Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Hukukçulardan Başsavcı Yalçınkaya'ya tepki: Görevini kötüye kullanarak anayasal suç işlemiştir

Hukukçular Derneği Malatya Şube Başkanı Necati Karabay, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın partileri kapatmayla tehdit eden bi

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-26 13:52:00

Hukukçulardan Başsavcı Yalçınkaya'ya tepki: Görevini kötüye kullanarak anayasal suç işlemiştir
Hukukçular Derneği Malatya Şube Başkanı Necati Karabay, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın partileri kapatmayla tehdit eden bildirisiyle ilgili olarak, "Yargıtay Başsavcılığı, kanun koyucu değil, uygulayıcıdır. Kimse kendini Meclis'in yerine koyamaz, emir verip tehdit edemez." dedi.

Malatya Adliye Sarayı önünde toplanan Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, partileri kapatmayla tehdit eden bildirisine tepki gösterdi. Grup adına açıklama yapan Dernek Şube Başkanı ve emekli Savcı Necati Karabay, üniversitelerdeki başörtüsü sorunuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında başlayan görüşmelerin hemen ardından, Başsavcı Yalçınkaya'nın Meclis'in hür iradesini yok sayarak, muhtıra niteliğinde bir açıklamayla partileri kapatmayla tehdit ettiğini hatırlattı.

Meclisin'in, millet iradesinin tecelli makamı olduğunu, millet adına kullanılan yetkinin devredilemez ve paylaşılamaz olduğunu belirten Necati Karabay; cumhurbaşkanı, başbakan da dahil herkesin en az başsavcı kadar Cumhuriyet'in temel niteliklerine bağlı olduğunu ifade etti. "Başsavcı Yalçınkaya'nın yaklaşan Yargıtay seçimleri öncesi öne çıkmak için yayınladığı iddiaları eğer doğruysa, Yalçınkaya görevini kötüye kullanarak anayasal suç işlemiştir" diyen Karabay, şöyle devam etti:

"Türkiye, gün geçtikçe tüm kurumlarıyla demokrasiyi özümserken Başsavcı Yalçınkaya, askeri muhtıraları hatırlatan açıklamasında başörtü serbestliğinin laikliğe aykırı olduğunu çeyrek asır öncesi Anayasa Mahkemesi kararlarına dayandırmıştır. Halbuki bu statükocu anlayış çoktan geride kaldı. Başsavcı Yalçınkaya, 12 Eylül referandumunu ve Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerini iyi okumalıdır. Cumhurbaşkanının eşi Hayrunnisa Gül'ün Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı başörtülü konuşmayı izlemelidir. Avrupa Konseyi'ne üye 47 ülke arasında Türkiye dışında başörtüsü yasağını uygulayan yoktur."

Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunun altını çizen Karabay, "Hukuk devletinde yasaklar kanunla konur. Ülkemizin hiçbir kanununda 'başörtüsü yasaktır' diye bir hüküm bulunmamaktadır. Kimse kendini millet iradesinin temsil edildiği Meclis yerine koyamaz, emir verip tehdit edemez. Başörtüsü meselesi gibi toplumsal meseleler başsavcının değil, siyasetin görev alanına girmektedir. Bildiriye karşı siyasi partilerce verilen tepkilerin hepsini destekliyoruz." şeklinde konuştu.

Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gülay Köse de erkekler için kamusal alanlarda hiçbir engel yokken kadınların engellerle karşılaştıklarını dile getirdi. Başörtüsü yasağının kalkmasını istediklerini anlatan Köse, "Türkiye, her alanda daha da özgürleşmelidir. Özgürleştikçe daha da gelişeceğimize inanıyorum. Erkeklerin de başörtüsü yasağının kalkması için destek vermesini istiyorum." ifadelerini kullandı.

Haber Ara