' YGS'nin iptaline gerek yok'

Yarımağan, son günlerde YGS'de kopya çekildiği ve sınavın iptal edileceği yönündeki iddialarla ilgili olarak AA'nın sorularını yanıtladı.

ÖSYM'nin 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde lisans mezunlarına yönelik yapılan yapılan KPSS ile ilgili soruşturmayla ilgili hem YÖK Denetleme Kurulunun, hem Devlet Denetleme Kurulunun hem de Cumhuriyet Savcılığının soruşturma yürüttüğünü anımsatan Yarımağan, bu konudaki soruşturmalar tamamlanıncaya kadar konuşmak istemediğini dile getirdi.

Son günlerde KPSS ile ilgili iddialara ek olarak YGS ile ilgili de birtakım iddialar ortaya atıldığına işaret eden Yarımağan, şunları söyledi:

'Bizim yaptığımız her sınavda, sınavdan önce veya sonra il emniyet müdürlüklerinin veya Emniyet Genel Müdürlüğünün yaptığı birtakım çalışmalar olabiliyor. Birtakım ihbarlarla ilgili takipler yapıyorlar. Bunlarla ilgili olarak bize bazen yazı yazıyorlar, bilgi istiyorlar veya bir sonuç elde ederse onları bize bildiriyorlar. Biz de bilgi istenirse bilgi veriyoruz. Örneğin adayların nerede sınava gireceğini, adreslerini, bizde olan bilgilerini veriyoruz. Bir sonuç varsa, bir bulguya dayalı bir görüşü varsa emniyetin, ona dayalı olarak sınavları iptal ediyoruz veya kurumlara yazı yazıyoruz. Yani gerekeni yapıyoruz.'

'ÜÇ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜYLE YAZIŞTIK'

Ünal Yarımağan, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'nün YGS'de kopya çekileceğine ilişkin 4 ay önce ÖSYM'ye yazı yazıldığı ancak ÖSYM'nin yanıt vermediği iddialarına şu cevabı verdi:

'YGS ile ilgili olarak üç emniyet müdürlüğünün, Adana, Ankara ve Eskişehir emniyet müdürlüklerinin bu doğrultuda yazıları olmuş. Bunlarla ilgili olarak da biz bilgi istendiğinde istenilen bilgileri vermişiz. Ankara'da çok var. Çok yazışmalar olmuş, vermişiz. Fakat bunlarla ilgili hiç sonuçlanan bir durum da yok. Bize bu üç emniyet müdürlüğünden de soruşturmanın sonuçlanıp bir sonuca ulaşıldığına ilişkin bir yazı gelmemiş, dolayısıyla o doğrultuda bir işlem yapmamışız.

Bu yazılar genellikle sınav sırasında yapılan veya yapılması planlanan suçlarla ilgili. Ya yerine adam sokma ya da sınav sürerken sınavdan çıkan adayların veya sınav sürerken dışarıya sızdırılan soruların bir şekilde çıkarılarak belirli kişilere cevapların SMS yoluyla aktarılması şeklinde bunlar. Bunlar da zaten sınırlı sayıda kişilerle ilgili oluyor ve biz inceleyip gerekirse bu adayların sınavlarını iptal ediyoruz.'

'4 AY ÖNCE DEĞİL, 7 HAZİRANDA YAZILMIŞ'

Eskişehir Emniyet Müdürlüğünden gelen yazıya ilişkin bilgi de veren ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Yarımağan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Eskişehir ile ilgili olarak da Eskişehir Emniyet Müdürlüğünden bize bir yazı gelmiş. Bu yazı 4 ay önce gelmemiş bir kere, 7 Haziranda yazılmış, bize 11 Haziranda gelmiş. Burada şüpheli 28 kişinin adı geçiyor. Bu kişilerle ilgili birtakım kuşkular, ihbarlar veya gözlemler olduğu dile getiriliyor. Biz bu kişilerle ilgili bir inceleme yapmışız. Bu kişilerden 18'inin sınava girmediğini, sınava girenlerde de sözü edilen bulgulara rastlanmadığını görmüşüz. Sözü edilen, bulgu dediğimiz, işte '34 tane matematik sorusunun SMS ile gönderildiği ve bunların 30 tanesinin doğru olduğu' yönündeki iddialar. Bu adaylardan sınava girenlerden de aynı sorularda 30 tane doğru matematik cevabı bulunduğunu görmedik, böyle bir bulguya rastlamadık.'

