Milli Görüş'ün 7.partisi kuruluyor
Türk Siyasi hayatının son 40 yılına damgasını vuran Milli Görüş hareketi, Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un SP’den ayrılıp yeni parti kuracağını açıklaması ile 7. partisini kurmaya hazırlanıyor.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-10-04 10:13:00
11 aylık hükümet döneminde İslâm Birliği yolundaki ilk adım sayılan D-8 başta olmak üzere büyük yankı uyandıran icraatlara imza atan Milli Görüş’ün 3. partisi Refah Partisi, 28 Şubat postmodern darbesi sürecinde “Lâik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri” bahanesiyle, 16 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmıştı.
40 yıl önce Millî Nizam Partisi adı ile siyaset arenasına çıkan Milli Görüş hareketi, yeni bir yol ayrımında. Daha önce darbeciler ve statükocular tarafından 4 partisi kapatılan hareket, bir süre önce de AK Parti ve Saadet Partisi şeklinde ikiye bölünmüştü. 7 defa iktidar veya iktidar ortağı olan Milli Görüş merkezli hareketin son 1.5 aydır yaşadığı olayların ardından yeni bir ayrılığı daha yaşaması ise üzüntü verici bulundu.
MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN İLK PARTİSİ LÂİKLİĞE AYKIRILIKTAN KAPATILDI
1950'lerde Demokrat Parti, 1960'larda da Adalet Partisi'nde örgütlenerek merkez sağ partiler içinde yer almayı tercih eden; ancak bir süre sonra “sağcı olmadıklarını fark eden” İslamcı Muhafazakârlar 26 Ocak 1970'te Millî Nizam Partisi (MNP) adıyla ortay çıktılar. MNP, 1969 seçimlerinde Konya'dan bağımsız olarak parlamentoya giren Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve 17 arkadaşı tarafından kuruldu. Liderliğine de Erbakan getirildi. Kurucuları, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Ahmet Tevfik Paksu, Ali Haydar Aksay, Süleyman Arif Emre, Hasan Aksay, Ali Oğuz, İsmail Müftüoğlu, Fehmi Cumalıoğlu ve Hüsamettin Akmumcu gibi isimlerdi. Amblemi, işaret parmağını kaldıran sağ bir yumruktu. MNP’nin programında, milli ve manevi kalkınmaya önem verildi. Parti, ahlâk ve fazilet kavramlarını ön plana çıkarttı. Avrupa Ekonomik Topluluğu'na (Avrupa Birliği) girilmesine de karşı çıkan parti, Türkiye'de ağır sanayi yatırımlarına hız verilmesi gerektiğini savundu. Bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı, 5 Mart 1971'de, MNP hakkında “lâikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü” gerekçesiyle dava açtı. Anayasa Mahkemesi, 12 Mart müdahalesinden hemen sonra 20 Mayıs 1971'de, partiyi “lâik devlet niteliğinin ve Atatürk devrimciliğinin korunması prensiplerine aykırı olduğu” gerekçesiyle kapattı.
MİLLİ GÖRÜŞ, MSP ADI İLE 3 HÜKÜMETTE YER ALDI VE SONRA KAPATILDI
Askerî darbenin ardından MNP’nin kapatılması üzerine Milli Görüş kadroları, bu defa 11 Ekim 1972'de, Millî Selamet Partisi (MSP) adıyla bir parti kurdular. Partinin Genel Başkanlığı'na Süleyman Arif Emre getirildi. MSP'nin kuruluş çalışmaları içinde yer alan Erbakan, bu partiye resmen 1973'ün Mayıs ayında katıldı, 20 Ekim 1973'te partinin genel başkanı oldu. 14 Ekim 1973 seçimlerinde MSP 1.2 milyon oy aldı, % 11'lik bu oyla 48 milletvekiliyle meclise girdi. 26 Ocak 1974'te CHP-MSP koalisyonu kuruldu. Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, din işlerinden sorumlu devlet bakanlığı, içişleri, adalet, ticaret, gıda tarım hayvancılık, sanayi teknoloji bakanlıklarını aldı. Ahlâk, maneviyat ve ağır sanayiye ağırlık verildi. Daha sonra iki parti anlaşamadı, hükümet dağıldı. Bu dönemde Mili Görüş önderliğinde Kıbrıs Barış Harekâtı yapıldı. MSP, 12 Eylül 1980'e kadar, Türkiye'nin siyasal yaşamında etkin bir rol oynadı. Üç defa koalisyon hükümetlerinde yer aldı. 12 Eylül yönetimi tarafından özellikle Konya’da düzenlenen “Kudüs Mitingi” bahane edilerek kapatıldı.
