Ya Köpekler yemeseydi!
Fast food devi Burger King'in, salmonella ve listeria virüsleri taşıyan 12 ton hamburger etinin imha yerine köpeklere yedirildiğinin yedirilmesiyle ilgili Zeybek Katı Atık Tesisi sahibi Büyükmertoğlu ilginç açıklamalar geldi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-25 01:59:00
Bakterili etlerin Karacabey'deki Madımak Kangal Üretim Çifliği'nde köpeklere yedirilmesinin çok doğru ve yerinde bir karar olduğunu savunan Büyükmertoğlu, "Bu etleri köpekler yemeseydi sucuk yapılıp piyasa sürülecekti. İnsanlar gönül rahatlığı ile Burger King'e gidip hamburger yiyebilir. Ben, çocuklarıma da burada yemek yemelerini söylüyorum, bir sakınca görmüyorum." dedi.
Balıkesir'in Adnan Menderes Mahallesi'ndeki bir apartman dairesinde bulunan şirketinin 1994 yılında kurulduğunu ifade eden Büyükmertoğlu, 2003 yılından beri düzenli katı atık sahalarının işletilmesi ve arıtma çamurların bertarafı işlerinde danışmanlık hizmeti verdiklerini kaydetti.
Büyükmertoğlu, Burger King'in hamburger tedarikçisi Fasdat Gıda yetkililerince Nisan 2010 tarihinde, kendilerine ellerinde son tüketim tarihi geçmiş hamburger etlerinin usulüne uygun olarak imhası için teklif geldiğini söyledi.
Teklifin ardından bu etlerin yem fabrikalarında değerlendirmek için yaptıkları araştırmadan olumlu sonuç alamadıklarına dikkat çeken Büyükmertoğlu, "Daha sonra bu etleri toprağa gömmek için belediyelere müracaat ettik. Ancak belediyeler sahalarının olmadığını söylediler. Burada bir atık var bunun bir şekilde yok edilmesi gerekiyor. Bir yere gömüp doğayı kirletmektense bir şekilde yok edilecek. Araştırmamızda bu tür atıkların en güzel domuz çiftliklerinde yok edilebileceğini öğrendik. Fakat bu girişimimiz de sonuçsuz kaldı. Çünkü domuz çiftliklerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ruhsatlarının iptal edilerek kapatıldığını öğrendik. Balıkesir'de de bir domuz yetiştirme çiftliği vardı. Bu çiftlikteki yaklaşık 3 bin domuz Balıkesir'deki hastane, askeriye ve ağır bakımın bütün atıklarını yok ediyordu. Bu çiftlik kapanınca bu atıklar nereye gitti? Böyle bir boşluk doğdu. Aslında bunun yok edilmesi hepsinden iyi. Domuzu Müslümanlar sevmiyor ama ekolojik dengenin korunması için bu hayvanların çok faydası var." dedi.
"KİMSE BİZE HASTALIKLI ET OLDUĞUNU SÖYLEMEDİ"
Daha sonra yaptıkları bir araştırma neticesinde virüslü etlerin Bursa'nın Karacabey ilçesindeki Madımak Kangal Üretim Çifliği'nde köpeklere yedirilmesi için girişiminde bulunduklarını aktaran Büyükmertoğlu, olumlu cevap alınca etleri buraya götürdüklerini dile getirdi.
Konuyu Fasdat Gıda yetkilileri ile paylaştıklarının altını çizen Hasan Büyükmetroğlu, "Firma yetkilileri bize 'etleri köpeklere yedirebilirsiniz, yeter ki insanlar yemesin' cevabı verdiler. Bunun üzerine çiftlikteki yetkililerle 1 Mayıs 2010 tarihinde sözleşme imzaladık. 12 tonluk etlerin üç kamyonu Gebze'den bir kamyonu ise İzmir bölgesinden geldi. İlk parti etler 3 Mayıs 2010 tarihinde geldi. Daha sonra 29 Haziran, 14 Temmuz ve 18 Ağustos'ta da kalan etlerin kalan kısmı geldi. Fasdat Gıda yetkilileri, üç gün önce etlerin geleceğini bize bildiriyordu. Bizim suçumuz yok, şeffaf bir şirketiz. Eti alıp insanlara yedirmedik, bunu en uygun şartlarda yok ettik. Bize hastalıklı et demediler, sadece günü geçmiş et olduğunu söylediler, bu tutanaklarda var." diye konuştu.