Yarımağan, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'ne bu araştırmanın sonucu hakkında neden bilgi verilmediği sorusu üzerine, şunları kaydetti:

'Eskişehir Emniyet Müdürlüğünden bize gelen yazının içinde 28 kişinin birbirleriyle ilişkilerini bir şemayla göstermişler, 28 kişinin adı geçiyor ama zaten bunlardan sadece 10'u sınava girmiş. Sınava girenlerde de matematik sınavında bu 34 soruda kopya çekildiğine ilişkin bizim buradaki kayıtlardan bir bulgumuz olmamış. Ondan sonraki gelişmeler konusunda bizim bilgimiz yok. 108 kişiye soruların yanıtlarının SMS yoluyla ulaştığına ilişkin bilgimiz yok. Bize bu konuda bir sonuç gelirse, yani mahkeme kararı veya Emniyet Müdürlüğünün bulguları gelirse, tabii ki gereğini yerine getiririz.'

'108 kişiye ilişkin haberleri ihbar kabul etmiyor musunuz?' sorusuna Yarımağan, '108 kişinin kim olduğunu bilmiyoruz ki' yanıtını verdi.

'Bu konuda ilgili emniyet müdürlükleriyle görüşme yapılıp yapılmadığı' sorusu üzerine Yarımağan, bazılarıyla görüşüldüğünü bugün de görüşme yapılacağını ifade ederek, 'Bunu bize emniyetin bildirmesi lazım' diye konuştu.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Yarımağan, 'Eğer söz konusu kişilerin kopya çektiği kesinleşirse sınavın iptalinin gündeme gelip gelmeyeceğine' ilişkin şunları söyledi:

'Bize Eskişehir Emniyet Müdürlüğünden 11 Haziran'da elimize ulaşan, 7 Haziran tarihli bir yazı var. O yazıda da 28 kişinin adı geçiyor. Onların da 18'i sınava girmemiş, sınava girenlerde de iddia edilen matematik sınavında kopya çekildiğine ilişkin bulguya rastlamamışız. Bu soruşturma kapsamında Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ile görüşmelerimiz sürmektedir. Şimdi buradan bütün sınavın iptal edilmesiyle ilgili bir genelleme yapılıyor, çok ilginç. Sınavın iptal edilmesini gerektiren bir durum şu anda yok. Birtakım insanlar ortalığın karışmasından bir yarar mı umuyorlar nedir, bu yönde birtakım faaliyetler var. Tabii ben kesin konuşmayı da sevmiyorum ama şu anda sınavın iptal edilmesiyle ilgili uzaktan yakından hiçbir bulgu yok.'

'KİŞİLERİN SINAVI İPTAL EDİLİR'

Eğer iddiaya konu olan kişilerin kopya çektiği tespit edilirse bu kişilerin sınavlarının iptal edileceğini vurgulayan Yarımağan, 'Eğer bize bir mahkeme kararı veya Emniyet'in bir raporu gelirse, 'bu kişilerin cep telefonlarına soruların yanıtlarının gönderildiği tespit edilmiştir' diye, kuşku değil eğer 'tespit edilmiştir' diye rapor gelirse biz bu kişilerin sınavını iptal ederiz' dedi.

Ünal Yarımağan, kendilerine gelen yazının sınav esnasındaki durumu bildirdiğini vurgulayarak, 'Bize gelen yazıda olayın sınav sürerken yani 11.50-12.00 arasında yani saat 11.30'dan sonra olduğu belirtiliyor. Yani sınavın sonuna doğru olmuş. Bu tip şeyler adaylar sınavdan çıktıktan sonra olabiliyor' şeklinde konuştu.

