Mağdur avukatlarından Tahir Elçi, 1995 yılında Cizre'de görev yapan bir savcının Temizöz ve Yavuz Güneş kod adlı Burhanettin Kıyak hakkında hazırladığı fezlekenin akıbetini sordu.
Elçi, savcının Temizöz ve bünyesindeki uzman çavuş ve itirafçılar hakkında fezleke hazırladığını belirterek, "Dönemin Cizre savcısı fezleke hazırlayarak soruşturma için il idare kuruluna göndermiştir. Ondan sonra fezleke ve soruşturmanın akıbeti bilinmemektedir." dedi. Elçi, fezleke ile ilgili belgelere mahkemeye heyetine teslim etti.
Diyarbakır'da görülen JİTEM davasında kısa süre önce Uzman Çavuş Burhanettin Kıyak'ın Cemal Temizöz ile birlikte işlediği bir cinayet nedeniyle AİHM'de ceza aldığı ortaya çıktı. Bugün ise savcıların Temizöz hakkında açtığı JİTEM soruşturmasının il idare kurulunda kaybolduğunu iddia edildi.
MAHKEMEDE GERGİN ANLAR YAŞANDI
Bugün kü duruşmanın savunma alma bölümünde mağdur avukatları ile Bedran kod adlı Adem Yakin arasında gerginlik yaşandı. Yakin savunma yaptığı sırada mağdur avukatlara 'Terör örgütünün zihniyetine bürünmüş cübbeli haşereler' şeklinde hakaret içeren sözler kullanınca salonda gergin anlar yaşandı. Avukatlar Yakin'e 'cellat' demesi üzerine itirafçı Yakin ile Hıdıf Altuğ, avukatların üzerine yürüdü. Salonda bulunan jandarma ve polis ekipleri araya girerek tarafları sakinleştirdi. Mahkeme başkanı Yakin'i dışarı çıkardı.
TEMİZÖZ: BEN SİLOPİ SORUMLUSUNU DAĞDAN İNDİRTTİM
Savunmasını yapan Temizöz ise medyada yer aldığı gibi Arif Doğan ile hiçbir zaman çalışmadığını söyledi. Hiçbir zaman kötü niyetli olmadığını anlatan Temizöz, Cizre'de görev yaptığı sırada çocuklarının dağdan inmesi için aileleriyle görüştüğünü ve şu an PKK'nın Silopi sorumlusu olan Fırat Özalp'ı indirdiğini söyledi. Temizöz, "Yanlış hatırlamıyorsam onun hakkında adli işlem bile yapmadan serbest bıraktık. Kötü niyetli olsaydım bu çalışmaları yapmazdım." dedi. Temizöz, 14 sayfalık yazılı savunmasını mahkemeye heyetine teslim etti.
KAMİL ATAĞ: ÖCALAN BANA MEKTUP GÖNDERDİ
Eski Cizre Belediye Başkanı ve eski korucubaşı Kamil Atağ ise bölgede kendisinin önüne geleni sanki öldürmüş gibi gösterildiğini dile getirdi. Atağ, 1986 yılında Abdullah Öcalan'ın kendisine bir mektup yazdığını belirterek, "(Sen yıllar sonra arada kalacaksın) dedi. Bugünlerimi ta o zamandan görmüş. Bana (rahat yüzü bulamayacaksın) dedi, bugün doğru çıktı. Ama ben bu savaştan vazgeçmeyeceğim. Benim oğlumu, babamı parçaladılar. Ben terör adı altında değil, terörle gerçek mücadele ettim. Terör mağduruyum." dedi.
Atağ, önceki duruşmalarda olduğu gibi mahkemeye heyetinden tahliyesini istemediğini belirterek, hakkın yerini bulmasını talep etti.