KAPATILAN 4. MİLLİ GÖRÜŞ PARTİSİNDEN SONRA HAREKET BÖLÜNDÜ
Refah Partisi’nin kapatılmasının ardından Fazilet Partisi, Refah Partisi’nin siyasi mirasçısı olarak kuruldu. Refah Partisi'nin kapatılmasından sonra bağımsız kalan 150'ye yakın milletvekili Fazilet Partisi'ne geçti. 2 Mayıs 1999'da, Fazilet Partisi İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı'nın TBMM'deki yemin töreni sırasında genel kurula başörtüsüyle girmesi, krize sebep oldu ve Milli Görüş hareketi yeniden küresel güçlerin hedefine oturtuldu. Bu olaydan hemen sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 7 Mayıs 1999 günü kapatma davası açtı. Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın iddiaları Anayasa Mahkemesi’nce haklı bulundu ve Milli Görüş’ün 4. partisi de kapatıldı. FP Milletvekilleri Bekir Sobacı ve Nazlı Ilıcak'a siyaset yasağı getirildi. Bu arada 14 Mayıs 2000'de yapılan FP 1. Kongresi'nde gelenekçi ve yenilikçi kanatlar arasındaki görüş ayrılığı su üstüne çıktı. Yenilikçi kanadın adayı Abdullah Gül 521, Recai Kutan 633 oy aldı. Partinin kapatılması ile milletvekilleri Recai Kutan başkanlığındaki Saadet Partisi'nde birleştiler. Fazilet Partisi kongresinde Abdullah Gül'ü destekleyen ve kendilerine yenilikçiler diyen grup ise ayrılarak Abdullah Gül liderliğinde daha sonra Tayyip Erdoğan'ın başına geçeceği AKParti altında toplandılar.
SAADET PARTİSİ’NE RAĞMEN MİLLİ GÖRÜŞ SAADETİ BİR TÜRLÜ BULAMADI
Saadet Partisi, Millî Görüş Hareketi'nin Fazilet Partisi'nden sonra kurulan ve “Milli Görüş partisi olduğunu deklare eden son parti oldu. 20 Temmuz 2001 tarihinde Ankara’da kuruldu. Recai Kutan kurucu genel başkanlığa getirildi. Fazilet Partisi'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasından sonra bağımsız kalan 105 milletvekilinden yarıya yakını Saadet Partisi'ne geçti. 2002 Erken Genel Seçimleri'nde yüzde 2.5 oy oranıyla TBMM dışında kaldı. 11 Mayıs 2003'te yapılan 1. Olağan Kongre'de aday olmayan Recai Kutan'ın yerine Necmettin Erbakan genel başkanlığa seçildi. Ancak Aralık 2003'te Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Erbakan'ın kesinleşmiş hapis cezası sebebiyle parti üyeliğinden ayrılmasını istedi, bunun üzerine Erbakan, 30 Ocak 2004'te parti üyeliğinden ve genel başkanlıktan istifa etti. Yerine tekrar Recai Kutan getirildi. 2004'teki Yerel Seçimler'de yüzde 4.77 oy oranıyla 63 belediye başkanlığı kazandı. 8 Nisan 2006'da yapılan 2. Büyük Olağan Kongre'de genel başkanlık görevini vekaleten yürüten Kutan, bu göreve seçildi. 2007 Genel Seçimleri'nde yüzde 2.34 oy oranı aldı. 26 Ekim 2008'de yapılan 3. Büyük Kongre'de Numan Kurtulmuş genel başkanlığa seçildi. 11 Temmuz 2010'da Ankara'da yapılan 4. Olağanüstü Kongre'de tek aday olarak katılan Numan Kurtulmuş yeniden genel başkanlığa seçildi. Ancak bu kongreden sonra Milli Görüş tarihinde hiç görülmeyen olaylar yaşandı ve süreç Milli Görüş’ü yeniden bölünmeye kadar götürdü. Birçok olay ve kavganın ardından Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi, 11 Temmuz 2010’da yapılan Olağanüstü Kongre’de usûlsüzlük iddiasıyla yapılan itirazı karara bağladı. Bunun sonucunda Saadet Partisi’nin yönetiminin kongre çağırma heyetine devredilmesine karar verildi. Heyet 17 Ekim’de kongre yapma kararı alırken Genel Başkan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş öncülüğündeki bir grup ise partiden istifa ederek yeni bir parti kurmak için kolları sıvadı.
