Sahur vaktinden şehid edilen alim
O, Doğunun yükünü, hüzünlerini, kaygılarını ve duygularını batıya taşıyan bir şehid idi. O, batının hücrelerini çözen 20. yüzyılın büyük düşünürlerinden biriydi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2010-09-04 14:34:00
Prof. Dr. İsmail Raci el-Faruki, 1921 yılında Filistin’in Yafa şehrinde doğdu. İslami eğitimine babasının gözetiminde evde ve mescitlerde başladı. İlk ve ortaokulu Fransız Dominican Okulları’nda bitiren Faruki, 1941’de Beyrut-Amerikan Üniversitesi’nde felsefe bölümünden mezun oldu.
Siyonist devletin oluşumundan önce, İngiliz yönetiminde El-Celil bölgesinin son valisiydi. Bir süre Filistin direniş güçlerine katıldıktan sonra eğitimini tamamlamak üzere Amerika’ya gitti. Dinler Felsefesi alanında 1949 yılında İndiana Üniversitesi’nde ve 1951 yılında Harward Üniversitesi’nde yüksek linans okuyan Faruki, 1952’de İndiana Üniversitesi’nde “ metafizik ve değer epistemolojisi “ başlıklı tezi ile doktorasını tamamladı.
Amerika’da batı felsefesi, Yahudilik ve Hıristiyanlık dinleri ve tarihleri üzerinde edindiği bilgilerden sonra, kendi dini İslam hakkındaki bilgilerini derinleştirmek adına 1954-1958 yıllarında Mısır el-Ezher Üniversitesi’nde okudu.
Amerika’da McGill üniversitesi`nde eğitim verirken bir yandan da Yahudilik ve Hristiyanlık araştırmalarına devam etti. Çalışmalarını “Hıristiyanlık Ahlakı” isimli kitabında topladı. 1961’de İslami İlimler Araştırma Merkezi’ne katkı amacıyla Pakistan’a gitti. Tekrar ABD’ye dönen Faruki, 1963-1964 yıllarında Chicago Üniversitesi’nde, 1964-1968 yıllarında Syracuse Üniversitesi’nde doçentlik yaptı. Daha sonra Philadelphia Temple Üniversitesi’nde uzun yıllar eğitim verdi. 1986 ‘da şehit edildi.
İhanete Uğramış Bir Elçi
Eski krallar kendilerine gönderilmiş elçileri yiğitlik ve saygınlık göstergesi olarak öldürmezler, elçiye zeval olmazdı. Fakat ne yazık ki Hıristiyan Batı, Müslüman Doğu’dan gelen elçiye ihanet edip öldürdü. İsmail Faruki ve İslam sanatlar ile ilgilenen eşi Luis Lamia, 27 Mayıs 1986 yılının Ramazan ayında Pennsylvania Wyncote’daki evlerinde savur vakti bıçaklı saldırıya uğrayarak şehit edildiler. Faruki, Filistin halkının haklılığını savunmuş ve bundan asla vazgeçmemiş, Siyonist ideolojilerini Yahudi dinindeki temellerine dayandırarak açıklamış ve Amerika’da İslam’ı anlatmayı ve yaymayı kendisine görev bilmişti. Her ne kadar Faruki şehit edilmiş olsa bile, fikirleri ve çalışmaları her zaman akıllarımıza hitap edecek ve canlı kalacaktır.
YÜRÜYEN ANSİKLOPEDİ
Faruki, birçok alanda ki derin bilgileri ile tam bir Müslüman âlim örneğiydi. Felsefe, tarih ve sosyal bilimlerde uzmandı. Arapça, İngilizce ve Fransızca’yı ana dili gibi biliyordu. Öyle ki Profesör Cemal Berzenci, Faruki ile olan bir hatırasını şöyle anlatıyor; “ 1972 ‘de farklı dinlerden oluşan bir toplulukla beraber Faruki’yi de evime davet ettim ve sohbetten sonra bir papaz “Bu akşam, Hıristiyanlıkla ilgili son otuz yılda edindiğim bilgilerden fazlasını öğrendim” dedi.”
Faruki, fikir bazında bizlere 25 kitap, yüzden çok araştırma ve bir kısmı hala orijinal dili İngilizce olan akademik makaleler bırakmıştır. “İslam Kültür Atlası” gibi bazı kitapları Arapçaya ve Türkçe’ye çevrilmiştir. Aynı zamanda Faruki, dinler alanında, Katar Yusuf el-Karadavi kültür merkezi Müdürü Profesör Khalife Hasan gibi dinler tarihinde uzman birçok aydın yetiştirdi. Faruki’nin çalışmaları dört ana başlıkta toplanabilir; İslam Kültür Atlası, Karşılaştırmalı Dinler Tarihi, Siyonizm Fenomeni ve Bilginin İslamileştirilmesi.