Sınav güvenliğine ilişkin de bilgi veren Yarımağan, şunları anlattı:

'Aslında sınavda olan bir kişiye sınavdan çıkan bir kişinin SMS ile soruların yanıtlarını ulaştırmaması lazım. Biz bütün binalarda polisin bulunmasını istedik, bulundu. Ve adaylar binalara girerken bütün adayların üzerleri arandı. Hiçbir adayın üzerinde cep telefonunun olmaması lazım sınav sırasında, ama maalesef bazılarında olduğu anlaşılıyor.'

'CEP TELEFONUYLA SINAVA GİREN KİŞİ SUÇ İŞLEMİŞTİR'

'Bu noktada sorumluluk kimde?' sorusu üzerine Yarımağan, şöyle konuştu:

'Cep telefonuyla sınava giren kişi suç işlemiştir. Burada sorumluluk öncelikle adayda. Aday suç işliyor. Ondan sonra binanın girişinde üstünü arama görevi olan polis ve bizim bir de denetçilerimiz var, denetim görevlisi dediğimiz bir kişi var, onun da onlara yardımcı olması gerekiyor. Demek ki onlar da görevlerini biraz eksik yapıyorlar. Bu sınavlarda üst arama işini polis yapıyor. Binaların girişinde, adayların üzerlerinin aranmasına rağmen, bazı adayların cep telefonuyla sınava girdikleri anlaşılıyor. Eğer SMS ile bazı adaylara cevaplar sınav esnasında gitmişse, bu adaylar cep telefonuyla girmişler, demek ki üzerleri yeterince aranmamış.'

'HERKES SORUMLU'

'Sınavın güvenliğini sağlamakla kim sorumlu?' sorusu üzerine Yarımağan, 'Sınavın güvenliğini sağlamak herkesin görevi, bizim de görevimiz. Biz sınavın sahibiyiz. Buna ek olarak yerel emniyet güçlerinin, eğer üniversitede yapılıyorsa üniversite güvenlik görevlilerinin, okul yöneticilerinin yani sınavda görev alan herkesin sorumluluğu var. Biz YGS'de 270 bin kişiyi görevlendirdik. Bunlar bizim resmen görevlendirdiklerimiz, emniyet güçleri hariç. Güvenlik önlemlerini birlikte alıyoruz. Biz kuralları koyuyoruz, soruların dağıtımından saklanmasına kadar. Herkesi de ilgilendiriyor. Yani özellikle güvenlik güçlerini ilgilendiriyor' dedi.

'SON YILLARDA SUÇ TEŞEBBÜSLERİ ARTTI'

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Yarımağan, sınavla ilgili suçlar konusunda son yıllarda bir artış gözlemlediğini de vurgulayarak, şunları söyledi:

'Şunu da söylemek durumundayım, son yıllarda toplumda suç eğiliminin ve suç teşebbüslerinin arttığı da anlaşılıyor. Yani sınavda yerine adam sokma veya sınav sırasında bazı kişilere SMS yoluyla kopya gönderme girişimlerinin sayısında son yıllarda artış olduğunu gözlüyoruz. Tabii bunda teknolojik gelişmelerin de etkisi var.

Ben 40 yıl öğretim üyeliği yaptım, 40 yıl sınav yaptım üniversitede bilirim ve bütün öğretmenler de bilir. Ben şuna inanıyorum, eğer sınavda görev alan kişiler, görevliler pür dikkat sınav süresince başka hiçbir şeyle ilgilenmeden görevlerini yaparlarsa hiçbir aday cep telefonundan da kopya çekemez, saatinden de kopya çekemez. Ama tabii bu kadar çok kişinin görev aldığı sınavlarda bazı görevliler tabii biraz demek ki dikkatlerini eksik tutuyorlar, gözlemlerini yeterince sıkı yapmıyorlar. Bundan istifade edenler de oluyor. Ama hemen şunu söyleyeyim, bu da sınavın güvenliğini, bütünlüğünü sarsacak boyutlarda değildir. Her sınavda bu tip olaylara rastlıyoruz. Bunların bir kısmını sınav ve salon görevlileri yakalıyor. Örneğin yanındakinden kopya çekme..Üzerinde cep telefonu bulunanların bir kısmını emniyet görevlileri yakalıyor, bir kısmını ihbarlardan buluyoruz. Ama bunlar çok sınırlı sayıda ve sınavın tümünü tehdit edecek boyutlarda değil. Ancak yine de bu sayılarda artış olduğuna da dikkati çekiyorum. Yani 3 ise 5 oluyor, 5 ise 10 oluyor.

