Ekonominin referandum beklentisi
EVET rüzgarı, faiz cephesini de geriletti. Tahvil-bonoda gösterge faizi yüzde 8'in altını test etti.
15 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-14 03:00:00
FAİZ DÜŞSÜN NOT ARTSIN
TİM Başkanı Büyükekşi, referandumda evet çıkmasının piyasalara olumlu etkisinin olmasını beklediklerini belirterek, "Seçim istikrarın devamı anlamına geldi. Bu yüzden Türkiye'nin notu artmalı. Merkez Bankası da faiz oranını yarım puan düşürmeli" dedi
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, referandum sonuçlarını değerlendirdi. Anayasa değişikliklerinin Türkiye'yi olumlu yönde değişikliklere yol açacağını vurgulayan Büyükekşi, bundan sonra Türkiye'ye gelen yabancı sermayede artış yaşanacağına dikkat çekti. Büyükekşi, "Türkiye yapılan değişiklikle Avrupa Birliği standartlarına daha da yaklaştı. Böylece Türkiye yatırımım açısından daha güvenli bir liman haline geldi" diye konuştu.
GEÇ BİLE KALINDI
Yapılan seçimin bir güven oyu niteliğinde olduğunu ifade eden Büyükekşi, hükümetin halktan güven oyu aldığının rating kuruluşları tarafından görülmesini istedi. Büyükekşi, "Seçim istikrarın devamı anlamına geliyor. Bu yüzden rating kuruluşları Türkiye'nin notunu artırmalı. Bu konuda geç bile kalındı" şeklinde konuştu.
DÜŞÜK KUR VURUYOR
Bu istikrarın Merkez Bankası tarafından görülmesini beklediklerini vurgulayan TİM Başkanı Büyük, Merkez Bankası'nın faizi yarım puan indirmesini beklediklerini bildirdi.
Büyükekşi şunları söyledi:
"Biz Merkez Bankası faiz indirdiğinde teşekkür ettik. Düşük kurdan hepiniz olumsuz etkileniyoruz. Zaten faiz indirimi konusundaki isteğimizi Başbakan'a referandum sürecinde ilettik. Cuma günü Merkez Bankası yönetimi ile yapacağımız görüşmede bu konu da gündeme gelecek. Eğer faiz düşer ve not artırımı gerçekleşirse Türkiye yeniden çıkışa geçecek. Ekonomi yeniden gündemin ilk sırasına oturacak."
Reformlar yapılmalı
Cumhuriyetin kuruluşunun 100'üncü yılı olan 2023 için 500 milyar dolarlık ihracat hedefleri bulunduğunu ifade eden Mehmet Büyükekşi, bunu ulaşabilmek için var güçleri ile çalıştıklarını bildirdi. İhracatın yüzde 50'nin AB ülkelerine yapıldığını kaydeden Büyükekşi, "Referandumla birlikte Türkiye'nin ekseni kayıyor dendi. Ancak en fazla ihracat yaptığımız 5 ülkenin 4'ü Avrupalı. Türkiye'nin ekseni kaymıyor, yörüngesi genişliyor" dedi. Büyükekşi ayrıca, Türkiye'nin AB'ye girebilmesi için başta insan hakları değişikliği olmak üzerin bir dizi reformları yapması gerektiğini sözlerine ekledi.
RİCA YASASINDAN PAYDAŞLIĞA GEÇTİK
Anayasa değişikliğinin halk tarafından kabul edilmesi memurda heyecanlı bekleyiş başlattı. Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğu, Anayasa'da yapılan değişikliklerin yasalara ve uygulamaya aynen yansıması için yoğun bir çalışma içine gireceklerini söyledi. Gündoğdu, “Ancak bu çalışma yorucu olduğu kadar zevkli geçecek. Çünkü artık rica yasasından paydaşlığa geçtik. Masanın bir tarafında artık memur da olacakî dedi.
YALNIZ BIRAKAMAZDIK
Başkan Gündoğdu, uyum yasalarının takipçisi olacaklarını bunun için eskisinden daha fazla çalışmaları gerektiğini söyledi. Memura toplu sözleşme hakkını oturarak değil, sendikal mücadele vererek aldıklarını ifade eden Gündoğdu, “Genç kızı kendi haline bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya gidermiş. Siyasetçiyi de bırakamayız. Bıraksaydık toplu sözleşme hakkını kim verirdi? Devamını da almak için mücadele edeceğiz. Bazı konfederasyonlar gibi yalnız bıraksaydık bunlar olmazdıî diye konuştu.
