"TÜRK VE TUĞLUK BUNDAN SONRA BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ OLABİLİR"
Türk ve Tuğluk’un bağımsız milletvekili olarak görevlerinin devamını talep edeceklerini de söyleyen Kaplan, Meclis Başkanı’nın Adalet Komisyonu, Anayasa Komisyonu ya da uzmanlardan görüş isteyebileceğini ifade ederek "Ama konu o kadar karmaşık değil. Çok nettir, bu anayasa değişikliği bundan itibaren ileriye dönük uygulanır, sayın Türk ve Tuğluk’un Meclis’e geri dönüşlerini de hiçbir engel kalmamıştır. Yasama dönemi devam ediyor. Millet sizi seçerken bir dönem için vekalet veriyor. Daha önce AİHM’de Türkiye bu konuda mahkum olmuş, ben avukatıydım bu davaların. Sadak ve diğerlerinin üyeliğinin düşmesi nedeniyle Türkiye mahkum oldu. Şimdiki durumda ise yasama dönemi devam ediyor. Mahkeme kararını verdi; geçmişe gitmiyoruz. İleriye bakıyoruz. Yasama dönemi devam ediyor. Milletin verdiği vekalet de bu nedenle devam ediyor. Yeni bir anayasal durum söz konusudur. Yargı anayasanın üstünde mi, hiç kimse anayasanın üstünde değil" dedi.
"HEPİMİZ KAYGI DUYUYORUZ"
Kaplan, 31 Ekim’de sona erecek PKK’nın eylemsizlik kararı ve Aysel Tuğluk’un İmralı ile görüşmesine ilişkin bir soruya ise, "Hepimiz kaygı duyuyoruz. Hepimizin üzerine düşen ciddi bir sorumluluk var. Sayın Tuğluk, Demokratik Toplum Kongresi, silahların susması konusunda gerçekten etkili olabilecekse biz bundan mutluluk duyarız. Yarınlarımıza umutla bakarız. Türkiye çok acı çekti. Siyaset kurumunun biraz daha vicdani davranması gerektiğini düşünüyoruz. Siyasetçilerin görevi barıştır, huzurdur, demokrasidir, buna çabalaması lazım" karşılığını verdi.