Başbakan Erdoğan, Pakistan'da meydana gelen sel felaketinden etkilenen Multan'da Türk Kızılay'ı tarafından yapılan Mevlana evlerinin dağıtım törenine katıldı. Başbakan Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Pakistan'daki terör olaylarına değindi.
"PAKİSTAN'IN ZAYIF DÜŞMESİ, PAKİSTAN DIŞINDA BİRİLERİNİ SEVİNDİRİR"
Başbakan Erdoğan, "Türkiye olarak bizim de terörle bir mücadelemiz var. Pakistan'da da Pakistan'ın birlik ve beraberliğine kast edenler var. İnanıyorum ki, Pakistan haklı olarak birlik, beraberlik ve bütünlüğünüzü asla bozmayacaksınız. Bunu bozmak isteyenlere fırsat vermeyin. Onun için de dayanışma içinde daha güçlü Pakistan kurmak için çalışın. Pakistan'ın zayıf düşmesi, Pakistan dışında birilerini sevindirir. Herhalde o birleri ile kimi kastettiğimi anlıyorsunuz. Onlar bizim için de aynıdır, sizin içi de. Onun için güçlenmeye mecburuz. Güç toplamaya mecburuz. Ele ele vereceğiz. Omuz omuza vereceğiz. Daha güçlü bir Pakistan ve daha güçlü Türkiye diyeceğiz." dedi.
"İSRAİL, ÖZÜR DİLEMEK DURUMUNDA"
Başbakan Erdoğan, konuşmasında İsrail'in 'Mavi Marmara' baskınına da değinerek, şunları söyledi: "Aynı durum İslam dünyası için de geçerli. İslam dünyasını bölmek parçalamak isteyenleri izliyoruz. Eğer uluslararası sularda bir yardım konvoyuna denizden ve havadan birleri saldırıyorsa, bunlar gücü nerenden alıyor sormamız lazım. 9 kardeşimizi şehit edenler belli. Cenevre'deki insan hakları komisyonunun verdiği rapor da ortada. Bunu bir gaddarlık olduğunu da bu raporda belittiler. Vahşice olduğu ortaya çıktı.
19 yaşında bir genç aslen Türk ama ABD vatandaşı. Bu gencin iki kaşının arasında 2 santimetre ile 40 santimetre arasında mesafeden ateş ederek şehit ettiler. Ve sırtından 2 mermi, vücudunun değişik yerlerinden 2 mermi, 5 kurşunla şehit ettiler. Artık bunlar adli tıp rapor ve resimlerle teyit edildi.
9 şehidin vücudundan 30 mermi çıkarıldı. Avrupa Birliği üyesi ülkeler çekimser kaldı. ABD İsrail'in yanında yer aldı. 30 ülke rapora 'evet' dedi. Şu anda BM Güvenlik Konseyi panel çalışmaları devam ediyor. Temenni ediyoruz ki, hak yerini bulur. İsrail özür dilemek durumunda. Tazminat ödenmek durumunda. Bunları yerine getirmedikçe Orta Doğu'da yalnız kalmaya mahkumdur."
CİHAN