Turgut Özal'ın özel kalem müdürü İşbaşaran: Beyefendi, Eşref Bitlis'in genelkurmay başkanı olabilmesi için çalışma yapılmasını istedi. Bu olmazsa, ABD'deki gibi Köşk'e güvenlik danışmanı yapacaktı.
8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın özel kalem müdürü Bağımsız Elazığ Milletvekili Feyzi İşbaşaran, SABAH'a çarpıcı açıklamalarını sürdürdü. İşbaşaran , Özal'ın şüpheli bir uçak kazası sonucu ölen Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis'le ilgili planlarını anlattı:
GENİŞ BAKMASINI SAĞLADI: Özal, Kürt sorunun çözmek istiyordu. Eşref Bitlis'e de çok güveniyordu. Paşa'nın ABD ile ilgili kuşkuları vardı. Çekiç Güç gibi. Beyefendi, bu olaya geniş bakmasını sağladı.
YAMAK'A SÖYLEDİ: Bir gün Köşk'ün Genel Sekreteri Kemal Yamak'ı çağırdı yanına. Emekli general Yamak'a Paşa diye hitap ederdi. "Paşa, neden Jandarma Genel Komutanları Genelkurmay Başkanı olamıyor. Hepiniz aynı eğitimi alıyorsunuz, o da orgeneral diğeri de orgeneral" dedi. Yamak Paşa, şok oldu. Sadece 'Efendim teamüller' diyebildi. Beyefendi devam etti: "Buna bir bakın. Bir de Beyaz Saray modeline bakın. Ulusal Güvenlik Danışmanı modeline. Yani Köşk Ulusal Güvenlik Danışmanı gibi. Jandarma Genel Komutanı'nın Köşk Ulusal Güvenlik Danışmanı olması gibi. Çünkü Güneydoğu'da mücadele eden Jandarma, bu işin başında onların olması gerekiyor. Bir hazırlık yap, ben de konuyu daha sonra MGK'ya getireceğim." Görüşmeden yaklaşık bir ay sonra da malum uçak kazasıyla Paşa öldü.
50 MİLYON DOLARLIK RANT: Eşref Paşa'nın yaptığı en önemli iş JİTEM'i dağıtmaktı. Rahatsızlığını Özal'la da paylaştı, "Bu yapılanmanın uyuşturucu, silah kaçakçılığı ve illegal işlerden kazancı 50 milyon dolar" dedi. Jİ- TEM'i dağıttı ama Cem Ersever ve Yeşil gibi isimler büyük kentlere geldiler.
İNİSİYATİF TANIDI ÖNE ÇIKARDI: Özal, Eşref Paşa ile ilgili planlarını askerler nedeniyle hayata geçiremedi. Bunun üzerine 3. yolu devreye soktu. Bitlis Paşa direk Özal'a bağlı çalışıyordu. Özal, Bitlis Paşa'ya özellikle Kürt sorununun çözümü konusunda çok inisiyatif tanıdı. Talabani-Barzani ve oradaki önemli isimlerle tanıştırdı.
ÖLDÜĞÜNÜ DUYUNCA: İkisi Malatya'da aynı mahallede büyümüşler, aileler birbirlerini tanıyor. Bitlis'in öldüğünü duyunca ağladı ve şu tepkiyi verdi: "Allah kahretsin bu ülkenin önünü açmaya çalışıyorum, olmuyor, olmuyor. Biz bu Kürt sorununu çözemezsek, ileride Türkiye'nin başı daha da belaya girer."
Feyzi İşbaşaran, Turgut Özal'ın MİT'te çok güvendiği ve sevdiği iki ismin Mehmet Eymür ile Hiram Abas olduğunu ifade etti. İşbaşaran Abas'la ilgili gelişmeleri şöyle anlattı: "İkisi emekli Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ ile ilgili bir rapor hazırladılar. Raporda korkunç şeyler vardı, halen Başbakanlık'ta mevcuttur. Rapor, basına sızdı. Bu iki kişi Özal'a gelerek artık MİT'te çalışamayacaklarını söylediler. Ancak Özal, Hiram Abas'sız yapamazdı. Çünkü Abas müthiş bir insandı. CIA eğitimi vardı. Çok bilgiliydi. Bence Eymür'le birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin gelmiş geçmiş en büyük istihbaratçılarıydılar. Hiram'ı tekrar yanımıza almaya karar verdik. İstanbul'da bir ABD şirketine yerleştirdik. Ama doğrudan bize bağlı çalışıyordu. Büyük işler yaptı, 1988'deki Kartal Demirağ suikastı olayının büyük bölümünü, bağlantıları çözdü. 1990'da öldürülmesini Özal, mesaj olarak yorumladı. 'Bize mesaj veriyorlar, bırakın bu işi' diyerek suikastın üzerine gidilmemesini istedi."
Özal'ın Bitlis Paşa'yı Genelkurmay Başkanı yapmayı düşündüğü 1993 Ağustos ayında dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş'in görev süresi doluyordu. Güreş'in yerine Kara Kuvvetleri Komutanı Muhittin Fisunoğlu'nun gelmesi gerekiyordu. Ancak Özal'ın tercihi Bitlis Paşa'ydı. Özal'ın ve Bitlis paşa'nın ölümünden sonra Süleyman Demirel cumhurbaşkanı, Tansu Çiller de başbakan oldu. Güreş'in emekli olması gereken Ağustos Şura'sında ise sürpriz bir şekilde görev süresi bir yıl uzatıldı. Muhittin Fisünoğlu emekliye ayrıldı.
Kaynak: Sabah