruz. Ama bazı bölgelerde bir kurban fiyatı 150 TL oluyor, bazı bölgelerde 450 TL. Bu konuyu Yüksek Danışma Kurulumuzdaki âlimlerle görüştük. Onların düşünceleriyle bir havuz sistemi oluşturduk.
Vatandaş kurbanını nerde kesilmesini istiyorsa, Filistin'de, Pakistan'da, Afrika'da veya başka bir coğrafyada, biz onun kurbanını kesiyoruz. Keserken de şunu söylüyoruz; Afrika'da istiyorsanız orada daha ucuza, Filistin'de istiyorsanız orada daha pahalıya mal oluyor. Organizasyon masraflarını da içine katıyoruz, eğer geriye bir miktar kalmışsa onu da ilan ediyoruz ve diyoruz ki "Bu kurban organizasyonunda şu kadar para geriye arttı. Bununla da falan bölgedeki falan projeyi gerçekleştireceğiz." Her şey şeffaf bir şekilde işliyor. Bu şartı biz koyduğumuz için de fıkıh açısından da işler düzgün gidiyor.
Ama burada bir şey de söylemem gerekiyor: Özellikle Türkiye'deki ailelerin kurban adetlerinden vazgeçmemelerini öneriyoruz. Mümkünse her aile kendi kurbanını kendi çocuklarıyla birlikte kessin. Bizim gibi yardım kuruluşları 3.-4. kurbanlara taliptir. Bu geleneğin kaybolmaması gerekiyor. Eğer bir kurban kesiyorsanız kendi aileniz içerisinde kesin, diğer kurbanları bağışlayın. Veya kesemiyorsanız onu bağışlayın.
Kurban kesildikten sonra vekâlet veren vatandaşa geri dönüş oluyor mu?
Tabii. Kurbanın kesildiği gün cep telefonuna mesaj atıyoruz. "Kurbanınız bu bölgede kesilmiştir. Allah kabul etsin" diye.
ÜMMETİN İKİ PARÇASI BİRLEŞİYOR
Afrika'nın en ücra bölgesine gidiyorsunuz. Kafkaslara, Ortadoğu'ya, birçok insanın haritada yerine gösteremeyeceği ülkelerde yaşayan Müslümanların yardımına koşuyorsunuz. Türkiye'den gelmişler kurban kesiyorlar. Oralardaki Müslümanlardan güzel tepkiler alıyorsunuz?
İki kardeşi düşünün, daha kundaktayken ayrılmış. Birbirini hiç görmemişler, tanışmıyorlar ve birbirlerini arıyorlar. Kavuştuklarında duydukları sevinç nasılsa öyle bir sevinç duyuyorlar işte. Bu daha da farklı bir şeydir. Ümmetin bir parçasıyla diğer parçası kavuştuğu zaman nesilleri etkiliyor. Dolayısıyla oralarda yer-gök sevinçle doluyor. Her gelenin hikâyelerini dinledikçe bir sonraki kurbanda çok daha iyi çalışalım, çok daha ücra köşelere gidelim diye kararlar alıyoruz.
Zaman zaman çeşitli yardım kuruluşları hakkında şaibe iddiaları gündeme geliyor. Bunlar İHH'ya yapılan bağışları etkiledi mi?
Bizi hiç etkilemedi. Biz bağış yapan insanın gerekirse bağışı son noktasına kadar takip edebileceğini söylüyoruz. Vakıf maliyesinin her konuda denetime açık olduğunu ifade ediyoruz. Bize bağış yapan insanlar gelip denetleyebilir. Biz İHH olarak genellikle riskli bölgelerde çalışıyoruz. Dünyadaki adalet ve barışın tesisi için gerekirse bedel ödenecek alanlara gidiyoruz. İnsanlar doğal olarak şöyle düşünüyor. "Eğer bu insanlar hayatlarını tehlikeye atabiliyorlarsa bu insanlardan çok da büyük hatalar beklenmez." Biz de buna dikkat etmeye çabalıyoruz. Vakfımıza duyulan güven de hiçbir zaman yıpranmadı. Her geçen gün İHH'da bir büyüme var. Biz istikrarlı bir büyüme yaşıyoruz. Her yıl yüzde 10 ila 15 arası bir büyüme trendinin içindeyiz. Çok da fazlasını istemiyoruz aslında. Çünkü her şey emanet. Birden büyümek çok faydalı olmayabilir ve biz bu vakfın asırlarca daha devam etmesini istiyoruz. İnsanların güven ve samimiyeti bizim için çok önemli. Elhamdülillah İHH bu güven ve samimiyeti kurmuş durumda.
Et fiyatları oldukça artmış durumda. Öte yandan "yardım kuruluşlarının kurbanlık bulamadığı" yönünde söylentiler de var. İHH'da bu konuda herhangi bir sıkıntı var mı?
Bu konuda bir sıkıntımız yok. Kurbanlık bulunmayacak bir şey değil, bunlar spekülasyon. Bütün dünya genelinde hayvan fiyatları yüzde 15 oranında bir artış gösteriyor. Zaten dikkat ederseniz biz de geçen yıla göre yüzde 15'lik bir artış yapmışız. 300 TL dememizin sebebi bu. Kurbanları ayarlıyoruz, bağlantıları yapıyoruz dediğim gibi biraz da tecrübe meselesi.
PAKİSTAN’IN EN ÜCRA KÖŞELERİNE KADAR GİDECEĞİZ
Sanırım bu bayram Pakistan'a ayrı bir önem vereceksiniz?
Evet. Orası çok önemlidir. Düşünün Türkiye nüfusunun yarısı kadar insan o afetten etkilendi, Pakistan'da öyle bir tablo var. Salgın hastalıklar çok fazla, özellikle hayvanlardaki hastalıklar da artmış durumda. Pakistan'la daha önceden bağlantılarımızı yaptık, ne kadar kurban keseceğimizi tahminen belirledik. Pakistan'ın en ücra bölgelerine kadar bu kurban etlerini dağıtacağız. Zannediyorum insanlarımızın büyük kısmı bu bayramda kurbanlarını Pakistan'a göndermek isteyeceklerdir. Böylece o insanlar bulanık suların içinde yaşarken bir nebze de olsa Türkiyeli kardeşlerinden gelen kurban etiyle sevinecekler.
HEDEFİMİZ 50 BİN KURBAN
Bu yıl tahminen kaç adet kurban keseceksiniz?
En az 50 bin civarında kurban keseceğimizi tahmin ediyoruz. Özellikle bu kurban bizim için çok önemli. Mavi Marmara'dan sonra İHH'nın gücünü zayıflatmak isteyen odaklar, harekete geçti. Ben özellikle Türkiye halkından bize yapılan bu uluslararası baskıların kabul edilmediğini göstermeleri için kurban bağışlarını bu yıl arttırmalarını istiyorum.
Kaynak : MilliGazete
SON VİDEO HABER
Haber Ara