Türkiye'de ilerlemiş yaşına rağmen en eski kooperatif başkanlarından olan Kiraz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, işini severek ve dürüst bir şekilde yaptığı için 37 yıldır aynı koltukta oturduğunu söyledi.
Kendisini kooperatife adadığını ve bu güne kadar seçimlerde karşısına yalnızca bir kez başkan adayı çıktığını ifade eden Kiraz, ilginç yaşam öyküsü nedeniyle de çevresinde takdir edilen bir insan olarak yaşamını sürdürüyor.
Esnafın kendisini sevdiği için 37 yıldır değişmez başkan olduğunu belirten Kiraz, ''Kooperatifte 4 yılda bir seçim yapılıyor. Bugüne kadar sadece bir rakip çıktı. Onu da farkla geçtik. 2010 yılı da seçim yılıdır ama yine rakip çıkacağını zannetmiyorum. İşimi severek yaptığımdan başarılıda oluyorum. Bütçemizi arttırdığım gibi binamızı yeniledik, personelimizi güçlendirdik. Türkiye'de maddi ve manevi yönden çalışan sayılı kooperatiflerdeniz. Sağlık sıhhatim yerinde olduğu sürece başkanlık görevimi sürdüreceğim'' dedi.
-MUSEVİ AİLE YANINDA BÜYÜDÜ-
Kırklareli'ne bağlı Kayalı köyünde dünyaya geldiğini ifade eden Kiraz, küçük yaşta babasını kaybetmesi üzerine yakınları tarafından verildiği Musevi bir aile tarafından büyütüldüğünü anlattı.
Askere gidene kadar bir esnafın yanında çırak olarak çalıştığını kaydeden Hasan Kiraz, Musevi ailenin İsrail'e göç etmesiyle birlikteliklerinin sona erdiğini bildirdi.
Askerden sonra bakkal olarak atıldığı ticaret hayatını mobilya satıcısı olarak sürdürdüğünü dile getiren Kiraz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kırklareli'nde bazı vatandaşlar beni halen Musevi olarak biliyorlar. Beni büyüten Musevi aileye çok şey borçluyum. Bir insanın bir yerlere gelebilmesi için çok çabalaması gerekiyor. Ben çabaladım bu günlere geldim. 1980 yılında Hacca gittim. Hacca gittikten sonra 'başkanlığı bırakacağım' dedim. Bir gün camide Abdül Hamit Oruç hocayla tanıştım ve bana 'sen dürüst insansın bu görevi bırakma' dedi. Bende onu dinledim bu işi bırakmadım. Şimdi de o hocaya dua ediyorum ve işimi severek yapıyorum.
37 senede, 37 kişiyi icraya vermemişimdir. 3 çocuk babasıyım, 2 erkek çocuğum üniversiteyi bitirdi ama onları memur yapmak yerine kendim gibi esnaf yaptım. Çünkü her üniversiteyi bitiren gururuna yediremiyor ve esnaf olmuyor. Esnafın içerisinde bilgili insanlar olması lazım ki esnaf yok olmasın.''
