Dolar

34,8956

Euro

36,6715

Altın

3.013,01

Bist

10.058,63

İngiliz basınından özetler(20 Ekim 2010):

İngiliz basınından özetler (19 Ekim 2010):

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-20 08:26:49

İngiliz basınından özetler(20 Ekim 2010):

Tüm gazetelerde İngiltere Maliye Bakanı George Osborne'un bugün açıklayacağı 83 milyar sterlinlik, (yaklaşık 130 milyar dolar) kesinti programı manşetlerde yer alıyor.

Financial Times, bu kesintilerle ülkede yeni bir dönemin başlayacağını belirtiyor.

Gazete, rekor seviyedeki bütçe açığını kapamak için kamu harcamalarında yapılacak kesintilerle İngiltere'de bir dönüşüm yaşanacağını kamuda görevli yarım milyona yakın kişinin kendilerine özel sektörde iş aramak zorunda kalacağını vurguluyor.

Financial Times'a göre, Osborne'un önerileri kamu çalışanlarının çoğunun maaşlarının iki yıl süreyle dondurulmasını, emeklilik katkı payının ortalama yüzde 3 oranında artırılmasını öngörüyor.

Merkez Bankası Başkanı Mervyn King, yeni kemer sıkma programının kendi ifadesiyle İngiltere'ye bütçenin dengelendiği, sarhoşluktan ayılmış, yeni bir dönemin kapılarını aralayacağını söylerken, yaklaşık 35 büyük şirketin yöneticileri, özel sektörün, kamudaki işlerini kaybedecek kişileri istihdam edebileceğini söylediler.

Siyasi bedel
 

Gazeteye göre, yöneticilerin bu öngörüsü gerçekleşmezse, hükümet ağır bir siyasi bedel ödemek zorunda kalabilir.

Guardian, program çerçevesinde önümüzdeki dört yıllık dönemde, eğitimden sağlığa, savunmadan sosyal yardımlara tüm kalemlerde ciddi kesintilere gidileceğini belirtirken, kesintilerden en fazla etkilenecek kurumların başında BBC'nin geldiğine dikkat çekiyor.

Gazeteye göre, BBC, bütçesinde yüzde 16 oranında kesintiye zorlanırken, televizyon harçları altı yıl süreyle dondurulacak, Dünya Servisi de bundan böyle, Dışişleri Bakanlığı tarafından değil, BBC tarafından finanse edilecek.

Stiglitz: 'Kemer sıkma değil canlandırma paketi'
 

Nobel ödüllü ekonomi uzmanı Joseph Stiglitz Guardian'daki yazısında, kemer sıkma programını bir kumar olarak niteliyor ve İngiltere'nin bunun yerine yeni ekonomik canlandırma paketine ihtiyacı olduğunu savunuyor.

Stiglitz, yazısında özetle şöyle diyor:

“İngiltere yüksek riskli bir deneyimin eşiğinde. Bu deneyim, büyük ihtimalle, ekonomik gerileme dönemlerinin ortasında uygulanan kemer sıkma programlarının gayri safi yurtiçi hasılayı küçülttüğü ve işsizliği artırdığı, aşırı kemer sıkmanın uzun süreli etkilerinin olacağı tezine yeni bir örnek olacak. Eğer İngiltere daha zengin ve programın başarı ihtimali daha yüksek olsaydı, belki bu risk alınabilirdi. Ama bu hemen hiçbir olumlu tarafı olmayan, İngiltere'yi daha da zora sokacak bir kumar. “

Independent da, bugün açıklanacak kesintilerin 1920'lerden bu yana uygulanacak en ağır kemer sıkma programı olacağına dikkat çekiyor.

Gazetenin yazarlarından Hamish McRae ise, "Gelecek burada başlıyor" başlıklı yazısında, kesinti programının bütçe açığının kapanmasının ötesinde bir mesele olduğunu vurgulayarak "Nüfusun yaşlanması ve sağlık gibi alanlarda büyük beklentilerin olması, gelecekteki hükümetlerin devletin daha fazla sayıda fonksiyonunu özel sektöre devretmeden hesabı tutturamayacağı anlamına geliyor" diyor.

'Sarkozy savaşı kaybetti'
 

Times gazetesi, Fransa'da hükümetin emeklilik yaşını 60'dan 62'ye yükseltme planlarını protesto için yapılan gösterilere çocukların da katılmaya başladığına dikkat çekiyor. Gazeteye göre bu durum, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye karşı tepkilerin kontrolden çıktığına işaret ediyor.

Independent yazarı John Licfield, Sarkozy'nin Fransa'yı değiştirme hedefinde başarısız olduğunu savunuyor.

Yazar özetle şöyle diyor:

"Sarkozy üç yıl önce iktidara sadece Fransa'yı yeniden yapılandırmak için değil, ülkenin kafa yapısını değiştirme iddiasıyla gelmişti. Thatcher'ın 1980'lerde İngiltere'de denediği gibi, daha girişimci, tuttuğunu koparan, gelenekleri ve kazanılmış hakları konusunda daha az saplantılı, atıl yaratıcılığını açığa çıkarmaya, çok çalışıp, çok kazanmaya hazır bir ülke yaratmak için yola çıkmıştı. Bugünkü kriz nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Sarkozy bu savaşı kaybetti. 13 yaşındaki çocuklar, 50 yıl sonraki emeklilik hakları için sokağa dökülmüş durumda. Üniversiteliler, banliyölerdeki göçmenler de onlara katılıyor."

Independent yazarı, makalesinde "Peki bu kimin suçu?" diye soruyor ve şöyle yanıtlıyor:

"Büyük ölçüde Sarkozy'nin. Mayıs 2007'de cumhurbaşkanlığına seçildiğinde Fransız toplumunda gerçekten bir değişim havası hakimdi. Ama bu istek, Sarkozy'nin daha çok zenginleri kolladığı düşünülen bir dizi reformuyla kaybolmaya başladı. Sizlerin cumhurbaşkanı olacağım dedi ama sözünü tutmadı. Herşey daha kötüye gidebilir. Gösteriler kontrolden çıkabilir. Geri adım atmayan Sarkozy, protestoları bastırmaya karar verirse, öngörülemeyen sonuçlar doğabilir."

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara