Yirmibeşoğlu 'Özal'ı öldürün' dedi mi?
8.Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal tarafından gündeme getirilen, 'Özal Suikasti' ile ilgili iddialar Türkiye gündemini meşgul etmeye devam ediyor.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-21 23:06:00
8.Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal tarafından gündeme getirilen, 'Özal Suikasti' ile ilgili iddialar Türkiye gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Ahmet Özal, Sabri Yirmibeşoğlu'nun Turgut Özal'a düzenlenen suikastin arkasındaki isim olduğunu iddia ederek, Özal suikasti ile ilgili dosyanın hasıraltı ettirildiğini öne sürmüş ve belgelerin tamamının hem Emniyet'in hem de MİT'in arşivinde yer aldığını söyleyerek, suikast bilmecesine yeni bir boyut kazandırmıştı.
İddiaların merkezindeki isim Sabri Yirmibeşoğlu ise, gün boyunca, televizyon ekranlarında, radyo stüdyolarında ve internet sitelerinde tartışılan iddialara bu akşam NTV televizyonunda katıldığı canlı yayın programında cevap verdi.
"Ahmet Özal ile konuştum, yanlış anlaşıldığını söyledi"
Gündemi sarsan iddialarla ilgili olarak, Ahmet Özal ile telefonda görüştüğünü söyleyen Yirmibeşoğlu, Özal'ın söylediklerinin yanlış anlaşıldığını kendisine belirttiğini anlatarak, katılacağı televizyon programlarında da konuya açıklık getireceğini ifade etti.
Sunucunun araya girerek, 'İsminiz röportajda on kere geçiyor bu nasıl yanlış anlaşılma?' sorusunu yöneltmesi üzerine, Yirmibeşoğlu, kendisinin de bu soruya yanıt aradığını söyledi.
'Her tartışmada Özel Harp Dairesi'nin gündeme getirilmesi maksatlı'
Türkiye'nin Cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığı bütün karanlık olayların, provokasyonların ve faili meçhullerin Özel Harp Dairesi'nin üzerine yıkılmak istendiğini öne süren Yirmibeşoğlu, " Bu bir anlamda 'Canbaza bak' demektir. Ergenekon davası da dahil olmak üzere, gerçek suçluların gizlenmesi için Özel Harp Dairesi'nin ismi kullanılıyor. Bu sebeple gerçek suçluları bulamıyoruz. Ergenekon'da Özel Harp Dairesi'ne bağlı, Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan birkaç subay yargılanıyor." sözleriyle, Özel Harp Kuvvetleri ile ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.
"Belgeler Açıklansın"
Ahmet Özal'ın röportajında dile getirdiği ve Yirmibeşoğlu'nun isminin suikast girişimi ile ilgili açıkça yer aldığı iddia edilen belgelerin de kamuoyuna açıklanmasını istediğini söyleyen Yirmibeşoğlu, "Bu kadar sene geçmiş, bu belgelerin açıklanmasının ne sakıncası var?Kimin elinde belge varsa açıklasın öyleyse." şeklinde konuştu.
Diğer taraftan, Özal'ın kendisi 3.Ordu'nun başındayken suikast girişimine maruz kaldığını, kendisinin olaydan üç sonra Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'ne yine Özal tarafından getirildiğini dile getirerek, Özal'ın kendisine suikast düzenlemek istediğini bilgiği birisini Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri yapmasının tutarsız olacağını iddia etti.
Sabri Yirmibeşoğlu'nun İsmi İlk Kez Ne Zaman Gündeme Geldi?
Sabri Yirmibeşoğlu, kendi isminin suikast iddiaları ile ilgili olarak, ilk kez 1999'da dile getirildiğini söyleyerek, gazeteyi okuduğunda, öfkelenerek küpürü yere attığını anlattı.
Yirmibeşoğlu'nun bahsettiği yazının Can Dündar'ın yazısı olduğu, yine aynı programda yer alan bir fragmandan anlaşılırken, Can Dündar yazıda, Yirmibeşoğlu'nun isminin Özal'a nasıl bildirildiğini anlatıyor.