Bu artışın teknolojinin gelişmesiyle birlikte son yıllarda olduğu gözleniyor. Tabii artışın bir nedeni de sınava giren aday sayısında müthiş bir artış var. Sınav üstüne sınav yapıyoruz. 1974 yılında 200 bin kişiye sınav yaparken, bu sene 8 milyonun üzerinde kişiye sınav yapıyoruz. Bir sınav yerine 40 sınav yapıyoruz. Dolayısıyla suç girişimlerinin sayısında da sınav sayısıyla orantılı olarak bir artış oluyor'

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, YGS'nin tümünün iptal edilmesinin şu anda söz konusu olmadığını yineledi.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan KPSS ile ilgili soruların sınavdan önce sızdırıldığı iddialarının doğruluğu kanıtlandığı takdirde, KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı'nın iptal edileceğini bildirdi.

Yarımağan, ertelenen TUS ve önlisans-ortaöğretim mezunlarına yönelik KPSS'nin Kasım-Aralık ayı içinde yapılmasının planlandığını belirterek, bu sınavların sorularının aynı soru komisyonu üyeleri tarafından hazırlanıp hazırlanmayacağı konusunun tartışıldığını ve buna YÖK'ün karar vereceğini kaydetti.

ÖSYM Başkanı Yarımağan, ertelenen sınavlar nedeniyle gelecek yıl yapılacak üniversiteye giriş sınavları takviminin etkilenmeyeceğini vurguladı.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yarımağan, KPSS ile ilgili iddialar konusunda yürütülen soruşturmaların sonuçlanmasından sonra görüş belirtmenin daha doğru olacağını söyledi. Yarımağan, bu konuda ÖSYM'de yürütülen incelemelerin sürdüğünü ifade etti.

Ertelenen TUS ve ön lisans-ortaöğretim mezunlarına yönelik KPSS'nin ne zaman yapılacağına ilişkin soru üzerine Yarımağan, savcılığın test hazırlama birimindeki bütün bilgisayarların görüntülerini aldığını bildirdi.

Yarımağan, şunları kaydetti:

'Onun içinde tabii bu yıl yapacağımız bütün sınavların soruları da var. Bir kısmı bitmiş, baskıya hazır durumdaydı. Bir kısmı da ilk aşamada veya ara aşamadaydı. Görüntüleri alındığı için onların güvenliğinin kalmadığı görüşündeyiz. Bu konuda YÖK'ün de bir yazısı oldu. Bu doğrultuda soruların yeniden hazırlanması gerektiği kanaati oluştu, dün YÖK'te yaptığımız ortak toplantıda birlikte karar verdik. YÖK yönetimiyle birlikte, başkan ve yardımcılarıyla birlikte karara varıldı.'

Soruların yeniden hazırlanması söz konusu olduğu için bunun zaman alacağının altını çizen Yarımağan, 'O yüzden yeni bir takvim yapmak durumundayız. O takvimi de önümüzdeki günlerde yapıp, kamuoyuyla paylaşacağız. Ama Eylül ayında, hatta Ekim ayının ortalarına kadar sınav yapamayacağımız kesin. Çünkü hiç bir sınavın sorularının hazırlanması bir-iki haftada olmuyor. Soruların hazırlanması zaman alıyor' dedi.

