Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Analar ağlamasın diye EVET

12 Eylül 1980 ihtilalinde hapse giren ve işkence gören Konya Ülkü Ocakları eski Başkanı Hasan Kıvrak, Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerektiğini söyledi. .

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-05 10:23:00

Analar ağlamasın diye EVET

Kıvrak,“Analar ağlamasın diye evet” dedi

12 Eylül 1980 döneminde yaşadıklarınızdan biraz bahseder misiniz?

12 Eylül döneminde öyle haksızlıklar, yanlışlıklar oldu ki… Kazayla içeri giren bir sürü insana işkence yapılarak suçlar kabul ettirildi ve uzun süre yattılar. Kim doğru kim yanlış belli değil. Bize esir kampındaki muamele yapıldı. İç emniyeti sağlayan Türk polisi astsubayların emrinde uygun adım marş yürütülüyordu. Ne kadar esef bir şey. Bir astsubay emniyet müdürüne emredecek durumdaydı. Benim yanında solculara aşırı işkence yapıyorlardı. Bak solcuları daha çok dövüyoruz diyorlardı. Solcuların yanında da sağcılara aynı muamele yapılıyordu. 12 Eylül’de maviyi severiz diye köşe yazıları vardı. Maviyi övmek de yasaklandı. Buralardan geldik. Mutlak surette bu yaşananların sona erdirilmesi için, anayasa değişikliğini kim yaparsa yapsın desteklenmesi lazım.

Dışarıda kavga ettiğiniz insanlarla içeride bir arada bulunmak nasıl bir duyguydu?

Ben çok solcu arkadaşın falakadan sonra şişen ayaklarının altına kangren olmasınlar diye tuzlu su koyarak rahatlattım. Biz karşı karşıya geldik, kavga ettik ama özüne baktığımızda kimse vatana ihanet etmedi. 1975’ten itibaren ihtilale kadar sürekli başkanlık yaptım. Bizim bilgimiz dışında hadiseler oluyordu. İhtilali hazırlayan, işkence yapanlar parsayı toplayıp zengin oldular.

Aileniz nasıl etkilendi?

Bir gün annem ve ablalarım beni ziyarete geldiler. Tel örgülerin ardından giderken el sallayamıyorlardı. Gizlice parmaklarını oynatıyorlardı, çok zoruma gitmişti. Bize çok işkence yapıldı, çok acı çektik, ama analar daha büyük acılar çekti. Anaların ağlamaması için evet diyorum.

İşkence gördünüz mü?

45 gün işkence gördüm. Kışın ortasında Konya’da sadece günde iki defa tuvalete gidebiliyorsunuz. Işık görmeniz mümkün değil. İşkenceden işkenceye gidiyorsunuz. Birçok insan benim söylemekten utanç duyduğum şeyler yaşadılar. Bunlar bir daha olmasın.

12 Eylül sonrası nasıl bir Türkiye ile karşılaştınız?

12 Eylül sonrasındaysa askerlerin kabiliyetine bakılmadan belediye başkanlıklarına tayinleri yapıldı. Doğu’da verilen savaşın temelinde bunlar yatmaktadır. O insanları dışlayarak, bastırarak, yok ederek şimdiki ortam oluşturuldu. İnsanlar kendilerine hiç sormuyor mu merak ediyorum; acaba ben doğuda bir Kürt olarak doğmuş olsaydım ne olurdu diye… 2-3 senede Amerika’da 73 millet devlet oluyor ama biz bin senedir birlikte yaşıyoruz, kültürümüz aynı, ama bizi millet yaptırmıyorlar.

Peki yeni anayasa paketi ile ilgili görüşünüz nedir?

Hiç kimse işin özüne inmiyor. Ne getirir ne götürür konuşmuyorlar. İnsanlar siyasi rekabetten doğan hengamelerle birbirine yükleniyor. Bu durumda ortalık oldukça karmaşık. Şu anda mecliste olan dört partiye baktığınızda anayasa paketi hazırlayın deseniz üç aşağı beş yukarı aynı şeyi yaparlar. Vatandaşın da bu noktada kafası bulanıyor. Türkiye’de demokrasi olgunlaşmamış, sürekli sekteye uğramış, bizim vergilerle dışarıdan istihbarat toplansın diye alınan son teknoloji silahlar içeriye dönük kullanılıyor. İktidarlar bir muhtıra ile gitti bir muhtıra ile geldiler.

Siz ülkücüsünüz, ama evet oyu kullanacağım diyorsunuz. MHP’den de sert tepkiler yükseliyor. Ne düşünüyorsunuz?

Devlet Bahçeli, geçmişine, bu hareketin çilesini çeken insanlara, kuruculara ve genel başkanına ihanet ediyor. Siyasi rant endişesi ile yeni anayasa paketinin önünde duruyorlar. MHP’nin bu tavırda olmasını anlamak mümkün değil. Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu yaşasaydı evet oyu verirdi. İdam edilen veya 12 Eylül hengamesinde toprağa verilenler geri gelse onlar da evet derlerdi. Mesela Muhsin Kahya isimli bir arkadaşım var, 28 senedir cezaevinde. İçeriden ailesine haber gönderdi; mutlaka evet oyu verin diye. 18 yaşında girdiği cezaevinden hala çıkamadı. Ben 1984 yılında çıktım. Evlatlarım oldu, büyüdü. O hala nerelerde. Seyfi Oktay’ın yüzünden hala 20 arkadaşımız içeride yatıyor. CHP de demokrasiden yana tavır koyması gerekirken vesayetten, tutuculuktan yana. PKK ve BDP ile aynı saflarda birleşmelerini esefle karşılıyorum. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hayır deyin, genel affın yolu açılsın diyor. Her gün birkaç şehit gelirken böyle bir laf edilmez. Asıl niyetlerini gizleyerek kafa bulandırıyorlar. Kürtçülük hareketi körükleniyor. Açılım aslında bir şanstı. BDP dinamitlemeseydi MHP ve CHP provoke etmeseydi vatandaşın PKK ile aralarındaki bağları zayıflayacaktı. Yüzde 50’si destek veriyorsa, o zaman yüzde 10-15 kalacaktı.

Peki 13 Eylül günü nasıl Türkiye bekliyorsunuz?

Mutlaka evet çıkacağına inanıyorum. Bizim insanımız az okumuştur, ama ariftir gereğini yapar.

bma

Haber Ara