Bunun son örneği, CHP'nin konuyu referandum sürecinde gündeme getirmesi üzerine yaşandı. 'Sorunu biz çözeriz' diyen CHP yönetimi, uzlaşma girişimleri karşısında geri adım attı ve dün AK Parti heyetinin sunduğu 'ortak çalışma' önerisini reddetti. MHP ve BDP ise olumlu tavrını sürdürdü. Partiler arası diyalog turu devam ederken, devreye bu kez Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya girdi. Yazılı açıklamada, bütün partileri kapatma davasıyla tehdit eden Başsavcı, üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasının 'laikliğe aykırı' olduğunu ileri sürdü. "Bundan sonraki sorumluluk tüm siyasî partilere ait." diyerek kapatma imasında bulundu. Açıklamaya hukukçulardan ve Meclis'ten sert tepki geldi: "Hiçbir kişi, organ veya makam Meclis'e emir ve talimat veremez. Başsavcı, partiler arası görüşmeleri hedef alıyor. Rejime müdahale ediyor."
Bildik senaryonun siyaset dışındaki ayağında da dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. 'Üniversitelerdeki özgürlüğün diğer alanlara yayılacağı' korkusu pompalanarak, yasağın devam etmesi isteniyor. Adana'da bir ilköğretim öğrencisinin başörtüsüyle okula gönderilmesi ise çözümün sabote edilmesi olarak yorumlanıyor. Bazı derneklere yakınlığıyla bilinen bir gazetenin 1 Ekim 2010'da verdiği "Kızlarınızı başörtülü okula gönderin" haberi bu iddiayı doğruluyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de söz konusu girişimi manidar buluyor: "Bu, işi çıkmaza sokma, sabote etme gayretidir."
Başörtüsüyle ilgili sürecin başlaması, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun referandum öncesi hem meydanlarda hem de televizyon ekranlarında, "Bu sorunu biz çözeriz." demesiyle başlamıştı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları ise, "Samimiyseniz adım atın, biz hazırız." çağrısı yapmıştı. Kendilerine daha önce başörtüsü nedeniyle kapatma davası açıldığını hatırlatan AK Parti yönetimi, bu kez bir adım atılacaksa CHP'nin atması gerektiğini savunmuştu. Fakat aradan geçen sürede CHP'den herhangi bir hamle gelmeyince Başbakan Erdoğan, hafta sonu Kızılcahamam'daki parti toplantısında grup başkan vekillerine talimat vermişti. Ardından siyasi partilerden randevular alınmıştı. Dün bu çerçevede grup başkan vekilleri Bekir Bozdağ, Ayşenur Bahçekapılı, Suat Kılıç, Nurettin Canikli ve Mustafa Elitaş'tan oluşan AK Parti heyeti, CHP, MHP ve BDP'ye ziyaretler yaptı. Görüşmelerde, sorunun çözümü için partilerin eşit katılımıyla bir komisyon kurulması teklifi götürüldü. İlk adres, anamuhalefet partisiydi. CHP grup başkan vekilleri Kemal Anadol, Muharrem İnce ve Akif Hamzaçebi ile yapılan görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü. Ardından basının karşısına geçen CHP heyeti, komisyona üye vermeyeceklerini açıkladı.
AK Parti heyetinin bir sonraki durağı MHP idi. Grup başkan vekilleri Oktay Vural ve Mehmet Şandır ile yapılan görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü. Son olarak BDP'yi ziyaret eden AK Partililer, Grup Başkan Vekili Bengi Yıldız, Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ve Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici ile 40 dakikalık bir görüşme yaptı. Her iki parti de çözüme destek verirken komisyona üye verme konusunu yetkili organlarda görüştükten sonra kararlarını açıklayacaklarını bildirdi.
Kaynak: Zaman