Amerika saç saça baş başa
ABD'de sağ solun şeytan olduğundan, sol da sağın gerizekâlı olduğundan emin. Tarafların ilişkileri kötü giden bir evliliğe benziyor; evlilik danışmanına gitseler, karşı tarafla ilgili bilinçdışı senaryolarının ve birbirlerine sürekli kapıyı göstermelerinin ülkeyi işlemez kıldığını anlarlardı...
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-10-08 10:26:12
Shankar Vedantam*
Muhafazakârlar kızgın. Başkan Barack Obama, vergiler ve kamu harcamaları nedeniyle kızgınlar. Yasal olsaydı, Çay Partisi muhafazakârları Mavi Amerika’nın büyük bölümünü buharlaştırmayı isterdi. Liberallerse kızgın değil, iğrenmiş durumda. Obama’nın nerede doğduğu hakkındaki sonu gelmez sorulardan, ölüm panelleri* histerisinden, mastürbasyonun sona erdirilmesini isteyen Cumhuriyetçi adaylardan gına getirmiş durumdalar. Yasal olsaydı, liberaller de Kırmızı Amerika’nın topunu, antikaların daha az utanç verici duracağı büyük bir vitrinin arkasına koyarlardı.
Birayla kapuçino karşı karşıya
Muhafazakârların hâkim tonu cırtlaksa, liberallerin hâkim tonu da alaycı. Muhafazakâr radyo sunucuları Rush Limbaugh ve Glenn Beck’in vücut dillerinde ifadesini bulan felsefi pozisyonları, kaldırılmış bir yumruk ve kenetlenmiş bir çene olurdu. Liberal komedyenler Stephen Colbert ve Bill Maher’in felsefi pozisyonuysa kalkık bir kaş ve buruşturulmuş bir burun. Fox News’daki öfkeli haberler sağın standart taşıyıcısı haline gelmiş durumda. Comedy Central’daki ironi ve alay da solun standart taşıyıcısı.
Sağcı bloglar kan ve silah, şiddet ve devrim laflarından geçilmiyor. Bize özgürlük ağacının vatanseverlerin kanıyla diriltilmesi gerektiğini hatırlatıyorlar. Bir de solun silahlarına bakın: Colbert’in sinsi sırıtışı, Maher’in kıs kıs gülüşü ve eski Başkan George W. Bush’la Sarah Palin ve Christine O’Donnell’ın aptallıklarına dair bitmek bilmez fıkralar. Sağın arabaların arkasına yapıştırdığı çıkartmalar bile kasvetli. “İsa ne yapardı?” diye soruyorlar. Karşıtlarının çıkartmalarındaki cevapsa “Scooby Doo ne yapardı?”
Sağ, solun şeytan olduğundan emin. Sol, sağın gerizekâlı olduğundan emin. Sağın öne sürdüğü komplo teorilerinde Obama idiot değil ama kapitalizmini, Hıristiyanlığı ve Amerika’yı içeriden
yıkmayı amaçlayan zeki bir iki taraflı casus. Sola kulak verirseniz, Beck ve Palin, ellerine dev bazukalar geçirmiş ve tercihen basit kelimelerle “O silahları derhal bırakın” mealinde telkin edilmesi gereken küçük çocuklar.
Gerek öfkenin gerek horgörünün derin psikolojik kökenleri vardır. Öfke genelde adaletsizlik veya ihanet duygusundan kaynaklanır. Horgörüyse tiksintiyle karışık öfkedir. Öfke ve horgörü duygulardan ibaret de değildir. Siyasi söylemimizi belirleyen senaryolardır. Muhafazakâr bir blogcuysanız, liberalleri vatansevmez ve tehlikeli gösterecek malzemenin peşine düşeceksinizdir, çünkü kitleniz duygularının teyit edilmesini ister. Liberalseniz, muhafazakârları aptal gösteren malzemeyi pompalayacaksınız, çünkü kitleniz üstünlük duygusunun teyit edilmesini ister.
Beğenilmeyen tarafların böyle seçici bir biçimde öne çıkarılması her zaman bilinçli gerçekleşmez. Tıpkı kişiler arasındaki ilişkilerin insanların konuşma ve tartışma biçimini belirleyen bilinçdışı senaryoları olması gibi, ulusal tartışmamız da bilinçli olmadığı için daha güçlü olan senaryoları takip eder. Kötü davranmak istediğimiz için birbirimize kötü davrandığımızda, yanlış bir şeyler yaptığımızı biliriz.