İSLAM KÜLTÜR ATLASI
Bu alanda Faruki ve eşi Lumia, “İslam Kültür Atlası” gibi çok kıymetli bir eseri yazdılar. Kitap, Faruki ve Lumia şehid edildiklerinde daha matbaadaydı. Kitabın önsözünü kaleme alan Hişam Talib, Atlasın “Anne ve Babasız yetim olarak doğduğunu” kaydetti. Cehdlerinin ve cihadlarının koruyucusu olan bu kitap, ahirette de onların şahidi olacaktır. Kitap, onların olgunluk dönemlerinin güzel bir eseriydi. Bu kitabın kaybedilmemiş olması Pervez Mansur’un “Âlimin kalemi zalimin kılıcından keskindir” sözünü kanıtlamış oldu. Faruki, kitabında özellikle Yahudilik ve Hıristiyanlık tarihlerine de geniş yer verdi. Aynı zamanda kitap İslam medeniyetin doğduğu ortam, daha sonra kendi oluşturduğu İslami ortam, kendisini anlatım şekli ve kendisini gösterişi olmak üzere dört başlığı esas almıştır. (Bu kitap İnkilab Yayınları tarafından Türkçe’ye kazandırılmıştır.)
KARŞILAŞTIRMALI DİNLER TARİHİ
“Dünya Dinleri Tarihi Atlası” isimli kitabında Faruki, öncelikle İslam Dinini, diğer dinlerden üstünlüğü, semavi dinlerin tüm faziletlerini topladığını ve İslam’ın akıl ve mantığa dayalı bir din olduğundan bahsediyor. McGill Üniversitesi’nde birçok papaz tarafından Hıristiyanları dinlerinden soğuttuğu gerekçesiyle yayınlanması yasaklanması için uğraşılan “Hıristiyanlık Ahlakı” isimli kitabında da bu dinin bozulduğunu kaynaklarını belirterek delillerle anlatıyor. Dinlerarası diyalog konusunda Faruki’nin “İslam ve Diğer Dinler”, “İslam-Yahudilik-Hıristiyanlık Üçlüsü Diyalogu”, “Büyük Asya Dinleri”, “Ahd-i Atik ve Yahudilikte Muarız Mezhepler” ve “Düşünce ve Hayatta Tevhid” isimli bir çok kitabı var. (Faruki’nin bu kitapları arasından “İbrahimi Dinler Diyalogu”, “Asya Dinleri” ve “Tevhid” adlı çalışmaları Türkçe’ye kazandırılmıştır.)
BİLGİNİN İSLAMİLEŞTİRİLMESİ
İsmail Faruki bilgi bazında, Soysal ve toplumsal ilimlere yeni İslami bir bakış açısı getirdi. Bu ilimlerin İslam Kültürü’nün uzantıları olduğunu ve günümüzde Müslümanların eğitim, düşünce ve bunun gibi alanlardaki isteksizliklerine ve hareketsizliklerine çözümler buldu. Bu konuda da, “Bilginin İslamileştirilmesi” kitabını kaleme aldı. Faruki, eski kültür ve yeni medeniyetler arasında bağlantılar oluşturmak için üniversitelerde ilahiyat eğitimi alanlara yeni beşeri bilimler (Sosyal Bilimler) alanından dersler ve başka alanlar da okuyanlara da İslam kültürü dersleri koymayı ve böylelikle günümüze hitap eden bir kültür oluşturmayı planladı. Bu hedefini gerçekleştirmek için Abdulhamid Ebu Süleyman ile “Uluslararası İslami Düşünce Merkezini” kurdu. (Faruki’nin “Bilginin İslamileştirilmesi” adlı kitabı Risale yayınları arasından Türkçe’ye kazandırıldı.)
SİYONİZM FENOMENİ
“İslam ve İsrail Sorunu”, “Yahudilikte Siyonizm’in Temelleri” ve “Yahudilikte Çağdaş Cemaatler” adlı derin araştırmalar içeren üç kitap yazdı. Müslümanların Siyonizm’e yeterince ehemmiyet vermediğine, Siyonist anlayışın haçlı seferlerinin bir tekrarı olduğuna dikkat çeken Faruki, İsrail hakkında Avrupa’nın Yahudilere karşı eşit davranmamasından başlayarak, kuruluşuna ve bugünkü halini almasına kadar detaylı bilgiler veriyor. (Faruki, “İslam ve Siyonizm” adlı kitabı da Risale yayınları tarafından Türkçe’ye kazandırıldı.)
Amerikan İsrail lobisinin resmi bülteni Yakın Doğu Raporu tarafından Faruki ‘İsrail’i yıkmak isteyen adam’ olarak adlandırıldı. Darusselamın Hebrew Üniversitesinde onun fikirlerini konu alan bir konferans düzenlendi. Konferansın son önergesinde Faruki İsrail’in ‘en tehlikeli düşmanı’ olarak tanımlandı.
Çiftin cinayetinden 2 hafta önce Village Voice gazetesinin ön sayfasında Yahudileri Müdafaa Derneği New York başkanı Victor Vancier’in ”Ünlü Filistinli Amerikan profesörün susturulması” planından bahsetmesi bu cinayetin ardında Siyonistlerin olduğu yönünde ciddi şüphe uyandırmaya yetti.
Doğunun hüzünlerini, kaygılarını ve duygularını batıya taşıyan Şehid İsmail Faruki’ye Allah rahmet eylesin…
Çeviren: Rukayye Serdar
SON VİDEO HABER
Haber Ara