Tahran'a giden yol Ankara'dan geçiyor
Türk yetkililer, gerek geçen hafta gerek yazın Washington'a yaptıkları ziyaret sırasında, Türkiye'nin, İran ile BMGK beş daimi üyesi ve Almanya arasında müzakerelerin gerçekleşmesine yardımcı olmak istediklerini defalarca dile getirdiler ve Türkiye muhtemelen de başarı sağlayacaktır.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-10-08 11:51:55
İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Muttaki geçtiğimiz günlerde, İran'ın, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi üyeleri ve ABD ile nükleer programı konusunda görüşmelerde bulunmasını sağlayacak uluslararası desteği kazanmak amacıyla Birleşmiş Milletler'de yetkililerle görüştü. Ancak Muttaki ve Tahran'daki diğer İranlı yetkililer, görüşmelerin yeniden başlatılmasından bahsederken, Avrupa ve ABD'nin olmasını istediği müzakerelerden söz etmiyorlar. Aksine, İran'da zenginleştirilen uranyumun bir kısmının takas edilmesini içeren, Brezilya ve Türkiye'nin arabuluculuğuyla mayıs ayında imzalanan Tahran Deklarasyonu'na ilgi çekmeye çalışıyorlar.
Madem Muttaki bu anlaşmayı bir şekilde tekrar gündeme getiriyor, öyleyse Obama yönetimi de bunu fırsat bilmeli. İran'ın nükleer programıyla ilgili genel bir görüşme yapılmasından ziyade, güven ortamının sağlanması amacıyla öncelikle Tahran Deklarasyonu üzerinde müzakerelerde bulunmak daha akıllıca olacaktır.
Türkler de kuşkusuz bu görüşteler. Bir grup Türk milletvekili Washington'da geçen hafta, Ankara'nın İran ve İsrail ile ilişkilerinin yanı sıra diğer konular bağlamında Obama yönetimi ile görüşmelerde bulundu. Heyet muhtemelen ABD'ye, İran'ın Tahran Deklarasyonu ile ilgili görüşme talebini kabul etmesini tavsiye etti. Geçtiğimiz yaz aylarında bir heyet de Washington'u ziyaret ederek aynı mesajı iletmişti. Ancak bu çabalar, Kongre üyeleri tarafından hoş karşılanmadı ve yönetimdeki yetkililer de çok fazla ilgi göstermediler.
Türkiye'ye kısa bir süre önce yaptığım ziyaret sırasında, Tahran Deklarasyonu'nun sonuçlandırılması hususunda geçen bahar aylarında Ankara ile Tahran arasında gidip gelen Türk diplomatlarla mülakat yaptım. Diplomatlar, Tahran'ın nükleer programı ile ilgili görüşmelerde bulunmaya niyetli olmaması nedeniyle BM Güvenlik Konseyi beş daimi üyesi ve Almanya (5+1) ile yapılacak herhangi bir görüşmenin Tahran Deklarasyonu çerçevesinde gerçekleştirilmesine ilişkin İran'ın önerisini ABD'nin kabul etmesi gerektiğini vurguladılar. İranlı yetkililerle görüşmeler konusunda yakın bilgi sahibi olan bir Türk yetkili, "İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in yakın çevresindekiler, Tahran anlaşmasını Batılı hükümetlerle iyi niyetin tesis edilmesi bağlamında atılan ilk adım olarak değerlendiriyorlar." dedi.
Türk yetkililer, gerek geçen hafta gerek yazın Washington'a yaptıkları ziyaret sırasında, Türkiye'nin, İran ile BMGK beş daimi üyesi ve Almanya arasında müzakerelerin gerçekleşmesine yardımcı olmak istediklerini defalarca dile getirdiler ve Türkiye muhtemelen de başarı sağlayacaktır. Türk müzakereciler, İran rejiminin iç siyasetini Avrupa ve Amerikalı meslektaşlarından çok daha iyi anlıyorlar. Heyetlerde yer alan Türkiye Dışişleri Bakanlığından bir yetkili, Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin aylarca Tahran ile Ankara arasında görüşmeler yapmasının olumlu sonuçlar doğurduğunu ifade ederek, "Farklı siyasi şahsiyetler arasında nasıl uzlaşma sağlanacağı konusunda iyi bir deneyim edinmiş olduk." dedi.
Her ne kadar takas anlaşması, BMGK beş daimi üyesinin (5+1) taleplerini tam olarak karşılamıyor olsa da Türkler, öncelikle bu anlaşma çerçevesinde görüşmeler yapılmasının Hamaney ve çevresindekileri, İran'ın yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirmesi gibi Batı'yı endişeye sevk eden konularda uzlaşmaya yöneltebileceğine inanıyorlar.
İran ile diyalog kurulması hususunda başka bir alternatifin bulunmaması nedeniyle ABD'nin Türkleri dinlemesi gerekiyor. Bu noktada, Batılıların İranlılarla kendi başlarına görüşemeyeceklerini anlamak için daha fazla müzakerelerde bulunulmasına gerek yok. Çıkmazdan kurtulmanın en iyi yolu, Türkiye'nin arabuluculuğunda BMGK beş daimi +1 üyesi ile İran arasında görüşmelerin yapılması olacaktır.
BYEGM
SON VİDEO HABER
Haber Ara