Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Her şey rahmetli annesinin adına bir çeşme yapmasıyla başladı

Bulgaristan'ın doğusundaki Kırcali'ye bağlı bir köyde ülkesi Avrupa Birliği'ne (AB) girmeden ilk 'evromahalle'yi kuran Hasan Sadik, mahall

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-24 10:35:00

Her şey rahmetli annesinin adına bir çeşme yapmasıyla başladı
Bulgaristan'ın doğusundaki Kırcali'ye bağlı bir köyde ülkesi Avrupa Birliği'ne (AB) girmeden ilk 'evromahalle'yi kuran Hasan Sadik, mahallesini adeta bir açık hava müzesine çevirmiş. Hasan usta, Karamfil köyüne bağlı 15 hanelik Batkovtsi mahallesini tam bir Avrupa köyü yapmayı hedefliyor.

Hasan Sadik, Bulgaristan'daki tek 'evromahale'nin kurucusu. Momçilgrad'ın Karamfil köyüne bağlı Batkovtsi mahalesinde yaşıyor. Kendi çabalarıyla meydana getirdiği etnografya müzesinde eski zamanda kullanılan aletleri sergiliyor. AB ve komşu ülkelerin bayraklarıyla çevrili alan, eski Rodop insanın hayatlarından kareler sunuyor. Batkovtsi'nin girişinde mahallenin ismi uzun bir çubuğun üzerinde bulunan topla birlikte karşılıyor misafirleri. Misafir deyince Hasan bey ailesiyle birlikte tüm işini bırakarak canı gönülden ilgileniyor gelen kişilerle. Ayran, kahve ve elinde ne varsa ikram etmeden bırakmıyor ziyaretçileri. Mesleği kaportacılık olan ustanın elinden marangozluk da geliyor.

Evin yanına kurulan açık müze tarzındaki alana ulaşır ulaşmaz Hasan Usta, eski zamanda kullanılan dokuma tezgahını (çufallık) gösteriyor. Farklı renklerdeki iplikleri birbirine bağlayarak makinenin son hazırlıklarını yapıyor. Hasan Usta'ya 87 yaşındaki Elfide Nine yardım ediyor. Elfide nine başlıyor mekiği bir taraftan diğer tarafa geçirmeye. Az sonra döşeklik halı yavaş yavaş meydana çıkmaya başlıyor.

Avrupa Mahallesi projesi, bundan 3 yıl önce Sadık Usta'nın rahmetli anne ve babasının adına bir çeşme yapmasıyla başlamış. Ondan sonra çocuklar düşmesinler diye çeşmenin üzerine pervaz yapmış. Ardından gelen gidenlerin oturup istirahat etmesi için banklar koymuş ve çeşmenin etrafını düzenlemiş. Yaşlıların köyde azalmasıyla eski zanaatların da kaybolmak üzere olduğunu fark eden kaportacı usta, geçmişteki hayat ve geleneğin önümüzdeki nesillere aktarılabilmesi için eski tarım ve zanaat eşyası toplamaya başlamış. Rodopları köy köy dolaşarak tavan aralarındaki kırık dökük de olsa eski aletleri tamir ederek evromahallesi'nde sergilemeye başlamış. Mesela çufallık parçalarını bulup tezgahı kurmak için 2 sene harcamış. Şimdiki gençlerin çivi çakmayı bile bilmediğine değinen 57 yaşındaki Hasan usta, yeni nesillere bilgi ve deneyim birikiminin aktarılması gerektiğini vurguluyor.

Projesinde çocukları da unutmayan Rodoplu usta, ufak oyuncaklar yapmaya ihmal etmiyor. Buraya gelen çocuklar oyuncak eşeğin üzerine konulan semerin üstünde ya da düvenden yapılan uzun salıncakta vakit geçirebiliyor. Hasan Usta, "Bizim çocukluğumuz ya hayvan arkasında, ya tütün tarlasında, ya da bahçede geçti. Bu muydu çocukluğumuz? Tabii ki şimdi çocukların kendi hayatlarını yaşamaya hakkı var." diyor.

KAZANDIĞI PARAYI MAHALLEYE YATIRIYOR

Hasan Usta, artırdığı parayı evromahallesine harcamaktan büyük zevk alıyor. Bu proje için kaç para harcadığı sorulduğunda "Ben parayı hesaplayacak olsaydım belki bunları yapamazdım. Elime biraz maddi kaynak geçtikçe hep bir güzellik oluşturmaya çalıştım. Allah da yardımcı oldu. Ne yaparsan yap önemli olan kalpten olsun." cevabını veriyor.

DÜVENDEN EL DEĞİRMENİNE ESKİ TARIM ALETLERİ SERGİLİYOR

Sergilediği aletler arasında düven, çıkrık, çufallık, bıçkı, el kaya değirmeni, saban, çamaşır ve hamur kapları, balık avlama sepeti, tütün taşıma sepeti, kavanoz kapak sıkma mekanizması, yün tarağı, ceviz yağı çıkartma tahtası vs. yer alıyor.

Hasan Usta gururla fren sistmeli at arabası takımını gösteriyor. Onun yanındaki düveni göstererek, "Bu taşlar o kadar keskin ki ellerini kesersin." diye tembihlemeyi de ihmal etmiyor. Mısır ekmeği yapmak için tava, toprak taslar ve ayran karıştırma mekanizması da yer alıyor müzede. Hemen kapı girişinde ise iki büyük tokmaklı keşkek dövme taşı bulunuyor. Bayrakların yanına güneş enerjisiyle çalışan ampuller geceleri ışık veriyor.

'EVROMAHALE'DE 30 ÜLKE BAYRAĞI DALGALANIYOR

Açık etnografya müzesinde 30 ülkenin bayrağını bulunduran Hasan Usta, Belçika'da işçi olarak çalıştığı dönemden bir hatırasını anlatıyor. Hasan Usta, "Yıl 1994 idi. Bulgaristan milli futbol takımı dünya kupasında madalya kazanmıştı. Brüksel'deki patronlarım bu sebeple işe Bulgar bayrağını alarak gelmiş ve sanki kendi ülkesi başarılı olmuş gibi sevinmeye başlamıştı. Bu beni çok duygulandırdı. Gösterdiği saygıyı örnek aldım ve bugün bende bizim Rodop insanın sevgi ve saygısını diğer ülke temsilcilerine göstermek için önce komşularımızın, daha sonra AB üyesi olduktan sonra tüm Avrupa bayraklarını dizdim." diyor. Hasan Usta'nın yeni hedefi ise NATO bayrağını da edinmek.

RODOPLU GİYSİLERİNİ DE TEŞHİR EDECEK

Hasan Sadik'in yeni projesi ise köyüne gelen ziyaretçiler için bir otel kurmak. Müzesindeki eserler için tabela siparişlerini veren Hasan Usta, Rodop insanın geleneksel giyim eşyalarını sergilemeyi düşünüyor. Manken için şimdiden Kırcali müzesi müdüründen söz almış. Giysileri de tedarik etmeye şimdiden başlamış. Köyün hemen girişinde ağaç dallarını kullanarak yaptığı çardak ve dalların altındaki masalar ziyaretçilerini bekliyor.

Haber Ara