İŞÇİ VE İLO'YA BAKARIZ
Gündoğdu, memur maaşlarını belirleyecek Uzlaştırma Kurulu'nun yeniden oluşturulmasında objektif bir yapının kurulmasının önemine işaret etti. Bunun için işçilerin toplu sözleşme sürecindeki Yüksek Hakem Kurulu benzeri bir yapı olabileceğini belirten Gündoğdu, yasalar yapılırken İLO ve AB kuralları ile işçi sendikalarının tabi olduğu mevcut düzenlemelerin iyi taraflarını almak için mücadele edeceklerini söyledi.
Artık ihracata kilitlenmeliyiz
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, "evet" çıkan referandum sonuçlarını olumlu değerlendirdiklerini belirterek, demokrasinin önünü açacak uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasanın hazırlanması gerektiğini ifade etti. Mevcut ortamda ekonomi yönetimine daha fazla görev düştüğünü vurgulayan Tanrıverdi, dövizde kurun tehlike sınırının dip noktasına indiğine dikkati çekti. Tanrıverdi, "Bu ortamda referanduma nokta koyup ekonomi ve ihracata kilitlenmeliyiz. Bu ortamda ihracatçı kan kaybederken, ithalat patlar. Bozulan cari açık dengesi, gelecekte Türkiye'yi çok zora sokar" dedi.
NEGRİN: HIZLANMALIYIZ
Sonuçların herkesin özlediği daha demokratik ve çoğulcu bir anayasaya yol açması dileğinde bulunan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Cem Negrin de, bundan sonrası için şu önerileri yaptı: "2011 bütçesi, orta vadeli program gibi önümüzü görmemizi sağlayacak büyüklükler bir an önce açıklanmalı. Yapısal reformlara hız verilerek özellikle istihdam piyasasındaki sorunlar çözülmeli ve kamu yüklerinde iyileştirmeler yapılmalı."
Programımız derinleşecek
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, anayasa değişiklik paketi için dün gerçekleştirilen referandumdan "evet" kararı çıkmasının, reform programını derinleştirme fırsatı vereceğini söyledi.
Referandum sonucuna ilişkin değerlendirmede bulunan Şimşek, şunları söyledi:
GÜVEN ARTACAKTIR
"Vatandaşımız daha çok özgürlükten, demokrasiden ve Avrupa Birliği standartlarında bir yargı sisteminden yana bir tercih yapmıştır. 'Evet' ile makroekonomik ve siyasi istikrar pekişmiştir. Bu beraberinde Türkiye'ye olan güveni artıracak. Bu reform programımızı genişletme ve derinleştirme fırsatı verecek." Şimşek, ayrıca "2011'de genel seçimlerden çıkacak güçlü bir hükümet ile Türkiye'nin notu artacak" değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, geçen hafta yaptığı bir açıklamada da, genel seçimlerde güçlü bir hükümet çıkar ve siyasi istikrar devam ettirebilirse, Türkiye'nin 2011 yılının ikici yarısında yatırım yapılabilir ülke kategorisine geçebileceğini belirtmişti.
Yeni bir ivme ve heyecan kazandık Referandum sonrası yeni bir heyecan kazanıldığını belirten TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ekonomiyle ilgili yapısal düzenlemelerin hızlandırılmasını istedi.
Referandum sonucunu değerlendiren Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin daha demokratik ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacı olduğuna dair inancın teyit edildiğini ve güçlendiğini vurguladı. Hisarcıklıoğlu, "Türkiye 13 Eylül’den itibaren yapısal reformları hayata geçirme açısından yeni bir ivme ve heyecan kazanmıştır" dedi.
İTİDAL VE SAĞDUYU
Referandum sürecinde ortaya çıkan gergin siyaset tarzının geride bırakıldığı, itidalli ve sağduyulu bir dönemin başlamasının toplumun ekseri çoğunluğunun ortak talebi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, önümüdeki döneme ilişkin taleplerini şöyle sıraladı:
* Bundan sonra hükümet daha kapsayıcı, muhalefet partileri ise daha yapıcı ve katkı vermeye odaklı bir siyaset tarzı izlemeli.
