İngiliz basınından özetler
İngiliz basınından özetler (6 Eylül 2010):
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-06 09:00:00
Almanlar ile Türk ve Kürt göçmen topluluklarının yıllardır bir düzeyde ayrı yaşamayı tercih ettiklerini belirten gazete, "Almanlar sıcak yaklaşmıyor; Türk ve Kürt göçmenler ise entegrasyonla pek ilgilenmiyorlar" diye devam ediyor.
Gazete, yazdığı kitapta göçmenlere karşı ırkçılık yapmakla suçlanan Alman merkez bankası yönetim kurulu üyesi Thilo Sarrazin'in, kendisinin de göçmen kökenli olduğunu da hatırlatıyor.
Guardian ayrıca, Sarrazin'in genetik ve medeniyetle ilgili özellikler üzerine temellendirdiği görüşleriyle, tarihsel bağlamı dışarıda bırakmasının ve sosyal sorunlara, sanki bu sorunlar, Müslümanların özellikle ve bilinçli bir şekilde yaptıkları seçimlerden kaynaklanıyormuş gibi yaklaşıp, her iki tarafında paylaşması gereken sorumlulukları göçmenlerin üzerine yıkmasının problemli bir yaklaşım olduğunu söylüyor.
Tartışmalı niteliğine ve argümanlarındaki sorunlara rağmen çok satanlar listesine giren kitaba, önemli sayıda Alman'ın, kendi görüşlerini yansıtıyormuş gibi yaklaştığını da belirten gazete, siyaset yelpazesinin merkezinde politika yapan figürlerin, hem göçmen karşıtlığına oynadıklarını hem de bu karşıtlığı kınadıkları değerlendirmesini de yapıyor.
AB denetlemesi Londra'nın finansal avantajlarını törpüleyecek mi?
Financial Times Avrupa Birliği'nin planladığı yeni finansal denetim reformlarının birliğin en büyük finans merkezi Londra'da kaygı yarattığını aktarıyor.
2008 finansal krizine karşı oluşturulacak üç yeni denetleme kurumu, Avrupa Birliği genelinde mali denetleme kurallarını ortaklaştırmayı hedefliyor.
Gazeteye göre Londra, yeni denetleme kurumlarının varlığının Avrupa'nın diğer finans merkezleri için avantaj niteliği taşıdığı değerlendirmesini yapıyor.
Kâğıt üzerinde yeni denetleme yapısının, yetkileri, AB ile ulusal düzey arasında dikkatli bir şekilde dağıttığına dikkati çeken gazete, denetlemenin günlük düzeyde ulusal makamlar tarafından yapılacağını, yeni AB mekanizmalarının ise ulusal mekanizmaların uygulayacağı genel kural ve standartlar geliştirme görevini üstleneceğini belirtiyor.
Ulusal denetleme mekanizmaları arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde de yetkili makamlar Avrupa Birliği'nin oluşturulacak yeni makamları olacak.
"ETA'yı ateşkese polisiye önlemler zorladı"
Bask bölgesinin bağımsızlığı için mücadele eden ETA'nın İspanya'ya karşı ilan ettiği tek taraflı ateşkesi değerlendiren Daily Telegraph gazetesi, örgüt üzerindeki polisiye baskıların ateşkesi ilanını zorlamış olmasının iyi bir haber olduğunu belirtiyor.
Gazeteye göre, ETA'nın ateşkesinin ardındaki iki önemli nedenden biri, örgütün liderinin Fransa'da yakalanmış ve bomba yapımı için kullandığı bir merkezin de Portekiz'de ele geçmiş olması diğeri ise örgütün yasaklanan siyasi kanadı Batasuna'nın, gelecek yıl yapılacak belediye seçimlerine girmek istediği için askeri kanada baskı yapması.
