Dolar

34,8955

Euro

36,6907

Altın

3.011,41

Bist

10.058,63

Akdağ: Bu fotoğrafa nasıl göz yaşarmaz

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''(Adnan Menderes'in idam kararından bir gün önce çekilen fotoğrafı) Şimdi buna gözümüz yaşarsa, Sayın Devlet Bahçeli 'timsah gözyaşları' der ya. Şuna gözü yaşarmayan insan insan olamaz'' dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-04 16:37:00

Akdağ: Bu fotoğrafa nasıl göz yaşarmaz
Erzurum'da gezi ve incelemelerini sürdüren Akdağ, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti'nde yaygın ve yerel basın temsilcileriyle bir araya geldi.

Gazetecilerle bir süre sohbet eden Akdağ, yeni anayasa değişikliğinde, HSYK ve Anayasa Mahkemesi üzerinde yapılan düzenlemeye, CHP'nin karşı çıkmasının normal olduğunu ancak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de tepki göstermesine bir anlam veremediğini söyledi.

Bakan Akdağ, Aydın'daki gezisinde bir vatandaşın kendisine verdiği, 21 Eylül 1961 tarihinde çıkan ve içinde Adnan Menderes'in Yassı Ada'da çekilen son fotoğrafının bulunduğu, ''Hayat Mecmuası'' basın mensuplarıyla paylaştı.

Bahçeli'nin mevcut Anayasa Mahkemesi'ne sahip çıkmasının manidar olduğunu belirten Bakan Akdağ, gösterdiği mecmuada yer alan Menderes'in fotoğrafına işaret ederek, ''Burada bir resim var. Şuna bakın. Bu ülkede yüreği sızlamayacak bir Allah'ın kulu var mı? O da bir Başbakan. Burada bir Başbakan var. Şimdi buna gözümüz yaşarsa Sayın Devlet Bahçeli, 'timsah gözyaşları' der ya. Şuna gözü yaşarmayan insan insan olamaz. Açıkçası budur yani'' diye konuştu.

-ADNAN MENDERES'İN İDAMI-

Gazetenin iç sayfalarında yer alan ''Birinci demokrasi devri kapandı, açılan ikinci demokrasi devri memlekete hayırlı ve başarılı olsun'' yazısını okuyan Akdağ, şunları ifade etti:

''İşte bu. Matbuat bu. Ülkenin hali bu. Şimdi bundan kısa bir müddet sonra, bir başsavcı halkın iki kişisinden birinin oyunu almış bir başbakanı yasaklı hale getirmeye, onun partisini kapatmaya uğraştı. Başaramadılar, açıkçası cesaret edemediler. Hukuku falan hiçe sayacaklardı. Şimdi bu çeşitten yüce divanlar kurulması hasreti içinde Sayın Bahçeli. Gördüğüm bundan ibaret. Bu insan da ülkesine hizmet etmiş bir insan. Yıllar sonra bu ülke, yaptığı hatayı anladı. Yıllar sonra bu insana itibarını iade etmeye çalıştı. Ama onlar rahmetli, rahmana kavuştu, gittiler ya. Bunu biz kabullenemeyiz. Bugün 'yüce divan' diye ağzına sakız ettiği Devlet Bahçeli'ninki sadece hizmet eden bir başbakana saldırıdan başka bir şey değildir. Bakın bu ayıptır, bu iftiradır. Yazıktır. Bunlar üzerinden neden bir anayasa tartışması yapalım. Getirsinler, ne madde varsa bunu tartışalım. Tartışılacak şey bundan ibarettir.''

-KILIÇDAROĞLU'NUN ''GENE AF'' SÖYLEMİ-

Kılıçdaroğlu'nun ''Referanduma 'hayır' diyin beni kuvvetlendirin. Ben de size genel affı getireyim'' demek istediğini ve bunun Kılıçdaroğlu'nun bir klasiği olduğunu vurgulayan Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu Kılıçdaroğlu'nun iki ileri, bir geri yürüyüşü, bazen bir ileri, iki geri yürüyüşüdür. Enteresan bir yürüyüşü var. Bir yerde gaza geliyor. Tunceli'de gaza geldi muhtemelen. Hemşehrilerini gördü. Birileri konuşmalarını hemen tahrik ediyor. 'Genel af' diyorsun, genel af da PKK'lı affıdır. Kişiye karşı işlenen suçlar açısından bence devletin kimseyi affetme hakkı falan yoktur. Nasıl affedeceksiniz? Nereye affediyorsun? Bu şehitlerin anası, babası, karısı affediyor da sen mi affedeceksin?.''

Bu davranışın bir CHP klasiği olduğunu ve bunun aynısını Bülent Ecevit'in 1973-74 yıllarında yaptığını, ondan sonra da ''Rahşan affı''nın çıktığını ifade eden Akdağ, Kılıçdaroğlu'nun da ''Rahşan affı''ndan kurtulduğunu, davalarının bu af sayesinde düştüğünü dile getirdi.

''Şimdi karşımızda böyle bir lider var. Bu Türkiye'de sadece CHP'nin, sosyal demokrasinin şansızlığı bahtsızlığıdır. Baykal gittikten sonra, gerçekten sosyal bir demokrat gelseydi de görseydik'' diye konuşan Akdağ, ''Kasket takmakla, 'ben halkçıyım' demekle halkçılık falan olunmuyor. Halkçıysan adam gibi halkçı ol'' diye konuştu.

Vatandaşla temas etmenin, vatandaşa dokunmanın çok önemli olduğunu da değinen Akdağ, şunları kaydetti:

''Sayın Kılıçdaroğlu, bu anlamda (halka temas etmek) Sayın Deniz Baykal'dan başarılı mesela. İşi, siyasi çalışmaların sosyopsikolojik üzerinden götürmek gerekirse, insanlara dokunmaya en azında gayret ediyor. Yanlış yapmasaydı, klasik CHP politbüronun etkisi altında kalmasaydı, Türkiye yeni bir sosyal demokrat lider tanıyabilirdi. Ama bir politbüro etkisi ağır bir şekilde kendisini gösteriyor. Bir kandırmacadır dönüyor ortada.''

-YOKSUL VATANDAŞLAR İÇİN TOPLU KONUT-

Bakan Akdağ, akşam katıldığı bir iftar programında ihtiyaç sahibi, yoksul ailelerle bir araya geldiğini belirterek, bu tür vatandaşlara devletin ve hayırsever vatandaşların yerinde yardımlarını gözlemlediğini, ancak bu vatandaşların ciddi anlamda konut ihtiyaçları olduğunu kaydederek, TOKİ ile görüşüp bu durdumdaki vatandaşlar için Erzurum'da 600-800 toplu konut yapacaklarını sözlerine ekledi.

AA
SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara