Başörtüsüne saldırı kampanyası başlatan TKP üniversitelerde de afişleme çalışmalarıyla ajitasyonlar yapıp çatışma ortamı oluşturacak provokasyonlarda bulunuyor. Bunun somut bir örneği olarak Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Kampusunda 19 Ekim Salı günü "Fermanları yırt at, ayağa kalk!" başlığıyla başörtüsüne ve Müslümanlara hakaret içerikli afişler asıldı.
TKP'li öğrenciler ise başörtüsüne düşman olduklarını, üniversitelerde başörtüsüne geçit vermeyeceklerini ve kesinlikle afişlerini indirmeyeceklerini söylediler. Bu müzakerelerden bir sonuç alamayan Müslüman Öğrenciler 20 Ekim Çarşamba günü hakaret içerikli afişleri indirdiler. Gelişmelerden haberdar olan Çevik Kuvvet ekiplerinin okula girmesiyle iki grup arasındaki gerginlik sözlü atışmalara taşınmış oldu.
Küçük çaplı bir arbedenin de yaşandığı olaylardan sonra açıklama yapan Müslüman Öğrenciler; TKP'nin daha önce de İslam'a ve Müslümanlara hakaret etmekle düşünce ürettiğini zannettiğini söyleyerek TKP'nin başörtüsü meselesinde ortaya koyduğu çirkin tavrın onların karakteri olduğunu belirttiler. TKP'nin Kemalist ideolojinin bekçiliğine soyunduğunu, aydınlanma ve ilerleme siyasetini despotik bir silah olarak İslam'a ve Müslümanlara karşı kuşandığını vurguladılar. Sosyalist devrimcilik tiyatrosu oynayarak gerginlik ve çatışma ortamından nemalanmayı hedefleyen TKP adlı sosyal-faşist örgütün provokasyon kokan bu tür azgınlıklarına karşı gerekli cevabı vermekten korkmadıklarını ancak bu karanlık oyuna gelmeyeceklerini de belirttiler.
21 Ekim Perşembe günü ise Rektörlük tarafından her iki gruba üniversitede olaylara izin verilmeyeceği ifade edilmesine rağmen TKP'li grup aynı afişleri tekrar asma ve stant açma ısrarında bulundu. Müslüman Öğrenciler ise bu çirkinliğe müsaade etmeyeceklerini açıkladılar. Gerginlik üzerine okula giren çevik kuvvet olaylara sebep olan afişlerin ve standın kaldırılması uyarısında bulundu. Yaşanan arbede sırasında Müslüman Öğrenciler polisin okula girmesini protesto ederek okuldan ayrıldılar.
Türkiye Komünist Partisi'nin bu provokatif tavrı psikolojik harekât planlarının yeni bir versiyonu olarak okunuyor. TKP üniversitelerde ve internet sitelerinde yürüttüğü faaliyetlerle 28 Şubat sürecinde, 27 Nisan muhtırası sonrasında Cumhuriyet Mitingleri vesilesiyle Ergenekon cuntasının örgütleyip sahaya sürdüğü Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türk Solu gibi sivil makyajlı taşeron örgütlerin pasifize olmuş tabanlarına bir lokomotif olmayı hedefliyor. İslam karşıtı bir blok oluşturup diğer sol-sosyalist örgütleri de peşine takıp oluşturacağı gerginliklerden çatışma devşirerek, laik-Alevi-sol kesimlerin liderliğine hevesleniyor. Siyasal alanda oluşan boşluğu muhalefetin liderliğini ele geçirerek doldurmak isteyen TKP bu amaçla saldırganlaşıyor, çatışma oluşturmaya zemin hazırlıyor. Emperyalizm karşıtı bütün söylemleri Ergenekon Cuntası ile, Kemalist oligarşi ile olan yakınlığını, yer yer paralelliğini örtme-gizleme çabası olarak okunuyor. Çünkü TKP'nin Ergenekon Cuntası ile veya Kemalist oligarşi ile herhangi bir hesaplaşmasının olduğundan kamuoyunun haberi yok.