O mayının asıl hedefi
Hakkari'deki mayınlı tuzak sonucu 9 sivilin hayatını kaybettiği eylemin emri neden verildi?
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-19 12:09:00
PKK yöneticilerinden Murat Karayılan ile liderlik çatışmasına girmesi üzerine terör örgütünün askeri kanadı HPG'nin sözde komutanlığından alınan Fehman Hüseyin'e bağlı ekiplerce hain eylemin gerçekleştirildiği belirtildi. Fehman Hüseyin adı örgütteki Suriyelileri yeniden gündeme getirdi. Fehman Hüseyin'in yerine getirilen 'Sofi Nurettin' kod adlı Nurettin Halef Al Muhammed'in de Suriyeli olması dikkat çekti.
ETKİNLİKLERİ NORMAL DEĞİL
Örgütteki Suriyeli yapılanmayla ilgili Osman Öcalan'dan çarpıcı değerlendirmeler geldi. Sivillere yönelik gerçekleştirilen Hakkari saldırısı ile ilgili PKK içerisindeki Suriyeliler'i işaret eden Öcalan, "Suriyeliler'in bir çoğu üzerinde düşünülmesi gereken insanlardır. Onların askeri kanatta bu kadar etkin olmaları çok normal bir gelişme değildir" dedi. PKK'ya 1990'lardan sonra Suriye kökenli geniş bir katılım olduğunu anlatan Öcalan, bu kişilerin şimdi komuta kademelerinde olduğunu söyledi.
YERİNE GELEN DE SURİYELİ
Son saldırının emrini verdiği ortaya çıkan Fehman Hüseyin ve onun yerine getirilen HPG'nin sözde komutanı Nurettin Sofi'nin de Suriyeli olduğunu belirten Öcalan şunları söyledi:
"Suriyelilere dikkat etmek gerekiyor. Suriye hiçbir zaman içtenlikli dostu olmaz. Binlerce gencin PKK'ya katılmasını ve Türkiye'ye karşı savaşmasını hoşgörü ile karşıladı ve teşvik etti. Çünkü Türkiye'deki demokratik gelişmeler Suriye'deki rejimin zemini zayıflatıyor. Bu açıdan PKK saflarındaki Suriyelilerin de konumu dikkat çekiyor. Suriyelilerin askeri kanatta bu kadar etkin olmaları normal bir gelişme değildir."
Hakkari'deki saldırı ile ilgili soruşturma komisyonları kurulmasını isteyen Öcalan, BDP'nin hükümeti suçlamak yerine soruşturmaya katkı vermesini istedi. Hakkari'deki örgüt mensuplarının PKK'nın kontrol ettiği güçlerden olduğunu savunan Öcalan, "PKK içerisindeki solcu yapılanma savaşı istiyor. Bu tür eylemlerin önünün alınması için PKK'nın kendi içersinde Ergenekon'la hesaplaşması gerekir. Ergenekon Kürtlerin içerisinde varlığını koruduğu müddetçe barış gelmez" diye konuştu
.
Saldırılarla Ergenekon uzantılarının yakın ilişkisi olduğunu belirten Öcalan, silahsızlanma, sivil siyaset ve bir proje ile huzurun gelebileceğini savundu. Böylece PKK içindeki bozguncu, yıkıcı dıştan teşvik edilen gurupların etkili olamayacağını aktardı. PKK'da savaşı teşvik eden konumda bunan isimlerin çevre istihbarat güçleri tarafından kullanıldığını öne süren Öcalan örgütün sözde yöneticilerinden Mustafa Karasu ismine dikkat çekerek şöyle konuştu: "Karasu, solcu kesimin liderliğini üstlenmiştir. Cemil Bayık, Duran Kalkan gibi ileri gelen kadrolar tarafından destekleniyor. Savaşı en çok isteyenlerdendir. PKK ne zaman olumlu bir adım atacak olsa reddediyor. Referandumda Tunceli'deki 'hayır' oylarının PKK'daki solcu kesim ile yakın ilişkisi var"
Saldırının nedeni 'liderlik' çekişmesi
Geçitli Köyü yakınlarındaki saldırının, terör örgütünde bir süredir yaşanan 'liderlik' çatışmasına dayandığı bildirildi. Anadolu Ajansı'nı haberine göre, saldırıyı Suriye uyruklu olan ve geçen yıl terör örgütünün silahlı kanadının başından uzaklaştırılan 'Bahoz Erdal' kod adlı Fehman Hüseyin'e bağlı olarak Hakkari kırsalında faaliyet gösteren 'Masiro' kod adlı Bedirhan Abo liderliğindeki grup gerçekleştirdi. PKK'nın tek taraflı 'eylemsizlik' kararının sona ermesine 4 gün kala, terör örgütü içerisinde silah bırakılmasına karşı çıkan ve şiddeti tırmandırmaya çalışan Fehman Hüseyin liderliğindeki 'Derin PKK'nın, Türkiye'de 12 Eylül halkoylaması sonrasında sorunların demokratikleşme sürecinde çözümüne yönelik oluşan ortamı sabote etmeyi hedeflediği kaydedildi.