Bu yıl tüm sınavların yapılacağını, ancak önceden belirledikleri tarihlerde yapılamayacağını, tarihlerinin değişeceğini vurgulayan Yarımağan, 'Bir çoğu da ertelenmiş olacak. Belki Kasım ayında yapılacak sınavların tarihi değişmeyecek. Belki tarihi değişmeyen sınavlar olabilir. Ama özellikle ilk yapılacak sınav TUS idi, daha sonra önlisans ve ortaöğretim mezunları için KPSS vardı, ÜDS vardı, bunların erteleneceği kesin' diye konuştu.

'Soruları hazırlamada ne kadar bir sarkma olur? Bir ay içinde hazırlanabilir mi?' sorusuna Yarımağan, 'Bütün sınavlar genellikle Kasım-Aralık ayı içinde yapılacak. Belki Ekim ayının sonunda da bir, iki sınav yapabiliriz. Çoğunlukla Kasım-Aralık'da yapılacak' yanıtını verdi.

Yarımağan, sınavların ertelenmesinin gelecek yıl yapılacak üniversiteye giriş sınavları takvimini etkileyip etkilemeyeceği sorusunu, 'Hayır, etkilemez. Ancak tabii 12 sınavın sorularının yeniden hazırlanması az bir olay değil' şeklinde yanıtladı.

'EKİP DEĞİŞECEK Mİ?'

Yarımağan, 'Soru hazırlayanlar yine aynı ekip mi olacak, yoksa değiştirdiniz mi?' şeklindeki soruya, 'O konuda görüşülüyor. YÖK karar verecek. O konuda hukuki bir takım durumlar varsa başkaları hazırlayacak. Soruları hazırlayanlar kadrolu elemanlarımız. Onlar burada çalışmaya devam ediyorlar. Fakat soruşturma sürdüğü için, soruşturma sonuçlanana kadar bu kişilerin bir kısmının soru hazırlamasında sakınca olabilir diye bir kuşku, dün ifade edildi. Biz de o kuşku doğrultusunda YÖK'ün karar vermesini bekliyoruz' karşılığını verdi.

'KAÇ KİŞİYE ULAŞTIĞI FARK ETMEZ'

KPSS'ye yönelik iddiaların anımsatılması üzerine Yarımağan, KPSS'de soruların sınavdan önce sızdırıldığına ilişkin bir sendika tarafından açıklamalarda bulunulduğunu ve belgeler gösterildiğini anımsatarak, bunun doğruluğunun savcılık soruşturması sonucu ortaya çıkacağını belirtti.

Yarımağan, şöyle konuştu:

'Eğer iddialar doğruysa savcı bunu ortaya çıkaracak. Sınavdan önce bir sınavın soruları dışarıya çıktıysa bunun 3 kişiye mi ulaştığını, 300 kişiye mi ulaştığını bilemezsiniz. O sınav iptal edilir. Yani bu durumda 'Eğitim Bilimleri Sınavı' iptal edilir. Herhalde doğrudur diyorum savcıya ulaşan, sendikanın söylediği şeyler yani o 5 Temmuz'daki olay doğruysa, o sınav iptal edilecek. Kaç kişiye ulaştığı hiç önemli değil, 300 kişi ya da 3 kişi fark etmez. Biz 1999'da İstanbul'da bir soru kitapçığının çalındığını tespit etmiştik ve hemen sınavı iptal etmiştik. O sınav kitapçığı 1 kişiye mi ulaştı, bin kişiye mi ulaştı, hiç önemli değil. Bunu bilemezsin de zaten.'

'Şimdiye kadar kopya çektiğini tespit ettiğiniz kişilerden mahkemeye gidip kazanan oldu mu?' sorusuna Yarımağan, 'Tabii. Biz ikili kopya çektiğini tespit ediyoruz mesela, ancak mahkeme bunu iptal ediyor. Bu, ikili kopyalarda çok oluyor' yanıtını verdi.

GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

Güvenlik önlemlerine ilişkin uygulamaları yineleyen Yarımağan, sınavda salon başkanı ve gözetmenlerin görevlendirildiğini ve sınavı güvenli bir şekilde yürütmekle sorumlu olduklarını vurguladı.

