BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, Meclis grubunda yaptığı konuşmada HES projesiyle doğal varlıkların yok edilmeye çalışıldığını iddia etti. 1738 HES projesinin uygulanmaya çalışıldığını belirten Kışanak, bu projelerin hayata geçmesi halinde gelecek kuşaklara devredilecek tarihi ve kültürel mirasın kalmayacağını savundu. Bu konuda hukuk mücadelesini, herkesin bulunduğu konumda vermesi gerektiğini ifade eden Kışanak, İkizdere halkı başta olmak üzere mücadele edenlere teşekkür etti.
Bütçenin sanıldığı kadar teknik bir konu ve uzmanlık gerektiren bir yönü olmadığını ileri süren Kışanak, bütçenin kimsenin babasının parası olmadığını, halkın parası olduğunu ifade etti. Bütçe hazırlanırken adaletin gözetilmesi halinde demokrasinin gelişmesine katkı sunacağını anlatan Kışanak, 2011 yılında da bütçe oluşturulurken geçmiş yıllardan farklı bir mantık yürütülmediğini savundu.
Son yıllarda performansa dayalı bütçe sistemine geçildiğini dile getiren Kışanak, tıpkı bir bakkal hesabı gibi "ondan aldım şuna verdim" şeklinde yürütüldüğünü, ancak "Peki benim hayatımda ne değişti?" sorusunun yanıtının bulunmadığını belirtti.
GAP eylem planındaki son gelinen noktayı da eleştiren Kışanak, Başbakanın vaat ettiği istihdam konusunda bir gelişme olmadığını ileri sürdü. GAP kapsamında yapılması gereken sulama projelerinin yüzde 16 olduğunu, enerjide ise yüzde 90'a yaklaşıldığını anlatan Kışanak, bunun bir masal olduğunu, iki ay içinde arkadaşlarının hükümetin önüne koyacağını söyledi. Başbakan'dan 8 yıl boyunca örtülü ödeneğinin nerede harcandığının açıklanmasını isteyen Kışanak, halkın bu paraları nerede harcandığını bilmediğini kaydetti. 1990'lı yıllarda örtülü ödenekteki paraların nerelere harcandığının bilindiğini ifade eden Kışanak, örtülü ödeneğin demokrasi içinde ayıplı bir uygulama olduğunu iddia etti. Kışanak, örtülü ödeneğin şeffaf ve denetlenebilir olması gerektiğini vurguladı.
Yeni demokratik anayasa için sivil toplum örgütleriyle görüştüklerini hatırlatan Kışanak, bütün sivil örgütlerinin isteğinin halkın yaptığı bir sivil anayasa olduğunu söyledi. Kürtler, kadınlar, emekçiler, inanç sorunu olanlar, Alevilerin ne istediğinin konuşulup tartışılması gerektiğinin altını çizen Kışanak, kapalı kapılar ardında hazırlanacak bir anayasanın demokratik olmayacağına dikkat çekti. Toplumsal bir uzlaşı içinde anayasanın hazırlanmasını isteyen Kışanak, TÜSİAD ve DİSK ile bu hafta içinde görüşeceklerini belirtti.
Sürekli terör örgütü PKK'nın sözde eylemsizlik kararının ne zaman biteceğinin tartışıldığını savunan Kışanak, önemli olanın kendilerinin ne yaptığı olduğunu söyledi. Akan kanın durması için hükümetin ne yaptığının sorulması gerektiğini dile getiren Kışanak, PKK'nın iki yıldır sözde eylemsizlik kararı ile bazı yaklaşımlar sergilediğini, bunların eksik olabileceğini, ama hükümetin ne yaptığının sorgulanması gerektiğini iddia etti. Tek taraflı sözde eylemsizlik kararının ölümleri durdurmaya yetmediğini dile getiren Kışanak, çıkan her çatışmada gelen cenazelerle umutların söndüğünü ifade etti. "Askeri ve siyasi operasyonlar neden durmuyor?" diye soran Kışanak, demokratikleşme yolunda adım atılmayacaksa bu yolda da bir çözümün çıkmayacağının açık olduğunu belirtti. Hükümeti pozitif yaklaşım sergilemeye çağıran Kışanak, umutlarının tek bir kişinin dahi burnunun kanamaması olduğunu vurguladı.
KCK davasını da eleştiren Kışanak, sorunun temelinin kimlik ve dil sorunu olduğunu ileri sürdü. Mahkemenin anadilde savunma yapması için vereceği kararı bir gece bekletmesini eleştiren Kışanak, "Bir gecede ne düşündüler?" diye sordu. Siyasetin yargıya müdahale etmesi gibi bir düşüncede olmadıklarını savunan Kışanak, "Biz hükümete git talimat ver demiyoruz. Siyasi bir sorundur, siyasi bir platformda çöz, yargının kucağına bırakma diyoruz." diye konuştu.
Basın ve düşünce özgürlüğünde Türkiye'nin dünyanın en geri ülkelerinden biri olduğuna dikkat çeken Kışanak, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi konusunda mücadelelerinin devam edeceğini belirtti. Faili meçhuller konusunda da istenilen adımların atılmadığını savunan Kışanak, komisyonlar kurularak karanlık geçmişin aydınlatılmasını istedi.