Zihnimizin gizli köşelerindeki senaryolar başkalarına kötü davranmamıza yol
açtığındaysa kötü davrandığımızın farkında olmayız. Evlilik danışmanlarına giden sorunlu çiftler, içlerindeki senaryoların günlük hayatlarına damga vuran sorunların ortaya çıkmasına nasıl yardımcı olduğunun farkına hiçbir zaman varmamıştır. Eğer muhafazakâr Amerika’yla liberal Amerika evli olsaydı, bu ilişkinin bir tarafı iş tulumunu giymiş, birayla kafa çeken ve sürekli bağıran biri, diğeriyse kapuçinosunu yudumlayıp New Yorker okuyan ve tek kelime duymuyormuş numarası yapan biri olurdu.
Evlilik araştırmaları siyaset için bir kılavuz olsaydı, hem sağın hem solun senaryolarının hepimize zararı dokunduğunu ve solun ilişkiye belki de sağdan daha fazla zarar verdiğini söyleyebilirdik. Son yıllarda evlilik araştırması alanı, Mahşer’in Dört Atlısı denen bir paradigmayla değişmiş durumda. Evlilik uzmanı John Gottman’ın icat ettiği bu paradigma, yürümeyen ilişkilerin genellikle dört unsuru olduğunu öne sürüyor: Tenkit, horgörü, savunmacılık ve engelleyicilik.
Tenkit, ifade edilen öfkedir. Kırılan çanak çömlekler ve genellikle akabinde küfürleşmeler... Fakat Gottman ve diğerleri şunu da tespit etti: Horgörü öfkeden daha temkinli-ağırbaşlı bir tutum olsa da, yaklaşan bir boşanmanın en büyük işaretidir. Atlıların en kötüsü. Görünüşe göre insanlar, saygısızlık ve tiksinti yerine
morarmış gözlerle ve yara berelerle yaşayacak. Zira birine “Beni sinir ediyorsun” demek, “Midemi bulandırıyorsun” demek kadar kötü değil.
Evlilik terapisindeki çiftlerin duygularını gerekçelendirmek için yığınla kanıtı var. Liberal ve muhafazakâr Amerika’yı bir danışmanın bürosuna sokabilseniz ne olurdu? Sol, muhafazakârlığın mesele evrim veya küresel iklim değişikliğine geldiğinde her daim anti-entelektüel olduğunu gösteren yığınla kanıt ortaya koyardı. Sarah Palin başkan yardımcısı adayı olduğu 2008 seçimi sırasında dış ilişkilerle ilgili sınırlı bilgisi olduğunu nasıl da belli etmişti... Muhazakârlarsa danışmana liberallerin ulusal güvenliğe yönelik tehditleri görmekte nasıl hep yavaş kaldığını, sürekli ‘Amerika’yı suçladığını’, BM ve Uluslararası Adalet Divanı gibi uluslararası kurumları desteklemekte her daim acele ettiğini anlatacaktır.
Başkan beklentileri farklı
Çiftlerin danışmanlıktan öğrendiği şey çatışan görüşlerinin doğru olduğudur, fakat karikatürlerin doğruluğuna benzer bir doğrudur bu. Nüansları gözden kaçırmakta ve altta yatan farklı hayallerin iki tarafı meseleleri farklı değerlendirmeye nasıl sevk ettiğini görememektedirler. Elbette temel kişilik özellikleri ve farklı yetişme tarzlarının, birçok liberalin her şeyden önce zeki bir başkan, birçok muhafazakârın da her şeyden önce vatansever bir başkan görmeyi istemesiyle alakası vardır.
Evliliğin siyaset için ideal bir anoloji olmadığını ilk önce ben kabul edeceğim. Ülkenin işlemesi için liberal ve muhafazakâr Amerika’nın birbirini sevmesi gerekmiyor. Sadece geçinmeleri gerekiyor. Ve liberallerin ve muhafazakârların hissettiği karmaşık duygular basitçe ‘bir taraf hep öfkeli, diğer taraf hep küçümseyici’ diye bölünebilmesi de söz konusu değil. Liberaller de sık sık öfkeleniyor; muhafazakârlar da sık sık küçümsüyor. Fakat liberaller ve muhafazakârlar bu sonbaharda atlılarını gösteri düzenlemek için Washington’a getirirken, evlilik araştırmalarının, onların bilinçdışı senaryoları hakkında bize yararlı bilgiler verebileceği açık. Her iki partner de sürekli birbirine ışığı ve kapıyı göstermek isterken bir ülke nasıl işleyebilir?
Shankar Vedantam*: Slate dergisi yazarı.
Radikal
SON VİDEO HABER
Haber Ara