Londra'da Institute of Directors adlı kuruluşta konuşma yapan Ünal Çeviköz, burada düşünce kuruluşu üyeleri, akademisyen ve lordların da bulunduğu topluluğa seslendi. Azerbaycan ile Türkiye arasında coğrafi, kültürel, tarihi ve hatta psikolojik yakınlığın bulunduğunu söyleyen Çeviköz, iki ülke arasında yapılan bazı anlaşmaların da bu tarihi ilişkileri daha da derinleştirdiğini söyledi.
Türkiye-AB ilişkilerine yönelik yabancı akademisyenlerin sorularına cevap verfen Ünal Çeviköz, Türkiye'nin Doğu'ya bakışının Batı için bir tehlike olarak görülmesinin 'dar görüşlülük' olacağını söyledi. Çeviköz, AB'nin global bir aktör olması için Türkiye'nin işbirliğine ihtiyacı olduğunu da vurguladı. Türkiye'nin AB sürecinde önende büyük engeller olduğunu kabul eden Çeviköz, bu engellerden birisinin de Rum Kesimi'nin büyük bir hatayla AB tarafından birliğe alınması olduğunu söyledi. Ünal Çeviköz, bunun 'evet' diyenleri cezalandırdığını, 'hayır' diyerek soruna katkıda bulunan tarafı ise ödüllendirdiğini ifade etti.
Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin devam edeceğini, Türklerin sabırlı olmalarıyla tanındığını belirten Çeviköz, "Bu maceraya 47 yıl önce başladık. Bir kaç yıl daha bekleyebiliriz ama kesinlikle 47 yıl daha değil." diye konuştu.
Türkiye'nin her zaman Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü desteklediğini ve Karabağ sorunun çözümü için üzerine düşeni yapmaya çalıştığını anlatan Çeviköz, Türkiye'nin Kafkaslarda başlattığı diyalog süreciyle Rusya dahil buradaki ülkeleri bir araya getirmeyi amaçladığı ve bunu başardığını da söyledi. Türkiye-Ermenistan arasındaki normalizasyon sürecine de değinen Çeviköz, protokolün şu an için beklemede olduğunu ancak ileriki dönemlerde gündeme geleceğine işaret etti.
Büyükelçi Çeviköz, Azerbaycan'ın son yıllarda büyük bir ekonomik atılım içinde olduğunu, ABD'nin Afganistan işgaliyle birlikte bölgedeki dengelerin değiştiğini ve bunun sonucu olarak da Azerbaycan'ın öneminin artığını kaydetti.
