Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İngiliz basınından özetler

İngiliz basınından özetler(3 Eylül 2010):

16 Yıl Önce Güncellendi

2010-09-03 09:09:00

İngiliz basınından özetler
Financial Times, dün Washington'da başlayan Orta Doğu barış görüşmeleriyle ilgili başyazısında İsrail'n toprakla barış arasında seçim yapması gerektiğini belirtiyor.


Yazıda özetle şöyle deniyor:

"Görüşmelere start verilir verilmez sorular sorulmaya başlandı. Bunun tek nedeni, iki tarafın da barış ve iki devletli çözüm gibi aynı sözcükleri kullanmasına karşın başka şeyleri kastediyor olmaları değil. İki kampta da kendi içlerinde bölünmeler olması ve liderlerinin bir anlaşmaya varamayabileceği beklentisi de değil. Amerika'nın koşulsuz desteğine sahip olan işgalci İsrail'in İşgal altındaki Filistinlilerden çok daha güçlü olmaları da değil."

'Görüşmeler birkaç hafta içinde çökebilir'İsrail'in Yahudi yerleşimi inşaatlarını kısmen dondurma kararının süresinin 26 Eylül'de dolacağını ve Başbakan Benyamin Netanyahu'nun süreyi uzatmayacağını söylediğini hatırlatan Financial Times görüşmelerin birkaç hafta içinde durma noktasına gelebileceğini belirtiyor:

"Sorunu geçiştirme yollarına bakılırken, Netanyahu'nun koalisyonu içindeki güçlü yerleşim lobisi ve gerçekte kendi partisi Likud, hiçbir çözüme yanaşmıyor. Mahmud Abbas da muazzam bir baskı altında. Müzakereler yoluyla bir Filistin devletine ulaşılması stratejisini gösterecek hiçbirşeyi yok. İsrail insan hakları grubu B'Tselem'e göre, İsrail Batı Şeria'nın yüzde 42'sini alarak işgali genişletti."

"Abbas, Moratoryum yenilenmezse, kalan itibarını korumak için görüşmelerden çekilebilir. Bir Filistin devleti yaratmaya yönelik görüşmeler, İsrail'in Filistinlilerin üzerine bu devleti inşa edecekleri topraklardaki sömürgeleştirme stratejisini sürdürdükçe bir yere varamaz. Bu nedenle Amerika Birleşik devletleri ve ortakları yerleşim inşaatlarının durdurulmasında ısrar etmeli. Böyle bir şey İsrail'de koalisyonu bitirir mi? Büyük ihtimalle. Ama Netanyahu'nun merkez sağdaki Kadima'yla koalisyon yapma seçeneği var. Fakat Abbas'ın hiçbir seçeneği yok."

'İsrail'in kaybedecek birşeyi yok'
Guardian'da Oxford Üniversitesi'nden Hüseyin Agha ve Uluslarararası Kriz Grubu'ndan, Bill Clinton'ın eski Orta Doğu danışmanlarından Robert Malley'nin birlikte kaleme aldığı bir yazıda "Bir anlaşma olsun ya da olmasın, İsrail'in kaybedecek çok fazla birşeyi olmadıkça Filistinliler gerçekte kazanan taraf olmayacaklar" deniyor:

"Müzakereler başarısızlıkla sonuçlanırsa ne olur? Statüko, İsrail için yakın bir tehdit içermiyor. İsrailliler, bu görüşmeden elde edecekleri şeyler olmadan yaşamayı öğrendiler. Yani Filistinlilerin kendilerini tanımadan yaşamak ve kendi güvenliklerini sağlamak."

"Demografik tehdit de abartılıyor. Birçokları yakında Arapların nüfusunun Yahudileri geçeceğini, bu yüzden İsrail'in Yahudilikle demokratik olma arasında tercih yapmak zorunda kalacağını öne sürüyor. İsrail Gazze'den çoktan ayrıldı. Gelecekte tek taraflı olarak Batı Şeria'nın bazı bölümlerinden de ayrılarak Arap çoğunluğu tehlikesini ortadan kaldırabilir. İsrailliler uygun alternatifleri olduğu için bir aciliyet duygusu içinde değiller. Ama aksine Filistinlilerin seçenekleri sınırlı ve şiddetle bir anlaşmaya ihtiyaçları var."

İran, görüşmeleri gölgeliyor
Daily Telegraph da başyazısında İran'ın Orta Doğu görüşmelerini gölgelediğini savunuyor. Yazıda şöyle deniyor:

"İki taraf, çözüm temelinde anlaşsa bile Filistinlilerin, devletlerinin başkenti yapmak istedikleri Kudüs'ün statüsü denklemin en zorlu bölümü olacak. İran da ayrı bir sorun. Bu sadece İsrail'in İran'ın nükleer programını varlığına yönelik bir tehdit olarak görmesinden değil, Hizbullah ve Hamas'ı desteklemesinden de kaynaklanıyor. İşin en zor bölümünün yeni başladığını söyleyen Obama haklı. Ama görüşmelerin biraz da olsa başarı şansı varsa Obama'nın omuz vermesi gerekecek. Kuşkusuz bunları daha önce de yaşadık. Ama şimdi olmazsa ne zaman olacak.",

Yeni gıda krizi endişesi
Financial Times, manşetinde, Rusya'nın tahıl ihracı yasağını 12 ay daha uzatma kararının, 2007 ve 2008'de ithalata bağımlı gelişmekte olan ülkelerde başgösteren gıda sıkıntısının tekrarlanma endişesini doğurduğunu belirtiyor. Haberde şöyle deniyor:

"Rusya'nın kararı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün tahıl sıkıntısını görüşmek üzere acilen toplantıya çağrıldığı ve Mozambik'te ekmek fiyatlarının yüzde 30 artırılması artırılması üzerine isyanların çıktığı bir zamana rastladı. Tarımla ilgili yetkililer, tahıl rekoltesinin 2007-2008'e kıyasla çok daha fazla olduğunu söylese de Mozambik'te yedi kişinin öldüğü, 280 kişinin de yaralandığı isyanların dünyanın başka noktalarında da tekrarlanmasından kaygı duyuluyor. Tahıl fiyatları Ocak ayından bu yana yüzde 70 oranında arttı. Uzmanlar, Rusya'nın kararı ve Avustralya'da kötü havanın ekinlere zarar vemesi nedeniyle fiyatların daha da yükselebileceğini belirtiyorlar."

Din adamlarından Hawking'e tepki

Times gazetesi, piyasaya çıkacak yeni kitabında "Evreni Tanrı yaratmadı" diyen ünlü İngiliz fizikçi Stephen Hawking'e din adamlarının tepki gösterdiğini aktarıyor.

Gazeteye göre Anglikan Kilisesi Başpiskoposu Rowan Williams, "Fizik tek başına 'Neden hiçbir şey değil de birşeyler var' sorusuna yanıt bulamaz" derken, Uluslar Topluluğu Başhahamı Jonathan Sacks da Hawking'e "Büyük teoriler, varlığımızın nasıl ortaya çıktığına izah getirir. Neden çıkmadığına değil" diyerek yanıt veriyor.

bbc

Haber Ara