CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, CHP'nin temel çizgisinden "sapıcı' bazı tavır değişikliklerinin tabanda destek bulmadığını belirterek, "İnsan siyasete sadece bir koltuğa sahip olmak için yakınsa, siyasete yazık ediyor, zamanını harcıyor. Eğer ilkeleriniz yoksa siyaset yapmayacaksınız" dedi.
CHP Bursa Milletvekili Öymen, CHP'nin iki günlük Abant toplantısının ardından önemli değerlendirmelerde bulundu. Toplantıda herkesin görüşlerini, açıkça ve serbestçe dile getirdiğini belirten Öymen, referandum başta olmak üzere bir taraftan parti içi konuların, bir taraftan da partinin politikaları görüşüldüğünü ifade etti.
'LAİKLİK TEHLİKEDE DEĞİL DEMEK ÇOK ZOR'
"Eksen kayması' tartışmalarına değinen Öymen, CHP'nin yeni yönetiminin bir ideolojik tartışma sonucunda iş başına gelmediğine dikkat çekerek, "Farklı görüşleri savunan insanlardan bir grup kazandı, diğer grup kaybetti, işte o insanların ideolojisi de partide iktidar oldu, denilemez. Bu bakımından şimdiye kadar savunduğumuz temel ilklerde sapma var mı yok mu? Bu tartışıldı. Partinin AKP'den farklı görüşleri vardı. Üniversitelerde türban meselesini AKP bir inanç meselesi olarak takdim ediyordu, biz ise bunun hükümet tarafından bir siyasi simge kullanıldığını söylüyorduk. Dedik ki biz; "bunu biz bir inanç meselesi olarak görüyorsak, Anayasa Mahkemesi'ne neden gittik?' Anayasa Mahkemesi, AİHM bize hak vermişti. Bu kadar mesafe kaydedilmişken birden AKP'nin çizgisine mi döndük? Laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olduğu mahkeme kararı ile tescil edilmişken, Türkiye'de laiklik tehlikede değildir demek çok zor. Bunları söyledik" dedi.
'PARTİ İLKELERİNE BAĞLI KALINACAKSA MESELE YOK'
Toplantının ardından yayınlanan sonuç bildirisinde "parti ilkelerine bağlı kalmaya devam edecektir' denildiğini hatırlatan Öymen şöyle devam etti: "Parti ilkelerine bağlı kalınacaksa o zaman mesele yok. Bunun sonucunu görmek lazım o zaman; biz ilkelerimize bağlıysak ve laiklik bizim ilkelerimizden biriyse o zaman bunun doğrultusunda hareket etmek lazım. Hem ilkelere bağlıyız demek, hem de türban konusunda bu politikayı izlemek çok zor. Yeni CHP'den bahsedilince, yani bu ilkelerin değiştirildiği anlamına gelir. Üstelik bu ideolojik tartışmaların sonucunda oluşmuş bir yönetim olsa neyse. Yeni politikalar bir ideolojik mücadelenin sonucunda gelen bir ekip tarafından uygulanıyor olsa kimse ona bir şey diyemez. Ama öyle olmadı, kurultayda yapılan görüşmelerin hiç birinde partinin çizgisinde bir değişiklik olabileceği çıkmadı ortaya."
'9.5 MİLYON İNSAN BU İLKELERE OY VERDİ'
CHP'yi hep birlikte kendi aldığı oydan çok daha etkili bir parti haline getirdiklerini belirten Öymen, 1 Mart tezkeresinden başlayıp birçok konuda CHP'nin, iktidarın ülkenin çıkarlarına aykırı tutumunu engellediğini belirtti. Bunun CHP'nin aldığı oy sayesinde olmadığını ifade eden Öymen, "Bu CHP'nin kullandığı argümanların, savunduğu ilklerin sağlamlığı sayesinde olmuştur ve arkamızda büyük bir halk kitlesinin çekimi sayesinde olmuştur. 9.5 milyon insan bize bu ilkeleri savunduğumuz için oy verdi. Biz bu ilkelerden vazgeçersek tabanımız da bundan rahatsız olmaz mı? YÖK Başkanı kalkmış, Anayasa Mahkemesi kararı ortadayken, bunların tanımayın manasında bir genelde yayınlıyor, biz buna tepki göstermeyecek miyiz? Samimi olarak söylüyorum, bu son derce önemli bir durum. Partide bir eksen kayması olmaması lazım" dedi.
'GÜNEYDOĞU'DA OY PATLAMASI YAPMAMIZ LAZIM'
Kurultaydan önce CHP'nin kamuoyu yoklamalarına göre oyunun yüzde 30'a yaklaştığını kaydeden Öymen, "Şimdi baktık makas tekrar açılıyor, niye açılıyor acaba? Bu bizim için bir başarı tablosu mu? Bu nedenle burada bizim söylememize dikkat etmemiz lazım" diye konuştu. "Vereceğimiz öncelikler halkın beklentilerine uygun mu? En azından bize oy veren bu büyük kitle bu son olanlardan memnun mu" diye soran Öymen, "Bizim burada gördüğümüz partinin temel çizgisinden sapıcı bazı tavır değişiklikleri, yaklaşımlar bizim tabanımızda destek bulmadı. Öbür tabanlardan da bize oy getirmedi. "Üniversite'de türban' dedikten sonra, Sultanbeyli gibi yerlerde oy patlaması yaparsanız denir ki, "sonuç aldık'. PKK ile müzakere konusunda yumuşak davrandık, sosyal tedbirlilere ağırlık vermekle oy kazandık, desek, Güneydoğu'da oy patlaması yapmamız lazım. Bunun olmadığına göre, bunun bir siyasi getirisi de olmadı" dedi.
'EĞER İLKELERİNİZ YOKSA MANŞET YAPMAYACAKSINIZ'
Bundan sonra yönetimin ne yapacağına bakacaklarını söyleyen Öymen, "Hem sonuç bildirgesinde, hem genel başkan ve genel sekreterin konuşmasında partinin ilkelerine bağlı kalacağı kuvvetle vurgulandı. Böyle giderse mesele yok" dedi. Ancak bu toplantılar hiç olmamış gibi, bu eleştiriler hiç yapılmamış gibi söylenen sözler aynen tekrar edilmeye devam ederse, o zaman bu ilkeleri CHP'nin muhafaza edeceği sözünün ne anlama geldiğini tartışmaya açmanın gerekeceğini belirten Öymen, "Böyle giderse iş değişebilir. Biz partinin gücünü kaybetmesini istemiyoruz. Partide bu konularda bir rahatsızlık olduğunu anlamışlardır artık. Buna rağmen "biz ısrar ediyoruz, biz ne dersek odur' diyorsanız o zaman tabi iş değişir. O zaman onu değerlendiririz. İnsan siyasette sadece bir koltuğa sahip olmak yakınsa, siyasete yazık ediyor, zamanını harcıyor. Eğer ilkeleriniz yoksa siyaset yapmayacaksınız" diye konuştu.
HT