İngiliz basınından özetler
İngiliz basınından özetler (17 Eylül 2010):
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-17 11:22:00
Economist Türkiye'deki anayasa değişikliği referandumunun sonuçlarını "Erdoğan yine kazandı" başlığıyla yorumlamış. Hükümetin büyük bir zafer kazandığı, muhalefetin ise güç kaybına uğrayarak huysuzlaştığı yorumu yapılıyor.
Yazı şu ifadelerle başlıyor:
"Onu mağlup etmek mümkün değil. Türkiye'nin ılımlı İslamcı başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha milyonlarca Türk'ün desteğini aldı. Bu kez 12 Eylül'de referanduma sunulan anayasa değişiklikleri konusunda. Reformlar generallerin nüfuzunu biraz daha aşındırarak mahkemelerin demokratik denetimini arttıracak."
Economist Erdoğan'ın 2012'de cumhurbaşkanı olmaya hazırlandığı yorumlarını da hatırlatıyor. Muhaliflerinin Başbakan'ın padişahlığa özendiği eleştirilerini ise abartılı bularak şu yorumu yapıyor:
"Türkiye tarihi bir reform sürecinde. Muhalefetin bu reformlara destek vermeme hatası, neden sürekli kaybettiklerini açıklıyor."
Ancak muhalefetin Erdoğan ile ilgili kaygılarının tamamen temelsiz olmadığını da belirtiyor Economist ve Başbakan'ın 2007'de tekrar seçildiğinden bu yana muhalif sesleri sert bir şekilde bastırmaya çalıştığını vurguluyor. Bu kapsamda Doğan Medya Grubu'na kesilen yüklü vergi cezası örnek gösterilmiş.
BDP'nin boykotu ve referandumun Kürt sorunu açısından sonuçlarını ise şu satırlarla analiz ediyor Economist:
"MHP'nin başarısızlığı, Kürtlerin taleplerine yanıt verme konusunda Erdoğan'ı rahatlatmalıdır. Yargının yapısındaki değişiklikler de artık eski kafalı yargıçların engellemesi ile karşılaşmayacağını gösteriyor."
"Kemal Kılıçdaroğlu da yeni bir anayasa yazımına katkı sunacağını dile getiriyor. Tecrübe gösteriyor ki, gerek Kürt sorununda gerekse yeni bir anayasa yapılmasında muhalefetin katkısına ihtiyaç var. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye sağlıklı bir demokrasiye kavuşamaz."
Türkiye'nin İran ile ticaret hamlesi
Financial Times "Türkiye İran ile ticaretini güçlendirecek" başlıklı haberinde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Türk- İran İş Forumu'nda yaptığı konuşma aktarılıyor.
Başbakan'ın İran ile ticareti beş yıl içinde üçe katlamayı hedeflediğini belirten gazete şöyle devam ediyor:
"Birleşmiş Milletler tarafından uygulanan ve Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa Birliği'nin tek taraflı tedbirleriyle güçlendirilen yaptırımlar, birçok hükümet ve şirketi Tahran ile iş yapmaktan caydırdı. Ancak Erdoğan İran ile daha yakın ilişkiler kurma gayreti içerisinde."
"Başbakan Türk işadamlarına kolaylık sağlaması için İran'a baskı yapıyor. Dünkü toplantıda, 'Karşılıklı ticaretimiz 10 milyar dolara ulaştı. Aramızdaki ticaret duvarlarını kaldırdığımızda, bu hacmi 5 yıl içerisinde 30 milyar dolara çıkarabiliriz' dedi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu danışmanlarından Samet İnanır da, 'Türkiye ile İran'ı Fransa ile Almanya gibi değerlendirmeliyiz' diye konuştu."
"Türkiye'nin İran'a ihracatı son yıllarda arttı. Ancak hala İran'ın Türkiye'ye doğal gaz satışı 2008'deki karşılıklı 10 milyar dolarlık ticaretin yüzde 80'ini oluşturuyor. Birçok Türk şirketi yüksek gümrük vergileri ve yatırımın önündeki engelleri İran ile ticaret konusunda yaptırımlardan daha büyük bir engel olarak görüyor. İran Birinci Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi ise 'Türk işadamlarına yönelik engellerin kaldırılacağına söz veriyorum' dedi."
Papa İngiltere'de
İngiltere gazetelerinde en geniş yeri bulan konu Papa 16'ıncı Benediktus'un dün başlayan İngiltere ziyareti.
Guardian manşetinde, Papa'nın İngiltere'ye dostluk elini uzattığını, ancak hemen ardından ateizme yönelik eleştirilerini sıraladığını aktarıyor. İngiltere'yi resmen ziyaret eden ilk Papa olan 16'ıncı Benediktus, sekülerlik ve ateizmin aşırı yorumlarının İngiltere'de zemin bulmasından duyduğu kaygıyı üstü kapalı bir şekilde dile getirmiş.
Konu Independent'ın da manşetinde ve gazete Papa'nın İngiltere ziyaretindeki amacını "İmkansız Görev" sözleriyle tanımlamış. Şöyle diyor Independent:
"Papa 16'ıncı Benediktus tarihi ziyaretine İngiliz halkına daha ruhani bir yaşam tarzını benimsemeleri çağrısı yaparak başladı. Ancak çocuk istismarı skandalı attığı her adımı gölgede bırakırken, Papa'nın bu mesajının yerini bulması imkansız gibi."
Times ise Papa'nın da istismar iddialarının öneminin farkında olduğunu, bu nedenle daha İngiltere'ye ayak basmadan, uçakta gazetecilere bu konuda açıklamalarda bulunduğunu yazıyor.
Habere göre Papa sübyancılığın bir hastalık olduğunu söylemiş ve Katolik Kilisesi'nin, kurbanların adalet beklentisini yerine getiremediğini kabul etmiş.
Gazeteye göre bu ifadeler Papa'nın bu konuda İngiltere'deki hassasiyeti anladığını gösteriyor. Zira kendisinin genelde sübyancılıktan, burada yaptığı gibi bir hastalık olarak değil, günah ya da suç olarak bahsettiği belirtiliyor.
bbc
SON VİDEO HABER
Haber Ara