Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Eğer Mısır'da 'Mübarek' saltanatı kurulursa...

Mısır'da muhtemelen hile yapılacak bir 'seçim'in ardından, iktidara Mübarek'in oğlu gelecek.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-10-01 08:31:00

Eğer Mısır'da 'Mübarek' saltanatı kurulursa...
Mısır'da muhtemelen hile yapılacak bir 'seçim'in ardından, iktidara Mübarek'in oğlu gelecek. ABD'nin insan haklarına bağlılığını vurgulayan Obama, yılda 1.5 milyar dolar yardım alan Mısır'a bu tavrın bir bedeli olacağını göstermeli.

ABD Başkanı Barack Obama geçen hafta BM’de yaptığı konuşmada yönetiminin insan hakları davasına bağlılığını bir kez daha vurguladı ve bunu ABD için pragmatik olduğu kadar ahlaki bir mesele olarak niteledi. Söylemi güçlü ve etkileyiciydi, fakat birçoğu Obama’nın bugüne kadarki sicilinden memnun olmayan insan hakları savunucuları, ABD yönetiminin bu sözleri somut adımlarla destekleyip desteklemeyeceğini görmek için bekliyor. Bunlardan biri çarşamba günü geldi; Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Hazine Bakanı Timothy F. Geithner, insan haklarına bağlı gerekçelerle sekiz üst düzey İranlı yetkiliye karşı yaptırımlar açıkladı. Bu yüksek profilli açıklama, İran muhalefetine önemli bir teşvik sağlayabilir. Fakat bu yaptırımlara dair talimatın yakın zamanda Kongre tarafından verildiğini not etmek gerekir.

İlgili yasa tasarısı hazır

ABD yönetimi için bir başka fırsat, önemli bir iktidar intikalinin eşiğinde olan Mısır’da yatıyor. Ülkeye
1981’den beri hükmeden otokratik Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek 82 yaşında ve hasta; bir yıl içinde başkanlık seçimi yapılması planlanıyor, parlamento seçimiyse kasımda. Eğer bir değişiklik olmazsa, her iki seçime de rejim tarafından hile karıştırılacak ve başkanlığın kime devredileceğine Mübarek ve Mısır ordusuyla istihbarat birimi karar verecek. O isim de muhtemelen Mübarek’in oğlu Cemal olacak. Ortadoğu’da ortaya çıkacak yeni bir hanedanlık, Obama’nın BM konuşmasında altını çizdiği Amerikan çıkarları için büyük bir geri adım olacaktır.
Bu gerçekler Kongre’de yaygın şekilde kavranıyor; Demokrat Senatör Russell Feingold ve Cumhuriyetçi Senatör John McCain tarafından hazırlanan bir yasa tasarısı her iki partiden de geniş destek almış durumda. Tasarı Mübarek rejimine, ‘Yaklaşan seçimlerin özgür, adil, şeffaf ve muteber olması için gereken bütün adımları atması, bu minvalde bağımsız uluslararası ve ülke içi gözlemcilere serbest faaliyet imkânı tanıması’ çağrısında bulunuyor.

Gözlemcisiz seçim için lobi faaliyeti bile yapılıyor

Gözlemciler için öne sürülen talep gayet mantıklı. Ulusal Demokratik Enstitü ve Uluslararası Cumhuriyetçi Enstitüsü’nden gözlemciler 2005 seçimlerinde Mısır’daydı; bu grupların başkanları olan McCain ve eski Dışişleri Bakanı Madeleine K. Albright Mübarek’e mektup yazarak kasım seçimlerinde de görev yapma önerisinde bulundu. Hiçbir karşılık gelmiş değil. Tam tersine Mısır hükümeti Senato’daki tasarıyı (halen Dış İlişkiler Komitesi’nin önünde) engellemek için geniş çaplı lobi faaliyeti başlattı.
Obama’nın BM konuşmasında, “Her üye ülkenin seçimlerini uluslararası gözlemcilere açmasının zamanı geldi” diye bir cümle vardı. Başkanın bu ay Mübarek’le yaptığı son görüşmenin ardından Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Obama’nın ‘Mısır’da güvenilir ve şeffaf seçimlerin gerekliliğinden’ bahsettiği belirtildi. Mesele, ABD yönetiminin sözlerini eylemle desteklemeye istekli olup olmadığı. Bugüne kadar, Mübarek’in seçim gözlemcilerini kabul etmemesinin yılda 1.5 milyar dolar Amerikan yardımı alan bir ülke için bir bedele mal olacağına dair hiçbir işaret yok. Beyaz Saray Senato’daki tasarıya açık veya gizli destek de vermiş değil. En azından bunu yapabilirdi.

The Washington Post / Başyazı, 30 Eylül 2010

Çeviri: Radikal


Haber Ara