D-8 GİBİ PROJELER MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN EN ÖNEMLİ PARTİSİ RP’Yİ DE KAPATTIRDI
Refah Partisi, Milli Görüş hareketinin 12 Eylül darbesinden sonra kurduğu 3. partisi oldu. 19 Temmuz 1983'te avukat Ali Türkmen başkanlığında Milli Selamet Partisi’nin görüşlerini benimseyen Refah Partisi (RP) kuruldu. Kurucularının Milli Güvenlik Konseyi (MGK) tarafından birkaç defa veto edilmesi sebebiyle, kadrosu, kanunların öngördüğü zamanda tamamlanamadığından 1983 seçimlerine katılamadı. Daha sonra kurucu üyeler arasından veto edilmeyen Ahmet Tekdal parti başkanlığına getirildi. Yasakların kalkmasının ardından 1987'de Genel Başkanlığa Necmettin Erbakan getirildi.
Refah Partisi, ülke çapında çok kısa zamanda bütün teşkilatını kurdu. Programında manevi kalkınmaya ve sanayileşmeye ağırlık vereceğini belirterek, Milli Selamet Partisi’nin tabanına ulaştı. 1991 seçimlerinde Meclis’e girdi. 1994 Yerel Seçimlerinde büyük bir sıçrama yaptı; yüzde 19.14 oranında oy alarak, İstanbul ve Ankara belediye başkanlıklarını kazandı. 1995 seçimlerinden birinci parti olarak çıktı. Doğru Yol Partisi’yle kurduğu koalisyon hükümeti 28 Haziran 1996'da TBMM'de güvenoyu aldı, Erbakan da Başbakan oldu. 11 aylık hükümet döneminde İslâm Birliği yolundaki ilk adım sayılan D-8 başta olmak üzere büyük yankı uyandıran icraatlara imza atan Refah Partisi, 28 Şubat postmodern darbesi sürecinde “Lâik Cumhuriyet ilkesine aykırı eylemleri” gerekçesiyle, 16 Ocak 1998'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.
MİLLİ GÖRÜŞ PARTİSİ DEĞİLİZ DESELER DE...
Milli Görüş hareketi içerisindeki en ciddi ayrılık olarak günyüzüne çıkan fikir ayrılığı Fazilet Partisi’nden sonra Saadet ve AK Parti adında iki ayrı partinin kurulmasına sebep oldu. Yeni kurulan AK Parti’nin mevcut genel başkanı ve kurucularından olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni partinin siyasi yelpazedeki yerinin Milli Görüş değil, muhafazakâr demokratlık olduğunu belirtti. 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan partinin kurucuları arasında Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Abdullatif Şener, İdris Naim Şahin, Binali Yıldırım ve Bülent Arınç gibi isimler vardı. AK Parti 15 aylık bir parti olarak 3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde en yüksek oy oranını alan parti olarak Abdullah Gül başkanlığında 58. Cumhuriyet Hükümeti'ni kurdu. Aldığı siyaset yasağı sebebiyle kabine ve TBMM'de yer alamayan Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bir süre sonra yasakların kaldırılması sonucunda meclise girdi ve 59. Hükümeti kurarak Başbakan oldu. AK Parti, “Milli Görüş gömleğini çıkarttık” demiş olsa da Türk siyasetinde her zaman Milli Görüş’ün farklı bir versiyonu olarak görüldü.
AK PARTİ’YE DEKAPATMA DAVASI
Daha önceki bütün Milli Görüş partilerine olduğu gibi AK Parti’ye de kapatma davası açıldı. 14 Mart 2008 tarihinde Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, “Adalet ve Kalkınma Partisi'nin lâikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna geldiği” savıyla, Anayasa Mahkemesi'nde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin temelli kapatılması davasını açtı. Başsavcı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Erdoğan'ın da aralarında olduğu 71 kişinin, siyasetten 5 yıl uzaklaştırılmasını istedi. Bu davanın zamanlaması ve iddianamesindeki eksiklikler sebebiyle o sıralarda hızlanarak sürmekte olan ETÖ Operasyonu’nu yavaşlatmak için açıldığı iddia edildi. Bu sebeple AK Parti savunmasında, dava için ‘Google davası’ ifadesinde bulundu. 30 Temmuz 2008'de açıklanan kararla 10 üyenin 6'sı kapatılması yönünde, 4'ü hazine yardımı kesilmesi yönünde ve AYM Başkanı Haşim Kılıç'ın ret oyuyla kapatılmadı. Hazine gelirinin yarısının kesilmesi kararı alındı. 2009 yerel seçimlerinde ise 15.513.554 seçmenin oyunu aldı. Yüzde 38.8 ile oy oranı düşse de Türkiye genelinde birinci parti konumunu korudu. Parti, girmiş olduğu 4 seçimde de birinci parti olarak ipi zaferle göğüsledi.
Kaynak: Vakit
SON VİDEO HABER
Haber Ara