Ramazan'da et fiyatları üçte bir arttı
Financial Times gazetesinde yer alan bir başka haberde ise, et fiyatlarının Arap ülkelerinde Ramazan ayı boyunca üçte bir oranında arttığı aktarılıyor.
Gazete, Londra, Kahire ve Riyad'daki muhabirlerinin kaleme aldığı haberde, et fiyatlarındaki artışın 2007-08 gıda krizinin tekrarlanabileceği kaygılarıyla aynı döneme denk geldiği belirtiliyor ve söz konusu krizde, Mısır'dan Senegal'e kadar birçok bölgede protestoların yaşandığı da hatırlatılıyor.
Financial Times: "Bu artış, geleneksel olarak Ramazan ayında, geniş sofralar kurmaları beklenen Müslüman halkı zor durumda bırakacak. Fiyat artışı, Arap dünyasında enflasyon artışı ve böylesi bir artışın getireceği siyasi sonuçlara dair de kaygı yaratıyor. Domuz tüketiminin yasaklandığı Müslüman dünyası, kuzu eti için büyük bir pazar. Avustralya ve Yeni Zelanda’daki koyun sürülerinin azlığı, fiyat artışlarının nedenlerinden biri." diyor.
Gazete başyazısında da Rusya'nın yangınlar sonrasında tahıl ihracatını yasaklaması ve gıda eksikliği nedeniyle Mozambik'te çatışmalara dönüşen protesto gösterilerinin, ikinci bir küresel gıda krizinin engellenmesi için ne kadar çalışılması gerektiğini ortaya koyduğu tespitini yapıyor.
"Sağcı ekonomi dogmaları geride kaldı"
Guardian gazetesinin ekonomi editörü Larry Elliott, yazdığı yorumda, sağcı ekonomi dogmalarının miadlarını doldurduğunu savunuyor.
"Üç yıldır yaşanan Büyük Duraklama döneminde, ortodoks ekonomi alaşağı edildi. Piyasalar, kendi başlarına bırakıldıklarında ne rasyonel oluyor ne de istikrarlı. Mucize eseri mükemmel çözümler de geliştiremiyorlar. Neoliberal teoriye göre, daha esnek istihdam piyasasına sahip ülkeler, zorlayıcı koşullara en hızlı adapte olabilen ülkeler olmalı.
"Ancak, tahminler dünya çapındaki işsiz sayısının, 2007 yılından bu yana 30 milyon artarak 210 milyona çıktığını ve en fazla artışın, işe alım ve işe son vermeye kolaylık getiren bir sistemin hakim olduğu ABD'de yaşandığına işaret ediyor. Almanya ve Norveç gibi güçlü sendikal geleneklere sahip ülkelerde ise işsizlikteki artış çok düşük oranlarda seyrediyor.
IMF'nin dahi, işsizlikle mücadelenin, kemer sıkmaktan önemli olduğunu kabul ettiğini belirten Elliott, istihdam yaratmanın, yapılması gerekenin yalnızca yarısı olduğunu, 2007 krizine yol açan etkenlerden birinin artan eşitsizlik olduğunu söylüyor.
"Skandal Rooney'i eşinden ve takımdan edebilir"
Manchester United ve İngiltere milli takımı futbolcusu Wayne Rooney'nin eşi hamile olduğu sırada fuhuş sektöründeki bir kadınla 1800 dolar karşılığı birlikte olduğu iddiaları bu sabahki tüm İngiltere basında geniş yer buluyor.
Times gazetesi iddiaların, futbolcunun hem evliliğini hem de takımdaki rolünü tehlikeye attığını yazıyor.
Rooney'nin adının 2004 yılı Şubat ayından bu yana skandallara karıştığını belirten ve bu skandalları sıralayan gazete, İngiltere milli takımı koçu Fabio Capello'nun bu yıl içinde ikinci kez bir futbolcusu aleyhindeki iddialarla baş etmek durumunda kaldığını da belirtiyor.
bbc
SON VİDEO HABER
Haber Ara