TİCARET KANUNU
* Ekonominin kurumsal altyapısını gelişmiş ülkelerin standartlarına çıkaracak reform ihtiyacı devam ediyor.
* Mecliste uzun süredir bekleyen ve reel sektörü güçlendirecek yeni Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu gibi yapısal reformlar bir an önce yasalaşması,
* İktidar ve muhalefetin, birlikte buna sahip çıkmasını bekliyoruz.
AB reformları hızlandırılmalı
İktisadi Kalkınma Başkanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, anayasa paketine ilişkin halk oylaması sonucunun Türkiye'nin AB tam üyelik sürecine yeni bir ivme kazandıracağını ümit ettiklerini kaydetti. Bundan sonraki süreçte, özellikle AB üyeliği yolunda gerekli reformların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Kabaalioğlu, şunları söyledi: "Özellikle AB standartlarında çağdaş, demokratik ve laik bir anayasanın hazırlanmasında geç kalınmamalıdır. "
Sonuç milat kabul edilmeli
ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, "Referandum milletin kendine kendi geleceğine ilişkin kararlarda kendisinin hesaba katılmasına önemli bir çoğunlukla karar verdi. Bu zamanı milat kabul etmek gerekir" dedi. Bundan sonrasına yönelik beklentilerini de dile getiren Koca, şunları söyledi: "Faiz belasından kurtulmalıyız. Türkiye'de işsizlik yüzde 7'ler seviyesinin altına çekilebilmeli. Üniversiteler kendi içinde rekabete sokulmalı ve Ar-Ge becerileri ile değer kazanmalılar."
Müdahale ve yetki gaspı yaşanmayacak
Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Salim Uslu, referanduma sunulan Anayasa değişiklik paketinin kabul edilmesiyle, daha özgürlükçü ve demokrasinin egemen olduğu bir Türkiye yolunda büyük bir adım atıldığını kaydetti. Uslu, "Halkımız, darbecilerin gasp ettiği onuruna sahip çıktı. Bu değişiklikler Türkiye'nin transformasyonunun önünü açacak ve Avrupa Birliği sürecine ivme kazandıracak, Türkiye'yi AB'ye yakınlaştıracak bir vizyona sahiptir" dedi.
Yapılan değişikliklerle demokrasi standartlarının daha çok yükseleceğini vurgulayan Uslu, bugüne kadar görülen krizlerin, kurumlar arasındaki kuvvetler ayrılığı çatışmasının, müdahaleler ve yetki gasplarının yaşanmayacağını dile getirdi. Uslu, "Yani bütün kurumlar, bütün güç odakları demokrasilerde olması gereken sınırlarına çekilecek ve siyasetin dolayısıyla toplumun gücü ve rolü daha fazla öne çıkmış olacaktır. Bundan böyle bütün kurumların içine demokrasi mantığı, ruhu ve kuralları yerleşecektir" değerlendirmesini yaptı.
Merkez faizde jest yapar mı?
İhracatçılar ve Merkez Bankası, 17 Eylül, Cuma günü yapılacak buluşmaya hazırlanıyor. Toplantıya Türkiye İhracatçılar Meclisi yönetim ve sektör organlarının temsilcileri katılacak. Geçtiğimiz ay açıklama yapan TİM Başkanı Büyükekşi, "Bir anlamda 'damdan düşenler' ilk ağızdan içinde bulundukları durumu ortaya koyacak” demişti. Öte yandan, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, 16 Eylül'de faizle ilgili yeni kararını açıklayacak. Faiz indirimi bekleyen ihracatçılar, bu kararı çok merak ediyor.
SAYGI DUYULMALI
Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu da, referandumundan çıkan halk iradesine toplumun her kesiminin saygı duyması gerektiğini belirtti. Anayasa değişiklik maddelerinin, toplumun demokratikleşme ihtiyacını karşılamaya yeterli olmadığına belirten Kumlu, "Türk-İş ülkemiz demokratik bir Anayasaya kavuşuncaya kadar bu konudaki uyarı ve önerilerini sürdürecektir" dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara