Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye manzarasına dönüp bakmanın önemi

AK Partinin en önemli başarılarından biri askeriyeyi siyaset alanından uzak tutmasıdır. Nitekim askeriye, önceden kontrol ettiği Millî Güvenlik Kurulunda sadece bir taraf olmaya başladı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-22 12:03:00

Türkiye manzarasına dönüp bakmanın önemi

Birleşik Arap Emirlikleri'nde yayımlanan el Halic gazetesinin 20 Eylül 2010 tarihli internet sayfasında, Mahmut el Rimavi imzasıyla yayımlanan yorumunda özetle şunlara yer vferildi;

Türkiye'deki Anayasa değişiklikleri, referanduma katılanların yüzde 58'inin onayını aldı. Bu sonuç, son yıllarda AK Partinin sahip olduğu halk desteğinin azalmasına rağmen bekleniyordu. Bu nedenle Anayasa değişikliğiyle ilgili referandum, aynı zamanda söz konusu partinin yapılacak herhangi bir seçimde popülaritesinin oylanması niteliğindedir. Ancak bu olay, birçok hususa dikkati çekiyor.

Birincisi: Karşı çıkanların sesi bu defa eskisinden çok daha net ve yüksek. Ayrıca bunların oranı da yüksek. Böyle bir durum, laik bir sistemde İslamî kökenli bir partiyi iktidara getiren bir demokratik sistemin olduğu bir ülkede beklenmedik bir şey değil. Bunun açıklaması da aşırı ve aşırı olmayan laiklerin, AK Parti iktidarına karşı milliyetçiler ve askerlerle bir olmasıydı. Bunlara zayıf da olsa Necmettin Erbakan ve Fazilet Partisinin liderlerinin temsil ettiği "İslamî" muhalefet de eklenebilir. Bunlara ilaveten Parlamentoda 22 sandalyeye sahip Kürtlerin temsilcisi BDP de var. BDP ve destekçileri Anayasa değişikliği oylamasını boykot etmeseydi, bu, değişikliklerin kabul edilmesini zorlaştırırdı. Bunun anlamı, Arap dünyasında bazı kişilerin yansıttığı gibi AK Parti sahada tek başına değildir. Bizlerin, durumu böyle görmeye meyilli olmamızın nedeni, tekelcilik gerçeğini kabullenmemizden ve bütün ümitleri "tek" bir kurtarıcının eline teslim etmemizden kaynaklanıyor.

İkincisi: AK Partinin en önemli başarılarından biri askeriyeyi siyaset alanından uzak tutmasıdır. Nitekim askeriye, önceden kontrol ettiği Millî Güvenlik Kurulunda sadece bir taraf olmaya başladı. Bu Kurul artık sivil nitelikte ve açıkça görüldüğü gibi darbe dönemi de sona erdi. Ancak bu demek değildir ki iktidar sonsuza dek AK Partide kalacak. Zira Türkiye'de darbe tehdidinin alternatifi, çoğulculuk ve iktidarın seçim sandıklarından çıkan sonuçlara göre el değiştirmesidir.

Üçüncüsü: AK Partinin daha önce elde ettiği rahat ve ezici zaferler artık mümkün değil ve her şey siyasi yaşamın bütün alanlarında olduğu gibi nispi olmuştur. Bunun anlamı şu: Koşullar müsaade ettiği için meşru bir şekilde tek başına iktidar olan parti, yakın bir zamanda rakibi olan partilerle koalisyon kurmaya davet edilecek. Bu nedenle Araplar, Türkiye'nin dış politikasında yakın bir zamanda değişikliklerin olacağını tahmin etmelidirler.

Dördüncüsü: Yukarıda belirtilenlere dayanarak haklı Arap davalarını destekleyen AK Partinin, kendi ülkesinde tek siyasi taraf olduğu izlenimini yaymak, Arap ve İslam dünyasının çıkarına hizmet etmez. Bu da Arapların, iç işlerine karışmaksızın Türkiye'deki diğer güçlere açılım yapmasını ve iletişimde bulunmasını gerektirir.

BYEGM

Haber Ara