YSK, 3.7 milyon oyu engelledi
Türkiye'deki yaklaşık 9 milyon engelli seçmen var. YSK'nın tavrı sebebiyle 12 Eylül'deki referandumda 3,7 milyonu oy kullanamadı.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-17 02:42:00
Referandum sürecinde aldığı kararlarla tartışmaların odağı olan Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) ‘vasi raporu’ bulunan engelli vatandaşlara seçmen bilgi kâğıdı göndermediği ortaya çıktı. Yaklaşık 9 milyon engelli vatandaşımızın 3,7 milyonu, seçim sandıkları için altyapı sağlanamaması ve seçmen kâğıdı gönderilmemesi sebebiyle oy kullanamadı.
Seçim kuruluna başvuran engelli vatandaşlara da, kendilerine vasi tayin ettikleri için oy kullanamayacakları söylendi.
RENCİDE EDİLDİLER
YSK'nın tartışmalı kararları referandum süresini 60 güne indiren düzenlemeye rağmen 120 günü esas almasıyla başladı. Ardından yaz döneminde tayin olan kamu görevlilerinin iradesinin sandığa yansımasına mani oldu. Kimlik numaralı nüfus cüzdanı şartı eleştirilirken ‘Vasi raporu’ ve fiziki engellilere zorluk çıkartılmasıyla ilgili sorunlara çözüm bulunmadı.
12 Eylül'deki referandumda sandık başına giden ortopedik engellilerin çoğu okulların merdivenlerinin dik olması nedeni ile geri dönmek zorunda kaldı. 500 binin üzerindeki engelli vatandaşın da ‘vasi raporu’ nedeniyle sandık başına gidemediği belirtiliyor.
Oy kullanmaya gidenlerin ‘refakat ile oy kullanma' hakkı seçim kurullarınca tanınmadı. Hareket kabiliyetinden yoksun engelli vatandaş hem fiziki yapının mağduru oldu hem de rencide edildi.
İSTİFA ETSİNLER
Abidin Harputoğlu (Anadolu Engelliler Derneği Başkanı)
YSK yetkilileri, engellilerin önündeki engellerin kaldırılması noktasında bir şey yapmayacaksa, istifa etsin. Bizler de bu ülkenin vatandaşıyız.En doğal haklarımızdan seçme hakkını yerine getiremiyoruz. Kimisi fiziksel engellerden kimisi ‘vasi raporu’ nedeniyle sandığa gidemedi. En ufak kolaylık bile sağlanmadı.
Adalet Bakanlığı, tüm denetimleri iptal etti
Adalet Bakanlığı, yeni Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) oluşuncaya kadar denetimleri iptal ederken yeni denetim ve soruşturma görevi vermeme kararı aldı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, bazı yayın organlarında HSYK seçimi öncesi, müfettiş görevlendirilmesi suretiyle, hâkim ve savcıların baskı altına alınacağı iddialarına yer verildiği hatırlatıldı. Açıklamada şöyle denildi: "Yıllık denetim programı çerçevesinde önceden başlayan ve devam eden denetim ve soruşturmalar dışında, 12 Eylül 2010 tarihinden sonra yeni müfettiş görevlendirilmesi yapılmamıştır. Aksine halkoylamasında 'evet' sonucu çıkması üzerine, bu tarihten önce 'onay'ı alınmış ve bayramdan sonra denetime başlanacak 99 yerle ilgili denetim onayları iptal edilmiştir.
Halkoylamasında kabul edilen anayasanın geçici 19. maddesi, mevcut Teftiş Kurulu'na, denetim ve soruşturma yapma yetkisi verdiği halde, Bakanlığımız, yargı bağımsızlığına duyduğu saygının gereği olarak ve seçimlerle ilgili spekülasyonlara neden olunmaması amacıyla, yeni HSYK oluşuncaya kadar, denetimleri iptal etmiş ve bundan sonra yeni denetim ve soruşturma görevi vermeme kararı almıştır."
MECLİS ŞEKİLLENDİRECEK
ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU
Prensip olarak yasalar gelecek için geçerli olur. Genel kural budur. Lehe olan hükümler geçmişe yürür. Ancak şu an için geriye dönük uyarı, kınama ve meslekten ihraç kararlarına yönelik bir iyileştirmeden bahsetmek doğru olmaz. Tüm bunlar Meclis açıldıktan sonra çıkarılacak 'uyum yasalarıyla Sadece disiplin cezası kararlarına dönük rahatsızlıklar da bulunmuyor. Meslekten atılmış hâkim, savcılar var. Yaş kararı ile atılanlar var. Diyelim ki, senelerce önce çıkarılmış. Arkadaşları orgeneral olmuş kuvvet komutanı olmuş. Mesleğe dönse ne yapacak? Ama ne olur. Özlük haklarını alma durumu olabilir. Kimlik verilebilir. Sosyal tesislere girme hakkı tanınabilir. Ancak tüm bunlar zaman alacak şeyler.
TÜRKİYE İÇİN MİLAT
MEMUR-SEN BAŞKANI AHMET GÜNDOĞDU
Memurlar topyekûn fişlendi. Gelecekleriyle oynandı. Meclis'in çıkardığı disiplin affı geriye dönük telafi imkanı sağlamıştı. Şimdi Türkiye’de yeni bir milat başlıyor. Uyarı ve kınama cezasının yargı kararlarına kapalı oluşu sebebiyle mağduriyet yaşayan herkese dönük bir aklanma sağlanacak. Müracaat hakkı verilerek yargısız infaza tabi tutulmuş memurlar hakkını arayabilecek. Kınama cezası basit bir ceza olarak gözüküyor. Ancak bu işlemler yargıya taşınamadığı için o memurun müktesebatına ceza olarak işleniyor. Ardından diğer cezalar başlıyor. Terfi ve idareci rükünleri ortadan kalkıyor. Küçücük bir şey yüzlerce tehlikeli konunun kapısını aralıyor. Uyum yasalarında bu madde ile ilgili bir çalışma yapılabilir. Bu maddenin yargıya kapalı oluşu dolayısıyla yaşanan mağduriyetlerin geriye dönük tamiri diye bir ek yapılabilir.
Bugün
Haber Ara