"KÖPEKLER HASTALANMADI AKSİNE ŞAHA KALKTI"
Bundan sonraki süreç hakkında da bilgi veren Büyükmertoğlu, eğer Fasdat Gıda yetkililerince 'etlerin köpeklere yedirilmesinde sakınca yoktur' denilmesi halinde işlerine devam edeceklerini dile getiren Büyükmertoğlu, usulsuz bir iş yapmadıklarını savundu.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in, "12 bin kilogramlık bakterili etin köpeklere yedirilmek suretiyle imha edildiğini inandırıcı bulmuyorum" açıklamasına da cevap veren Büyükmertoğlu, etlerin çiftlikteki 70 tane dev cüsseli kangal cinsi köpek tarafından tüketildiğini kaydetti.
Her bir köpeğin yaklaşık 250–300 kilogram ağırlığında olduğunu hatırlatan Zeybek Katı Atık Tesisi'nin sahibi Hasan Büyükmertoğlu, şöyle devam etti: "Bu dev hayvanlar günde 10-15 kilogram et tüketiyor. Bunlar kaniş köpeği değil, her birini üç kişi ancak zapt edebiliyor. 50 köpek günde 500 kilogram et tüketirse, bu da ayda 15 ton et demektir. Bu hayvanlar bahsi geçen eti üç aylık bir süreçte tüketti. Gelen et hayvanlara yetmedi bile, hayvanlar şuanda aç durumda. Bu Fasdat Gıda ile üst firmanın arasında yaşanan bir sürtüşme. Bu sürtüşme beni ilgilendirmiyor. Benim görevim sadece danışmanlığını yaptığım firmaya yardımcı olmaktır. Ortada bir cenaze var, bunun bir şekilde gömülmesi lazım. Burada bir çare üretilmesi lazım. Biz en güzel çareyi bulup uyguladık. Bu zamana kadar köpeklerin yediği etlerden dolayı bir hastalık olayı yaşanmadı. Aksine hayvanlar şaha kalktı, semiz oldular. Biz bu işi yapmaya devam edeceğiz. Fasdat Gıda yetkilileri bize, 'bundan sonra gelen etleri köpeklere yedirme' diyene kadar her gönderilen eti köpeklere yedireceğiz."
"GEREKİRSE SAÇINDAN SÜRÜKLEYİP GETİRECEĞİZ"
Yaşanan olaydan büyük ders çıkardığını ve bundan sonra etlerin çiftliğe ziraat mühendisi ve sağlık teknisyenlerinin gözetiminde götürüleceğini söyleyen Büyükmertoğlu, önemli bir ihmale de dikkat çekti.
İlçe Tarım Müdürlüğü'ndeki görevlilerin bazen çiftliğe gelmek istemediğini bilgisini veren Büyükmertoğlu, "Bundan sonra gerekirse bu arkadaşların kolundan, saçından tutup sürükleyerek çiftliğe getireceğiz. Artık görevli arkadaşların gözetiminde bu işlemleri yapacağız. Bu arkadaşlar biraz gevşek davrandı, bizim de hatamız vardı. Gerekirse zor kullanıp götürmemiz lazımdı. Bundan sonraki süreçte böyle bir sorun yaşamamak için görevlileri yanımıza alacağız. İnsanlar etler zehirli diye şüpheye düşmesin. Gönül rahatlığıyla Burger King'e gidip hamburger yiyebilirler. Ben çocuklarıma da söylüyorum gidip yemelerini ben de yerim, bir sakınca görmüyorum. Fasdat Gıda doğru bir iş yaptı bu eti geri göndermedi. Geriye gönderseydi belki de bu etler sucuk olacaktı. Bu etleri köpeklere yedirmekle en doğru hareketi yaptı." şeklinde konuştu.
CİHAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara