Dolar

34,8750

Euro

36,7040

Altın

3.037,15

Bist

10.132,32

'Militan Laik' Kanadoğlu konuştu!

Onursal Başsavcı Kanadoğlu, referandumdan 'evet' çıkması halinde, yeni anayasanın ömrünün ne kadar olacağını açıkladı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-04 13:13:00

'Militan Laik' Kanadoğlu konuştu!
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, mevcut anayasanın değiştirilemez maddelerinin dışında hepsinin değişmesi gerektiğini ama yeni anayasa değişikliğine gerekçeleri nedeniyle 'hayır' diyeceğini belirterek, referandumda 'evet' oyunun çıkması halinde, yeni anayasanın ömrünün iktidarın ömrüyle aynı olacağını iddia etti.

Dört ayrı sivil toplum kuruluşunun organizasyonunda Atakum Eğlence ve Kültür Merkezi'nde "Yeni anayasa" konulu konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, yeni anayasa deşikliğiyle ilgili ağır eleştirilerde bulundu.

"Ben oy aldım, istediğimi yaparım" anlayışının demokrasiyle bağdaşmadığını ifade eden Sabih Kanadoğlu, "Bir anayasa değişikliği ile karşı karşıyayız. Gerekli mi? sorusunun tek cevabı, doğrudur bir anayasa değişikliği gereklidir. Değişmez veya değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler dışında, elimizdeki anayasanın tümünü değiştirmemiz kaçınılmazdır. 1982 darbe anayasasının kaldırılmasında yarar vardır. Ama 1982 anayasasının oluşturduğu bağımlı yargı, şimdi daha beter hale getirilmek istenmektedir" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 Eylül'de yaşanan acıları anlatırken döktüğü gözyaşlarını eleştiren Kanadoğlu, "Yani belirli üzüntüleri gözyaşlarıyla ortaya atmak belki oy getirebilir ama bu güne kadar yapmadığınız ve bugüne kadar kaçırdığınız olayda birden bire gözyaşıyla ortaya çıkarsanız, gözyaşlarınızla sadece ve sadece alay edilebilir. Başka bir şey yapılamaz. 12 Eylül ile hesaplaşma diyorsanız kaba yalandır. 12 Eylül ile hesaplaşacaksanız, neden YÖK ile bir hesaplaşmaya girmiyorsunuz?" sorusunu iletti.

Yeni Anayasanın geniş kitlelerce uzlaşılarak, görüşleri alınarak, hoşgörü içerisinde yapılması gerektiğine dikkat çeken Kanadoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Diğer siyasi partilere de dayatma yapıldı. 3 gün içerisinde düşüncelerinizi bildirin dendi. Şimdi yapılanın adı dayatmadır. Her hangi bir şekilde anayasa değişikliğinin dayatma ile halkın karşısına çıkarılmasına karşı olduğum için anayasa değişikliğine 'hayır' diyeceğim. Ben bu hazırlanan hapı yutmayacağım için 'hayır' diyeceğim. Kendi ordusunun bu kadar aşağılanmasına, yıpratılmasına 'hayır' diyeceğim için, yeni anayasaya karşı çıkacağım. En çok güvendiğimiz, sağlam biçimde olmasını isteğimiz TSK vardır. Türkiye'nin geleceği güçlü orduya bağlıdır. Dünyanın hiçbir yerinde kendi silahlı kuvvetlerini, kendi ordusunun bu kadar aşağılanmasına, yıpratılmasına yol açabilen bir siyasi iktidara 'hayır' diyeceğim için bu anayasa değişikliğine 'hayır' diyeceğim.

Yüksek yargı Kenan Evren'in iktidarına göre düzenlenmiştir. O dönem ölçülerine göre bir yargı düşünüldü ve düzenlendi. Bütün Anayasa Mahkemesi'nin yüksek yargından seçilecek adayların tamamı, Kenan Evren'in seçeceği şekilde hazırlandı. Yeni değişiklikte 12 Eylül'den hesap sorma mümkün değildir. Onları yargılayamazsınız. Buna hukuk ta engeldir."

Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi durumunda olacaklar konusunda görüş açıklayan Kanadoğlu, "Anayasa değişikliği kabul edilse de, ömrü siyasi iktidarın ömrüyle aynı orantılıdır. Elbette gidecektir ve gitmelidir. Bunun yolu da halk oylamasında 'hayır' gücünü göstermekten geçer. Hepimizin bir dileği olur. İnşallah hayırlı olur. Birileri de bu daldıkları rüyadan 'hayırdır inşallah' deyip uyanır" diye konuştu.

Hükümetin uygulamalarını eleştiren Kanadoğlu, hükümete seslenerek "YÖK'ü, RTÜK'ü, TÜBİTAK'I, TRT'yi teslim aldınız. İsteğiniz Anayasa Mahkemesi'ni ve HSYK'yı tıpkı onlar gibi ele geçirmektir" açıklamasını yaptı. Amacın belli olduğunu, bu amacın Türkiye'yi iyi yere götürmeyeceğini ifade eden Kanadoğlu, yaşanan süreçteki olumsuzlukları dile getirerek, "Sadece kendinize bağlı bir yargı düşünüyorsanız bu demokrasi değildir. Bu doğrudan doğruya diktadır. Akabinde bunun dinsel bir kimliği araya giriyor ise bunun adı doğrudan dinci bir diktadır. Dinci diktaya karşı olduğum için 'hayır' diyeceğim" şeklinde konuştu.

Kaynak: Ajanslar

Haber Ara