Suikast girişimini araştıran Uğur Tönük ile yıllar sonra konuşan Dündar, yazıda anlattığı şekliyle, Tönük'ün Yirmibeşoğlu tarafından 'Bu konunun üzerine fazla gitme' cümleleriyle tehdit edildiğini, Uğur Tönük'ün ise bunun üzerine Özal ile Harbiye Orduevi'ndeki ofisine görüşmeye gittiğini anlatıyor.
Özal'ın görüşme sırasında odadaki televizyonun sesini sonuna kadar açtığını anlatan Tönük, kendisinin Özal'ın kulağına Sabri Yirmibeşoğlu'nun fısıldadığını söylüyor.
Bu iddialarla ilgili olarak, 'Deli saçması' ifadelerini kullanan Yirmibeşoğlu, bugüne kadar karanlıkta kalan belgelerin açıklanmasıyla suikast girişiminin arkasındaki sır perdesinin de aralanabileceğini ifade etti.
İşte Can Dündar'ın Aktüel'de yayınlanan yazısı:
„Şimdi size eski bir öyküyü hatırlatacağım:
1988 Özal Suikastı...
Nasıl Ecevit, kendisine karşı düzenlenen Çiğli suikastının ardında kontrgerillayı aramışsa Özal da kendi suikastçısının ardındaki "örgüt"ü aramıştı.
Afyonlu işadamı Kemal Horzum'dan kuşkulanıyordu. Horzum, Emlakbank'ı dolandırmakla suçlanıyordu.
Banka bünyesinde Horzum'u soruşturan komisyona, suikast işiyle de ilgilenmelerini söyledi.Komisyon üyeleri hem suikastçı Kartal Demirağ'ın hem Horzum'un memleketi olan Afyon'a gitti. Orada ne bulduklarını komisyon üyesi Uğur Tönük, daha sonra TBMM'de kurulan Horzum Araştırma Komisyonu'na şöyle anlattı:
Kartal kontrgerillacı
"Afyon Dazkırı'da 1974-77 seneleri arasında Ege'de meydana gelen sol hareketleri önlemek için bir kontrgerilla teşkilatı kurulduğunu, Kartal Demirağ'ın da bu teşkilatın yetişmiş bir elemanı olduğunu tespit ettik."
Demirağ özel kamplarda emekli askerlerce eğitilmişti. "Her şeyi vatanımız için yaptık" diyor, MİT'le ilişkisi olduğunu söylüyordu.Komisyon soruşturmayı derinleştirince Özal'ı vuran silahın Demirağ'a Kongre salonunda polisler tarafından verildiği yönünde duyumlar aldı. Afyon'daki teşkilatın üzerine gitmeye karar verdiler.
İşte tam o aşamada Tönük, Ortaköy'de bir villaya davet edildi. MİT görevlisi olduklarını sandığı üç görevli kendisine "Bu tahkikatı kesin" dedi.Bir generalin adını verdiler ve "Paşa kararınızı bekliyor" dediler.
Tönük soruşturmadan çekildi.
Özal'a söylüyor Yargıtay 7. Ceza Dairesi üyeliğinden emekli bir savcı olan Tönük'le daha sonra tanıştım ve suikast soruşturmasının nasıl kesildiğini onun ağzından dinledim. O günlerde başına gelenleri bir tek Turgut Özal'a açıklamıştı. O sahneyi bütün ayrıntılarıyla anlattı:
Özal'ın Harbiye Orduevi'ndeki odasında buluşmuşlar, diz dize oturmuşlar. Tönük, kendisini tehdit edenlerin adını verdiği generali açıklayacağı anda Özal odadaki büyük ekran televizyonun uzaktan kumandasına uzanmış ve sesi sonuna kadar açmış. Sonra da Tönük, Paşa'nın ismini Özal'ın kulağına fısıldamış:
"Sabri Yirmibeşoğlu!"
"Olacak iş mi?"
Yirmibeşoğlu o dönem MGK Genel Sekreteri idi. Görev süresi 1 yıl uzatılsa Kara Kuvvetleri Komutanı olabilecek, oradan Genelkurmay Başkanlığı'na tırmanabilecekti. Olmadı.
Özal'a adı fısıldandıktan 1 yıl sonra emekliye sevk edildi.Yıllar sonra suikast konusunu soran Aksiyon'a "Hiç ciddiye almadım. Olacak iş değil" dedi.“
SON VİDEO HABER
Haber Ara