Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

CHP’de dinmeyen fırtına

Baykal’ın istifasının ardında Genel Başkanlık koltuğuna Kemal Kılıçdaroğlu oturdu. Herkesin birbirini "Brütüslükle" suçladığı CHP’de neler değişti. Genel Başkan ve Genel sekreter arasında kalan parti bu ikircikli durumdan kurtulacak mı?

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-21 16:59:00

CHP’de dinmeyen fırtına
Baykal’ın istifasının ardından CHP’de “değişimi” dile getiren Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığa geldi. Kürt meselesi ve Başörtüsü sorunun çözümünü dile getiren Kılıçdaroğlu ne kadar samimi? CHP’deki “kadrolar ve teşkilat” nasıl bir yol izliyor? CHP’de yeni kurultay yolda mı? İşte bu soruların yanıtı

KAMUOYUNDA CHP ALGISI

CHP son başkanlık seçiminden önce halk nezdinde; Ankara’da yönetilen, çalışmayan, Deniz Baykal’ın Salı günleri 2 saatti aşan konuşmasının dışında faaliyeti olmayan parti görümündeydi. Deniz Baykal’ın “kaset skandalı”nın ardından istifa etmesi kamuoyunda farklı beklentilere yol açtı. CHP içinde değişim çizgisini temsil eden Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığa gelmesi bu beklentileri artırdı.

Başkanlığa gelir gelmez değişim sinyalleri veren CHP’nin yeni lideri Kılıçdaroğlu, kamuoyunda CHP algısını biraz değiştirse de tümüyle başarılı olamadı.
Referandum mitinglerinden il il, ilçe ilçe dolaşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, referandum sonrası bu temposunu kaybetmeyip AB’ye gitti. Referandum sonrası partisini ve Türkiye’yi Brüksel’de AB’ye anlatan CHP lideri, bu görüşmelerinin ardında Ankara’da Kalecik festivaline katılıp bir takım görüşmeler için Almanya’ya gitti. Kılıçdaroğlu’nun referandum sonrası bu temposunu bozmayıp seçimlere kadar devam etmesi bekleniliyor.

CHP’DEKİ “ANAHTARLAR”

CHP’de Kılıçdaroğlu’nun gelişi ile bir takım değişmeler olsa da değişmeyen kamuoyunun “kadrolar ve teşkilat Genel Başkan’a destek vermiyor” kanaatinin hâkim olduğu “kadrolar ve teşkilatın” durumu… CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın yaptığı “CHP iki anahtarlı kasa gibi yönetiliyor” tespiti gibi birçok kesim tarafından doğru bir tespit olarak nitelendirildi.

Usta gazeteci Celal Kazdağlı’nın da değindiği gibi bu anahtarların birinin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nda bir diğerinin ise Genel Sekteter Önder Sav’da olduğu, bu “iki anahtar” aynı anda kasanın başına gelmeyince kasa açılmadığı yönünde. Bu durumun parti yönetimi için handikap olsa da bu iki anahtarın CHP’yi birlikte yönetmesinin mümkün olmadığı. Peki, bu iki anahtar neyi temsil ediyor?

KILIÇDAROĞLU “KÜRT SORUNUNU” VE “BAŞÖRTÜSÜ SORUNUNU” ÇÖZMEK İSTİYOR

CHP’deki iki anahtardan biri olarak nitelendirilen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin acil sorunlarına bakış açısı diğerlerinden farklı olduğu, Genel Başkanlığa gelmeden önce değişim çizgisini temsil ettiği, Türkiye’nin en acil problemi olan Kürt meselesini çözmek istediği, Kılıçdaroğlu’nun benzer farklılığı Başörtüsü konusunda da gösterdiği sorunun çözümünden yana olduğu kanaati artıyor.

CHP’DEKİ “STATÜKOCU ANAHTAR”

CHP’de bir diğer anahtarı elinde bulunduran Genel Sekreter Önder Sav’ın temsil ettiği çizginin Genel Başkan’ın tam tersi noktada durduğu, Sav’ın daha çok statükonun yanında yer aldığı ve değişime karşı çıktığı.

CHP’DE KURULTAY GÖRÜNDÜ

CHP’de bu “ikili anahtarın” partiyi beraber yönetmesinin mümkün görünmediği, Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu “çift anahtarı” kısa sürede “tek anahtara” çevirmesi gerektiği aksi durumda Deniz Baykal’ın da dile getirdiği CHP’de yeni bir kurultayın en yakın ihtimal olduğu birçok kesim tarafından dile getiriliyor.

Ferhat Açıl / Klasgazete

Haber Ara