Dolar

34,9574

Euro

36,7930

Altın

2.972,58

Bist

10.125,46

Ankara'nın üyeliği AB için bir nimet

Türkiye gibi güçlü bir ülkenin üyeliği AB için ekonomik ve siyasi açıdan muazzam bir fırsat.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-10 16:02:00

Ankara'nın üyeliği AB için bir nimet
WIllIam Hague / Alexander Stubb

Britanya ve Finlandiya, AB dışişleri bakanları toplantısında Ankara'nın artan gücünü tanınmasını talep edecek. Fakat Türkiye de katılım sürecini canlandırmak için daha fazla şey yapmalı.

AB dışişleri bakanları hafta sonu Brüksel’de bir araya geldiğinde, ikimiz de meslektaşlarımızdan Türkiye’nin artan rolünü ve nüfuzunu tanımalarını isteyeceğiz. Britanya ve Finlandiya Türkiye’nin AB üyeliği hedefini destekliyor. Fakat katılım süreci yavaş ilerliyor. AB’nin, Türkiye’nin ilişkilerinin gücünden yararlanmak için bu üyeliğin gerçekleşmesini beklememesi gerekir. Fakat Türkiye AB’nin güvenliğine ve refahına ancak koltuk sahibi olduğunda dört dörtlük bir katkıda bulunabilir.

Türkiye Batı Balkanlar ve Ortadoğu’da şimdiden önemli bir güç ve kayda değer ‘yumuşak güce’ sahip. Irak’ta siyasi ve ekonomik açıdan önemli olduğu gibi, AB’yle işbirliği içinde İran’ı nükleer programına dair endişeleri gidermeye ikna etmek konusunda da önemli. Dahası, Afganistan ve Pakistan’ın kritik bir müttefiki. Kısacası, AB’yle Türkiye’nin ortak çalışmaları muazzam bir potansiyele sahip.
Ekonomik açıdan, Türkiye’nin üyeliği iki tarafın da çıkarına. Zira ekonomik krizden ticaret ve yatırımla çıkacağız. G20 üyesi Türkiye, bu yıl yüzde 5’ten fazla büyüme göstermesi beklenen bir ekonomiye sahip. Avro bölgesindeki ortalama büyüme oranıysa sadece yüzde 1. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı, Türkiye’nin 2050’de Avrupa’daki en güçlü ikinci ekonomi haline geleceği tahmininde bulunuyor. AB içindeki bir Türk ekonomisi, ihracatçılar ve yatırımcılar için fırsat yaratacak, bizleri de Orta Asya ve Yakındoğudaki piyasalarla enerji kaynaklarına bağlayacaktır.

Dolayısıyla, Türkiye’nin üyeliğini ekonomi ve güvenlik bağlamında savunan argüman her zamankinden güçlü. Üyeliğin bizzat Türkiye’nin kendisi için sunduğu stratejik ve ekonomik kazanımlar da kapsamlı. İş uygulamalarının geliştirilmesi, sınır güvenliği, eğitim ve eşitlik gibi amaçlar için çabalıyoruz.

Fakat bütün bu kazanımların meyvesini toplayacaksak, AB İlerleme Raporu’nun açıklanması yaklaşırken, Türkiye katılım sürecini canlandırmak için daha fazla şey yapmalı. Temel insan hakları konusunda hareketlilik görmek istiyoruz. Ekonomik reform devam etmeli ve AB’nin tek pazar kuralları uygulanmalı. Biz Türkiye’yi, rekabetle ilgili müzakere başlığının açılması için reformlara devam etmesi konusunda cesaretlendiriyoruz. Türkiye, Kıbrıs’ta çözüme bağlılığını koruyor. Kıbrıs’ta her iki taraftaki liderlerin devlet adamlığı sergilemesi ve adım atarken cesur davranması gerekiyor. Ödül harika: Uzlaşma sadece adadaki herkesi değil, Türkiye, AB ve Doğu Akdeniz bölgesine muazzam büyüklükte ekonomi ve güvenlik faydaları sağlayacaktır.

Yeni üyeler olumlu değişim getiriyor

AB değişen dünyaya kayıtsız kalamaz. Potansiyel yeni üyelere karşı kepenkler indirilemez. Yakın zamandaki yeni üyelik deneyimlerimiz, genişlemenin değişimin güçlü bir katalizörü olabildiğini ve hem aday ülkeye hem de AB’ye karşılıklı fayda getirebileceğini gösterdi. AB altı üyeden 27 üyeye genişledi. Mevcut üyeler, yeni üyelerin getirdiği değişiklikleri benimsedi. Yeni üyeler de AB’nin normlarını benimsedi.

Türkiye’nin üyeliğini destekleyenler de, buna karşı çıkanlar da aynı savı kullanıyor: Türkiye jeopolitik açıdan önemli, büyük bir nüfusa ve büyüyen bir ekonomiye sahip çokkültürlü bir ülke. Fakat bu özellikler tehdit değil fırsat olarak görülmeli. Müzakere süreci hızlandırılmalı. Türkiye AB standartlarını yakalama konusunda ilerleme kaydederken, AB de bu ülkeyle ekonomik, kültürel ve güvenlikle ilgili bağlarını güçlendirmeli. Biraraya geldiğimizde, parçalarımızın toplamından daha güçlü olacağız. (Britanya ve Finlandiya’nın dışişleri bakanları, Financial Times, 8 Eylül 2010)

radikal

Haber Ara