Yarımağan, 'Sınavın hazırlanmasından başlayarak her aşamada her türlü yaptığımız şeyi biz güvenlik kuvvetleriyle paylaşıyoruz. İçişleri Bakanlığı ile yazışıyoruz, onlardan gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını talep ediyoruz. İçişleri Bakanlığına sınavın uygulanmasıyla ilgili tüm tarihleri ve sınav evrakının ulaştırılmasına ilişkin tüm bilgileri yazıyoruz, evrak nakliyesi sırasında koruma istiyoruz' dedi.

Sınav sisteminin güvenli olması için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Yarımağan, soruların hazırlanmasından dağıtımına ve sınav anına kadar her türlü aşamada güvenlik önlemlerinin alındığını anlattı. Yarımağan, nakliye aşamasında da polis ve diğer güvenlik ekiplerinin önlem aldığını belirterek, sınavda hem ÖSYM görevlilerinin hem de yerel emniyet görevlilerinin çalıştığını ifade etti.

Soru kitapçıklarının konuldukları odalarda 24 saat gözetim altında tutulduğunu, başında hem ÖSYM'den hem de emniyetten görevlilerin nöbet tuttuğunu anlatan Yarımağan, adayların sınav salonlarına belli kurallar çerçevesinde kontroller yapılarak alındığına işaret etti.

'8 MİLYON KİŞİDEN BAHSEDİYORUZ'

Yarımağan, şunları kaydetti:

'Biz önlemlerimizi aldık ve bu şekilde de yürüyor aslında. Yürüyor ama 8 milyon kişiden bahsediyoruz. YGS'ye katılan 1 milyon 512 bin kişiden bahsediyoruz. Yani böyle bir sınavda 50 kişinin, 100 kişinin kuralları ihlal ettiği bu nedenle sınavlarının iptal edildiği olabiliyor. Diğer yıllarda da oluyordu, bu senede oluyor.

Maalesef suç örgütleri var. Sınavda adayın yerine başkasını sokan şebekeler kuruluyor. Adana'da bir tanesi ortaya çıkarıldı. Hangi sınav istersen adamlar şebeke kurmuşlar. 'Sen açıköğretim mi istiyorsun? SBS mi istiyorsun? KPSS mi istiyorsun? YGS mi istiyorsun?' diyor. Senin yerine adam sokmayı sağlıyor. Böyle suç örgütleriyle aslında mücadele etmek başta güvenlik görevlilerine düşüyor. Aslında bizim görevlilerimizin de bunları yakalaması lazım. Tabii teknolojik gelişmeler var. Bir kişi adayın sınav belgesindeki fotoğrafın üzerine kendi fotoğrafını koyup kopyasını çıkararak sahtesini yapıyorsa bu da anlaşılabilir. Ama tabii 300 bin kişinin görev aldığı bir sınavda herkes de güvenlik görevlisi değil. Bizim hocalarımızdan şu tereddüte düşenler oluyor, 'Bu aday bu fotoğraftaki aday mı?' Tereddüte düştüğünde bir de özel kimlik belgesine bakıyor, gerekirse adayın el yazısını alıyor. 300 bin kişinin de güvenlik görevlisi olmasını da bekleyemeyiz.'

'TÜRKİYE'DE AHLAK EROZYONU VAR'

Yarımağan, sınavla ilgili yaşanan sorunlar konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:

'Ben şunu dile getirmek istiyorum, burada ahlaki sorunlar var. Türkiye'de maalesef bir ahlak erozyonu var. Tabii burada gençleri suçlamak istemiyorum. Gençler de acaba bu konuda biraz sıkıştırılıyorlar mı? Bunlar araştırılması gereken konular. Ben sosyal bilimci değilim, araştırılırsa çok ilginç sonuçlar çıkabileceğini gözlemliyorum.'

ÖSYM Başkanı Yarımağan, sınavda adayların saat kullanmasının yasak olmadığını, ancak zaman özelliği dışında fonksiyonları olan saatlerinin kullanımının yasaklandığını vurguladı.

Star