PKK'nın elebaşlarından 'Cemal' kod adlı Murat Karayılan ile Fehman Hüseyin arasında yaşanan liderlik kavgası, terörist başı Öcalan'ın da desteğiyle, 15 Nisan 2009'da terör örgütünün silahlı kadrolarının (HPG) başındaki Hüseyin'in görevden alınmasıyla sonuçlanmıştı. Hüseyin'in yerine yine Suriye uyruklu olan 'Sofi Nurettin' kod adlı Nurettin Halef Al Muhammed getirilmişti.
Terör örgütünün silahlı kanadının üst kademesinde yaşanan bu değişiklik örgüt içerisinde Fehman Hüseyin yanlılarınca tepkiyle karşılanmıştı. Değişikliğin ardından Türkiye ve İran'daki terör örgütünde iç çatışmalar yaşanmıştı. Örgüt dışına sızmaması için büyük gayret gösterilen 'liderlik çatışması' telsiz konuşmalarına yansımış, örgütten kaçışları arttırmıştı.
Burkay: Derin PKK'nın işi
İsveç'te yaşayan Kürt aydın ve siyasetçi Kemal Burkay, Hakkâri'deki minibüs katliamının arkasında "derin yapının" olduğunu savunarak Ergenekon'u işaret etti. 9 kişinin öldüğü saldırıyı, PKK'yı maşa olarak kullanan derin yapının düzenlediğini iddia eden Burkay, "Belli ki provokasyonu birileri yaptı ve onu aynen Reşadiye, İskenderun ve benzer örneklerde olduğu gibi PKK'nın üstlenmesini istedi" dedi.
Saldırıyı 'direkt' olarak PKK'nın yapmış olmasını inandırıcı bulmadığını kaydeden Burkay, "Öncelikle PKK'nın 20 Eylül'e kadar belirlediği eylemsizlik dönemi henüz sona ermedi. Ayrıca, söz konusu köy son referandumda yüzde 98 oranında boykot oyu kullanmıştı. Aynı zamanda, koruculuğu da reddetmiş olan bu köye bizzat PKK'nın cezalandırma eyleminde bulunması için neden yok" dedi.
Bazı haberlerde, polis tarafından takip edilen KCK üyelerinin olay bölgesindeki milisleri telefonla arayarak, "Bırakılan asker çantasını ön plana çıkarın, provokasyonu sahiplenin!" dediklerine işaret eden Burkay, "Oysa eğer bu çantalar, PKK timi tarafından eylemi askerlere yıkmak için olay yerine bırakıldıysa, onlara telefon etmeye gerek yoktur. Hele hele 'provokasyonu üstlenin' demek saçmadır. Provokasyonu üstlenecek olan, oraya neden asker çantası bıraksın ve onu öne çıkarsın" diye sordu.
"Belli ki provokasyonu birileri yaptı ve onu, aynen Reşadiye, İskenderun ve benzer örneklerde olduğu gibi PKK'nın üstlenmesini istedi" diyen Burkay, bu eylemi kimin yaptığından öte, niçin yapılmış olunduğunun araştırılması gerektiğini vurguladı.
Haber Ara